"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1979 Esas, 2023/1803 Karar
DAVA TARİHİ: 28.11.2012
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/867 Esas, 2021/251 Karar
Taraflar arasındaki tapu kaydındaki ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılması nedeniyle taşınmazın satılması sonucu uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından, davalılar ..., ... ve ...aleyhine Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/366 Esas sayılı dosyası ile Kocaeli ili, ..., ...köyü 245 ada 7 parsel sayılı kayıtlı taşınmazda, ... adına kayıtlı 79260/12522 hissenin iptali ile davacı müvekkilinin adına tescili talebiyle açmış oldukları davanın Mahkemece kabulüne karar verildiğini ve onanarak kesinleştiğini, talebi üzerine Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesince... Tapu Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, "...davalılardan ... yönünden dava kesinleşmiş olmakla müzekkere ekinde gönderilen karar gereğince tescil işleminin yapılması..." istenildiğini,... Tapu Sicil Müdürlüğünce hissedarlar ... ile ... hisseleri üzerine İhtiyati Tedbir Şerhi işlendiğini ancak Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.05.2008 tarihli ve 2006/366 Esas, sayılı müzekkeresi ile ... hissesi üzerinden tedbirin kaldırılması istenmişse de sehven ... ile birlikte ...'in hissesi üzerindeki tedbirinde 22.05.2008 tarihinde 8052 yevmiye numarası ile terkin edildiğini ve tedbir şerhinin terkin edilmesiyle ..., ... ve ... taşınmazdaki hisselerinin tamamını 28.07.2009 tarihinde 14308 yevmiye numarası ile ...e satmış olup ... Tapu Sicil Müdürlüğünün kabul ve ikrar ettiği üzere hatalı olarak, ...'e ait hisse üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılması sonucunda taşınmazın el değiştirerek 3. şahısların mülkiyetine geçtiğini ve müvekkili lehine verilen tescil kararının infaz kabiliyetinin kalmadığını, bu nedenle de uğramış olduğu zararın dava tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı ve husumet itirazlarını tekrar ettiklerini, davacının talep ettiği tutarın fahiş olduğunu, tazminat kurumunun zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, davanın reddini talep etmekle birlikte, davanın kabulü durumunda ödemek zorunda kalacakları tazminatın rücuen tahsili için davanın ..., ... ve ...'a dava açılacağından davanın bu kişilere ihbarını talep ettiklerini, dava konusu zarara sebebiyen veren asıl sorumlunun eski malik ... olduğunu, Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/366 Esas sayılı dosyasının davalısı olup, kendi hissesine ilişkin mahkeme kararından haberdar olmasına rağmen kötü niyetli olarak taşınmazı sattığını, diğer ihbar olunanlar ... ve ...'ın ise dava konusu terkin işlemini yapan memurlar olduklarını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, zararın meydana gelmesine sebebiyet veren eski malik...olduğunu, Kocaeli 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/366 Esas sayılı dosyanın davalısı olduğunu ve kendi hissesine ilişkin mahkeme kararından haberdar olmasına rağmen kötü niyetli olarak taşınmazı sattığını, Tapu Sicil Müdürlüğü görevlileri dışında, 3.şahıslar ve davacının bizzat kendisinin kasıt, kusur ve ihmalleri ile tekemmül ettirilmiş olmasından dolayı, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan bir kusur söz konusu olamayacağından, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca Hazineye ait hukuki bir sorumluluktan da bahsedilemeyeceğini, meydana gelen zarar ile bu zarara tapu sicil müdür ve memurunun sebep olduğu yolunda bir illiyet bağlantısının kurulamayacağını, araya başka kişiler girmiş olup, illiyet rabıtasının kesilmiş olması nedeniyle Hazine sorumluluğunun doğmayacağını, objektiflikten ve bilimsellikten uzak bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğini, takdir edilen tazminat bedelinin fahiş olduğunu, belirlenen fahiş bedele yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapu iptali ve tescil hükmü içeren kesinleşmiş mahkeme kararının Tapu Sicil Müdürlüğü görevlilerince infazının sağlanmaması ve davacıların taşınmazı geri alma imkanının bulunmaması nedeniyle, Mahkemece davacıların 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemi haklarının bulunduğuna ilişkin kabulü ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.
3. Yargıtay Büyük Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Kocaeli ili, ..., ...köyü 245 ada 7 parsel sayılı taşınmaz için davacı tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.05.2008 tarihli ve 2006/366 Esas, 2010/390 Karar sayılı davasında, davalı...yönünden kabul edilen ve onanarak kesinleşen dava sonucunda, ... hissesi üzerinden ihtiyati tedbirin kaldırılması talebi üzerine, sehven...hissesi üzerindeki tedbirin de 22.05.2008 tarihli ve 8052 yevmiye numarasıyla terkin edildiği şerhin terkini üzerine ...in taşınmazdaki hissesini 28.07.2009 tarih ve 14308 yevmiye numaralı işlem ile ...'e sattığı anlaşılmıştır.
3. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinde "Tapu sicilinin tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, sicilin tutulmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer aldığından, tapu iptali ve tescil hükmü içeren kesinleşmiş mahkeme kararının Tapu Sicil Müdürlüğü görevlilerince infazının sağlanmaması ve davacıların taşınmazı geri alma imkanının bulunmaması nedeniyle, davacının tazminat istemine ilişkin davasının kabulü ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.