Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1649 E. 2024/6896 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketlerin kamulaştırma işleminden önce davacının taşınmazlarına haksız müdahalesi nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazlar hakkında açılan kamulaştırma bedel tespit ve tescil dosyalarında verilen kararların kesinleşmesi ve davacının kamulaştırma öncesi zarara ilişkin tazminat talebinin, kesinleşmiş kamulaştırma bedeline dahil olduğu gözetilerek yerel mahkemenin davayı red kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/34 Esas, 2023/117 Karar

DAVA TARİHİ: 06.02.2012

KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atma nedeniyle uğranılan zararın tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Artvin ili,...ilçesi, ...köyü 102 ada 8 parsel, 102 ada 15 parsel, 103 ada 2 parsel 103 ada 26 parsel ve 103 ada 29 parsel sayılı taşınmazlara malik olduğunu, bu taşınmazlara davalılar tarafından haksız el atıldığını el atma nedeniyle müvekkilinin zarar gördüğünü zararın tespiti için...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/6 Değişik İş dosyası ile tespit yaptırıldığını belirterek 168.812,00 TL tazminatın 15.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava emiştir.

II. CEVAP

1. ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin diğer davalı ...’nin alt işvereni konumunda olduğunu, diğer davalının talimatları ile hareket ettiğini ayrıca delil tespit dosyasında alınan rapora itiraz ettiklerini, raporun müvekkil şirket lehine bir bağlayıcılığının olmadığını, davacının davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, zira kamulaştırma davaları ile alacağını aldığını, ayrıca ödeme yapılmasının sebepsiz zenginleşmeye neden olacağının belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sahada hiçbir teknik iş veya inşaat işinin mevcut olmadığını delil tespiti dosyasında müvekkilinin taraf olarak gösterilmediğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.12.2020 tarihli ve 2012/27 Esas, 2020/373 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.04.2022 tarihli ve 2021/2027 Esas, 2022/708 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazların dava tarihinden sonra kamulaştırılmış olduğu gözetildiğinde davacının ancak fiili el atma tarihi ile kamulaştırma tarihi arasında geçen süre zarfına ilişkin olarak talepte bulunabilecek olmasına, kamulaştırma dosyalarında taşınmazların kapama zeytin bahçesi olarak kabul edilip kamulaştırma bedelinin buna göre belirlenmesi nedeniyle kamulaştırma bedelinin eksik tespit edildiğine ilişkin davacı iddialarına itibar edilmesine, kamulaştırma bedeline etki eden unsurlardan olan verim miktarına ilişkin iddiaların kamulaştırma davalarında ileri sürülebilecek nitelikte olmasına, davalılar arasındaki iç ilişkinin tazminat sorumluluğuna etkisinin bulunmamasına, ret sebebi aynı olan davalılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalı ... Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmazlar hakkında açılan kamulaştırma bedel tespit ve tescil dosyalarında verilen kararların Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği gözetildiğinde iş bu dosyada aynı parseller yönünden kamulaştırma nedeniyle uğranılan zararın tazmini istenmesi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kamulaştırma nedeniyle uğranılan zararın tazmini olmayıp kamulaştırma işlemlerinden 1 yıl önceye dayanan ve hiçbir kamulaştırma işlemi olmayan bir dönemde davalı şirketlerce müvekkile ait taşınmazlara kanuna aykırı olarak yapılan müdahale sonucu oluşan zararların tazmini istemine ilişkin olduğunu, ağaçların kaybı nedeniyle oluşan tazminat miktarından kamulaştırmada alınan bedel düşülerek aradaki farkın tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken davanın tümüyle reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın üzerindeki muhdesat değerinin biçilmesiyle bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (610 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci madderi.

2. Yargitay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargitay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.