Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1924 E. 2024/5763 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılık payı oranında rücu davasında yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davada kesin yetki kuralı bulunmadığı, davalının yetki itirazında bulunmadığı ve davacının genel yetkili mahkemelerden birini seçme hakkını kullandığı gözetilerek davanın açıldığı Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/1098 Esas, 2022/767 Karar

I. YARGI YERİ BELİRLENMESİNE KONU KARARLAR

A. Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.09.2022 Tarihli ve 2021/255 Esas, 2022/409 Karar Sayılı Kararı

Somut olayda eldeki davada müteveffanın ölmeden önceki son yerleşim yerinin ... olduğu, eldeki uyuşmazlık yönünden Denizli Mahkemelerinin yetkili olmadığı, söz konusu yetkinin kesin olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

B. Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.11.2022 Tarihli ve 2022/1098 Esas, 2022/767 Karar Sayılı Kararı

Davacı tarafından, müteveffa ...'ın bankalara olan borcunun müvekkili tarafından ödenmesi nedeniyle miras oranları kapsamında rücu (sebepsiz zenginleşme) davası açıldığı, Denizli Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkisizlik kararına dayanak yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 11 inci maddesinde ölen kişinin son yerleşim yerinin kesin yetkili olduğu durumlar tahdidi olarak sayılmış olup maddede sayılan hususların genişletilmesi mümkün olmadığı, işbu davada genel yetki kurallarının uygulanacak olduğu ve taraflarca da Denizli Asliye Hukuk Mahkemesinde yetki itirazının bulunmaması dikkate alındığında, davanın Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp karara bağlanması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

II. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık

Uyuşmazlık, ortak murise ait borcun ödenmesi iddiasıyla mirasçılık payı oranında rücu edilmesi istemine ilişkin davada yetkili mahkemenin belirlenmesi istemine ilişkindir.

B. İlgili Hukuk

1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.

2. 6100 sayılı Kanun'un “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”

3. 6100 sayılı Kanun'un “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19 uncu maddesi şöyledir.

“(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.

(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.

(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.

(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.”

4. 6100 sayılı Kanun'un “İlk İtirazlar - Konusu” başlıklı 116 ncı maddesi şöyledir.

“- (1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir:

a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı.

b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.”

5. 6100 sayılı Kanun'un “İleri sürülmesi ve incelenmesi” başlıklı 117 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir.

“(1) İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.”

6. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “Mirasçılara rücu” başlıklı 682 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir.

“Paylaşma sözleşmesinde ödenmesi kendisine yükletilmemiş olan bir tereke borcunu veya üzerine aldığı miktardan fazlasını ödeyen mirasçı, diğer mirasçılara rücu edebilir. Rücu hakkı, ilk önce, ödenmiş olan borcu paylaşma sözleşmesiyle üstlenmiş bulunan mirasçıya karşı kullanılır. Diğer hâllerde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, mirasçılardan her biri terekedeki borçları miras payı oranında ödemekle yükümlüdür.”

C. Değerlendirme

1. Ortak murise ait borcun ödenmesi iddiasıyla mirasçılık payı oranında rücu edilmesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Bu yetki kuralı kesin olmadığından 6100 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez.

2. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.

3. Dosya kapsamından taraflar arasındaki uyuşmazlıkta kesin yetki durumu bulunmadığı ve davalı tarafça cevap dilekçesi ile birlikte yetki itirazında bulunulmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemesince sonuçlandırılması gerekmektedir.

III. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,

13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.