Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2159 E. 2024/5891 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kat irtifakının terkini davasında, Yargıtay'ın bozma kararına uyularak verilen kabul kararına karşı yapılan temyiz isteminin incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uygun şekilde taraf teşkili ve inşaatın mevcut durumunu dikkate alarak verdiği kat irtifakının terkini kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/65 Esas, 2022/1456 Karar

DAVA TARİHİ: 31.10.2001

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kat irtifakının terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;... Mahallesi, ...Caddesi 525 ada 1 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde 27.06.1980 tarihinde kat irtifakı kurulduğunu, taşınmaz üzerinde A Blok 2 nci katındaki 3 numaralı bağımsız bölümün ve 3 üncü katındaki 4 numaralı bağımsız bölümün inşaat süresi içerisinde yani 5 yıl içerisinde tamamlanmamış olması nedeni ile kat irtifakı süresinin uzatılması için dava açıldığını, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1988/593 Esas, 1988/697 Karar sayılı kararı ile kat irtifakının 1 yıl 6 ay süre ile uzatılmasına karar verildiğini, verilen bu süre içerisinde inşaatın tamamlanmadığını, söz konusu taşınmaz üzerindeki 3-4 numaralı bağımsız bölümlerin kat irtifaklarının maliki olan davalı ...'nun süresi içinde yapıyı tamamlamadığı gibi 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinde belirtildiği gibi iyi niyet kuralından tamamen uzak bir şekilde hareket ettiğini, yapıyı projeye aykırı yaparak davacıları inşaatın projeye uygun hale getirilmesi için dava açmak zorunda bıraktığını, ayrıca inşaatın projeye aykırı yapıldığından tehlike arz ettiğini, davacıların maliki bulundukları 1 inci kat 2 numaralı bağımsız bölümüu kullanılamaz ve kiraya verilemez durumda olduğunu, davalının 2 nci kat 3 numaralı bağımsız bölüm ile 3 üncü kat 4 numaralı bağımsız bölümlerin inşaatının süresi içerisinde tamamlamadığı gibi iyi niyet kurallarına da aykırı hareket ederek yapının tamamlanmaması yönünde hareket içerisinde bulunduğundan bahisle davalının A Blok 2 nci kat 3 numaralı bağımsız bölümü ile 3 üncü kat 4 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki kat irtifakının iptali ile tapu sicilinde kayıtlı kat irtifakının silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kat irtifakının uzatılması talepli ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1988/593 Esas, 1988/697 Karar sayılı dava dosyasının 13.12.1989 tarihinde kesinleştiğini, söz konusu kararı ile kat irtifakının 1 yıl 6 ay uzatılmasına karar verildiğini, sürenin başlangıcının kararın kesinleştiği 13.12.1989 tarihi olduğunu, sonradan Sulh Hukuk Mahkemesinin 1990/5-56 D. İş sayılı dosyası ile 3-4 numaralı bağımsız bölümlerdeki inşaatın ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasının istendiğini, mahkemece 18.07.1990 tarihinde inşaatın durdurulmasına karar verildiğini, bu kararın ... Belediyesi Zabıtası marifeti ile 10.08.1990 tarihinde infaz edilerek inşaatın durdurulup mühürlendiğini, böylece kat irtifakının uzatılması yönünde mahkemece verilen sürenin kesinleştiğini, 13.12.1989 tarihinde başlayan süre 10.08.1990 tarihinde uygulanan tedbir kararı gereğince 9 ay işlemekle kesinleştiğini, bu nedenle davalıların 9 aylık süreye ilişkin hakkının saklı kaldığını, davalıların saklı bulunan 9 aylık süresinin 04.02.1993 tarihinde sona ereceğini, oysa davanın süre bitmeden 22.10.1992 tarihinde açıldığını, bu nedenle davanın öncelikle bu yönü ile reddinin gerektiğini, ilk oluşturulan projenin davacıların katındaki fiili durumu nedeni ile uygulanamamış ve bu amaçla 28.07.1992 tarihli ruhsat ile yeni proje yaptırılmış olduğunu, konu ile ilgili incelemelerin de bu yeni projeye göre yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.05.2000 tarihli ve 1998/671 Esas, 2000/325 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Leman Özgenç vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, her iki blok kat maliklerinin davaya dahil edilmesinin sağlanarak taraf teşkilinin tamamlanması ve inşaatın geldiği aşama dikkate alınmak sureti ile tekrar süre verilmesinin değerlendirilmesi gereğine değinilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 01.12.2022 tarihli ve 2020/65 Esas, 2022/1465 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekilleri ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraf teşkilinin tam olarak sağlanmadığını bir kısım kat maliklerinin taraf olma ehliyetini kaybettiğini, inşaatın tamamlanma oranının yüksek olduğunun gözetilmediğini, davacının hukuki yararının olmadığını, kararın eksik araştırma ve inceleme neticesinde verildiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; her ne kadar Mahkemece verilen süre içinde inşaatın tamamlanması istenilmiş ise de davaya daha sonra dahil olanlar açısından verilen bir süre olmadığını, davacının A blok 3 ve 4 e ilişkin tamamlanmama iddiasının olduğunu ancak gelinen aşamada 2 numaralı bağımsız bölümün tamamlanmadığının anlaşıldığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

3. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; inşaatın tamamlanmaması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, B blokun bitmiş ve oturulur vaziyette olduğunu, kaldı ki A blokla arasında bahçe de dahil olmak üzere herhangi bir bağlantısının olmadığını, mahkemece süre verildiği belirtilmiş ise de davaya bozma kararından sonra dahil edilen davalılar açısından verilmiş bir süre olmadığını davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ana gayrimenkuldeki kat irtifakının terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 3 üncü ve 33 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan araştırma neticesinde yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur.

3. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Bir kısım davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,

Davalı ..., ... vd. ve ... vd.'den peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.