Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2298 E. 2024/8762 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitinde, taşınmazın sulu tarım arazisi olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın sulanabilir tarım arazisi olarak kabul edilip değerlendirilmesinde, taşınmazın tamamını fiilen sulamaya yetecek su kaynaklarının bulunup bulunmadığının veya ne kadarlık kısmı için yeterli olduğunun tespit edilmesi gerektiği hususu gözetilmeden hüküm kurulması nedeniyle bozmaya karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2736 Esas, 2023/3502 Karar

DAVA TARİHİ : 20.10.2022

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/639 Esas, 2023/249 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, Akhisar ilçesi, Pekmezci Mahallesi 338 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranının yüksek belirlendiğini, arta kalan kısımda değer artışı verilmesi gerektiğini, tespit edilen kamulaştırma bedelinin hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın keşifte yapılan gözlem, toplanan deliller ve alınan beyanlar doğrultusunda sulu tarla olarak kabulüyle yörede tarımı yapılan ve Akhisar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü 2022 yılı münavebe listesinde yer alan buğday, kavun ve mısır (dane) münavebesi yapılarak ve % 4 kapitalizasyon faizi uygulanmak suretiyle ve aynı kritlere dayanmayan objektif değer artışı uygulaması ile muhtelif ağaçların dava tarihindeki maktu değerlerinin alınmasının yerinde olduğu, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerinde olduğu gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. 2942 sayılı Kanunu'nun 4650 sayılı Kanun'la değişik 11 inci maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşımaktadır.

5. Mahallinde yapılan keşifte mahkeme gözleminde, dava konusu taşınmazın içerisinde su kaynağının bulunmadığı, komşu parselde çeşme olduğu ve bu çeşmeden küçük bir havuzun doldurulduğunun belirtildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise dava konusu taşınmazın parsel sınırında faal durumda bir çeşme olduğu, parsel üzerinde yola yakın vaziyette 33,64 m³ kapasiteli bir su havuzunun bulunduğu, parsel sınırında bulunan çeşmeden parsel üzerinde yer alan çeşmeye bir su borusu ile su aktarıldığı, bu vesile ile oluşturulmuş bu havuza uygun bir pompa kurulması ile sulama yapılabileceğinin değerlendirilmesi suretiyle sulu tarım arazisi olduğu belirlenip buna göre münavebe değerlendirmesi yapılarak taşınmazın değerinin tespit edildiği anlaşılmıştır.

6. Buna karşın, fen raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan su havuzu ve çeşme krokide gösterilmediği gibi çeşmenin başka taşınmazda olup olmadığı, başkasının taşınmazında ise bu çeşmeden yapılan sulamanın daimi ve geçerli kabul edilebilmesi için kaynak üzerinde dava konusu taşınmaz lehine bir mükellefiyet kurulmuş olması gerektiğinden bu hususun varlığı ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak açıklanmadığı belirlenmiştir. Bu durumda bu husus açıklığa kavuşturularak, mükellefiyet kurulmuş ise o taşınmazda; kurulmamış ise dava konusu taşınmazda taşınmazın tamamını fiilen sulamaya yeterli su kaynakları olup olmadığı veya ne kadarlık kısmı için yeterli olduğunun tespit edilmesi gerektiği düşünülmeden taşınmaz sulanabilir tarım arazi olarak kabul edilip değerlendirme yapan bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.