Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2532 E. 2024/9486 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespitinde, taşınmazların tarım arazisi mi yoksa maden sahası mı olarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, taşınmazların maden ruhsatı ve işletme izni verilen bölgede bulunup bulunmadığını araştırdıktan ve komşu parsellerle değerlendirme farklılıklarını inceledikten sonra, dava tarihi itibarıyla taşınmazların maden sahası içinde olup olmadığının tespiti ve buna göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2098 Esas, 2023/1676 Karar

DAVA TARİHİ : 20.12.2017

KARAR : Esastan reddine/yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/243 Esas, 2021/622 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare, davalı ..., ve davalılar ... vd. vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve davalılar ... vd. vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri ili, ..., Düver Mahallesi 165 ada 55, 166 ada 110, 224 ve 225 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazların verimli topraklar olduğunu, yüksek oranda objektif değer artışı yapılması gerektiğini, taşınmazların altın madeni açısından zengin olup Koza Altın İşletmeleri A.Ş'nin işletme ruhsat sahası içinde olduklarını, kamulaştırma bedelinin tespitinde bedele ek olarak maden cevherinin de bedele eklenmesi gerektiğini, Yargıtay kararlarının bu şekilde olduğunu, kıymet takdir raporunda düşük bedel belirlendiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, davalı ... ve davalılar ... vd. vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; bedelin yüksek olduğunu, yüksek verilerin dikkate alındığını, kapitalizasyon faiz oranın % 6 oranında alınması ve objektif değer artışının hiç olmaması gerektiğini, ilk rapora göre arazi olarak yüksek metrekare birim bedelinin tespit edilmiş olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; raporun denetime elverişli olmadığını, rezerv bilgilerine ilişkin tarafsız bilgiler baz alınarak değerlendirme yapılması gerektiğini, söz konusu taşınmazların uzun zaman önce tel örgü içine alındığını, hakkaniyet indiriminin uygun olmadığını, dolar kurunun düşük alındığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazların tarım arazisi olarak kabulünün doğru olmadığını, maden ocağının davalılar tarafından işletilmesinin şart olmadığını, madenin ekonomik ve işlevsel nitelikte olması ile yetkili idarelerce ruhsata bağlanmasının yeterli olduğunu, taşınmazlar maden alanı içerisinde oldukları için kamulaştırıldığını, taşınmazların Koza Altın İşletmeleri tarafından işletileceğinin açık olduğunu, altın madeni taşıdığı gözetilerek kıymet takdiri yapılması, objektif değer artışı ile taşınmazların değerinin arttırılması gerektiğini, dava dilekçesi ve eki belgelere göre taşınmazların ruhsat sahası ve işletme izin belgesi alanı içinde olduğunu, maden ruhsatının bulunup bulunmadığının ilgili idareden sorulması taleplerinin ret edildiğini, tarım arazisi olarak kabulü halinde dahi taşınmazlarının bedelinin düşük hesaplandığını, objektif değer artışının en az % 300 alınması gerektiğini, kapitalizasyan faiz oranının hatalı belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu edilen Kayseri ili ... Düver Mahallesi 165 ada 55 parsel, 166 ada 110 parsel, 166 ada 224 parsel, 166 ada 225 nolu parseller yönünden kamulaştırma bedelinin tespiti istemiyle eldeki davanın açıldığı, bilirkişi heyeti tarafından dava konusu taşınmazların kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazların niteliği ve konumuna göre kapitalizasyon faiz oranının yerinde olduğunu, kamulaştırılan arazi üzerinde maden ocağı bulunur da bu işletmelerin ruhsatnamesi var ve fiilen çalıştırılıyorsa bu taşınmaz arazi olarak değil ruhsatnameye uygun işletme olarak değerlendiriliceğini, dava konusu 166 ada 224 ve 225 parsellerin üzerinde davalılar tarafından işletilen ruhsatlandırılmış bir maden ocağı olmadığının sabit olup, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 2018/706 Esas, 2018/24790 Karar sayılı karara ve 2015/12091 Esas, 2015/14437 Karar sayılı kararı gözetilerek davaya konu edilen taşınmazın kamulaştırma bedeli hesaplanırken tarım arazisi olarak getireceği net gelire göre hesaplama yapılması yöntem olarak doğru olduğundan davalı ...'ün tüm taşınmazlar yönünden maden gelirine göre hesaplama yapılması gerektiği yönündeki istinaf sebepleri doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin tüm taşınmazların tarım arazisi olduğu ve buna göre değerinin tespiti gerektiği hususundaki istinaf talebi Dairemizce doğru bulunmuş, zira 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 4 üncü maddesine göre "Madenler devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, içinde bulundukları arzın mülkiyetine tabi değildir." şeklinde düzenlenmiş olup dava konusu taşınmazlar üzerinde davalılar tarafından işletilen bir maden ocağı da yoktur. Başka bir söyleyişle davalıların dava konusu taşınmazı tarım arazisi olarak kullandıkları Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin kaldırma ilamıyla tespit edilmiş olup, bu nedenle bir kısım davalıların taşınmazların maden sahasında olması ve bahse konu taşınmazlarda maden ocağı bulunduğu göz ardı edilerek kuru tarım arazisi olarak değerlendirilmesi gerektiği yönündeki istinaf istemleri yerinde görülmediğinden ve bilirkişi heyeti tarafından tespit edilen bedelin adil ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla davacı idare vekilinin ve bir kısım davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin bir kısmına son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve müvekkilleri lehine her bir taşınmaz için ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği hususlarını ilave etmek suretiyle istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Vekalet ücreti kamu düzeni gereğince resen gözetilecek hususlardan olmayıp, ... vd. bir kısım davalılar vekilinin, istinaf dilekçesinde, faiz ve vekalet ücretine ilişkin olarak istinaf başvurusu bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapıldığından ve istinaf sebebi olarak ileri sürülmeyen bir konunun temyiz yolunda ileri sürülmesi hâlinde incelenmesi mümkün olmadığından, birkısım davalılar vekilinin, faiz ve vekalet ücretine ilişkin temyiz sebepleri ile ilgili olarak değerlendirme yapılmamıştır.

3. İlk Derece Mahkemesinin ilk kararına esas bilirkişi kurulu raporunda dava konusu 165 ada 55 parsel ve 166 ada 110 parsel sayılı taşınmazlara kuru tarım arazisi olarak, 166 ada 224 ve 225 parsel sayılı taşınmazlara ise maden gelirine göre değer biçilmiş olup, işbu karar davalı ... ile davacı idare vekilleri tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı idare vekilinin ise istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkeme hükmü kaldırılmış olmakla; dolayısıyla, İlk Derece Mahkemesi kararının sadece davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kaldırılmasına karar verildiğinden, ilk karara esas alınan bilirkişi kurulu raporunda da 165 ada 55 parsel ve 166 ada 110 parsel sayılı taşınmazlara arazi olarak 7,125 TL m² birim bedeli üzerinden değer biçilmiş olduğundan, davacı idarenin usuli kazanılmış hakkı gözetilmeksizin işbu taşınmazlara arazi olarak sonuç itibarıyla 10,38 TL/m² birim bedeli üzerinden değer biçilmesi doğru görülmemiştir.

4. Dava konusu 166 ada 224 ve 225 parsel sayılı taşınmazların dava tarihi maden ruhsatı ve ruhsat işletme izni verilen bölgede kalıp kalmadığının ilgili idarelerden sorulduktan ve işbu dava konusu taşınmazların maden işletme ruhsat ve izni verilen yer içerisinde kalıp kalmadığı hususu fen bilirkişisinin krokili raporunda işaretlettirilmek suretiyle tespit edildikten sonra, sonucuna göre işbu taşınmazlar dava tarihi itibarıyla maden ruhsatı ve işletme izni verilen bölüm içinde ve maden üretimine elverişli iseler, resmi kurumlardan (Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, vs.) maden işletmesine ilişkin resmi veriler de getirtilip, denetime elverişli rapor alınarak, işbu taşınmazlara maden gelirine göre değer biçilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması, bozmayı gerektirir.

5. Kabule göre de; dava konusu 166 ada 224 ve 225 parsel sayılı taşınmazlara arazi nitelikleri ile sonuç itibarıyla 10,38 TL/m² birim bedeli üzerinden kuru tarım arazisi olarak değer biçilmişse de aynı kamulaştırma kapsamında, işbu taşınmazlara komşu Himmetdede Mahallesi 898 ve 902 parsel sayılı taşınmazlara aynı değerlendirme yılı (2017) itibarıyla tarım arazisi olarak sonuç itibarıyla 14.79 TL/m² birim bedeli üzerinden Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/67 Esas, 2021/136 Karar sayılı dosyasında değer biçildiği ve kararın Dairemiz denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşıldığından, belirtilen dosya, dosya arasına alınarak ayrılma nedenleri ile ilgili olarak bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare ve davalılar ... vd. Vekilleri diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. ... vd. bir kısım davalılar ve davacı idare vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,3. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA, Davalılar ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.