"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1702 Esas, 2023/2045 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/894 Esas, 2023/520 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, kamu düzeni ilkesi gereği İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda; gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.02.2025 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı idare vekili Avukat ... gelmiş, davacı vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar (temlik alan) vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murislerinin İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, 302, 829,1300, 1301, 1302 parsel sayılı taşınmazlara davalı idare tarafından usulüne uygun kamulaştırma yapılmadığı hâlde, fiilen el atıldığından taşınmazların bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma dosyalarına arşivde rastlanmadığını, ancak taşınmazların hükmen idare adına tescil edildiğini, kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığını, davacılar ile tapu malikleri arasında irtibatı gösterir yeterli delil sunulmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olarak tamamlandığından hak düşürücü sürenin geçtiğini, istinaf kaldırma kararı öncesi taleple bağlı karar verildiğinden kaldırma kararından sonra ıslah hakkı bulunmadığını, aleyhe nispi vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar 24.12.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7201 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na(2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 3 üncü maddesine göre değerlendirme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş ve İlk Derece Mahkemesince iade kararı doğrultusunda işlem yapılmış ise de Anayasa Mahkemesinin 28.07/2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2019/93 Esas,2023/87 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda 7201 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinde derdest bulunan davalara 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 3üncü maddesinin uygulanamayacağı kanaati doğrultusunda yapılan incelemede dava konusu taşınmazların imar durumu ve bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine, daha önce kanun yolu incelemesinden geçen paydaş dosyalarındaki bedellere göre 2016 yılı dava tarihi itibarıyla 583,84 TL/m² birim değer olarak hükmedilen bedelin istinafa gelen tarafın sıfatına göre açıkça lehe olduğu, kamulaştırmaya ilişkin olarak tapu malikine yapılmış usulüne uygun tebligat bulunmadığından geçerli bir kamulaştırma işleminden bahsedilemeyeceği, ancak 04.11.1983 tarihinden sonra fiili el atma durumunda nispi vekâlet ücreti ile birlikte nispi harca da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, dava konusu taşınmazların zaten davalı idare adına tescil edilmiş oldukları göz ardı edilerek yeniden tapu iptali ile davalı idare adına tescillerine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kamu düzeni ilkesi gereği İlk Derece mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; el atma tarihi itibariyle taşınmazların imar planı içinde olup olmadığı, arsa mı arazi mi olduklarının araştırılmadığını, tarla vasfı ile değer biçilmesi gerektiğini, arsa olarak değerlendirme yapılsa dahi usulüne uygun emsal incelemesi yapılmadığını, tespit edilen bedelin fahiş olduğunu, maktu harç ve maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4.2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde Dairemiz denetiminden geçen paydaş dosyalarında belirlenen metrekare birim fiyatları gözetildiğinde temyize gelen tarafın sıfatına göre bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazlara 1983 yılından sonra el atıldığı anlaşıldığından nispi harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.