"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1395 Esas, 2024/70 Karar
DAVA TARİHİ : 04.07.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/309 Esas, 2021/193 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin muris-malik Asaf ...’ın mirasçıları olduğunu, murisin 1977 yılında vefat ettiğini, İstanbul ili, Kartal ilçesi, Yukarı Mahallesi 2357 ada 23 parsel sayılı taşınmazdan, muvafakat bulunmadan terkin işlemi yapıldığını, terkin edilen kısma yol ve kaldırım yapılması suretiyle fiilen el atıldığından kamulaştırmasız el atma nedeniyle belirlenecek bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; encümen kararının yolsuz olduğunu, terkinin paya ilişkin olduğunu ve encümen kararı nedeniyle zorunlu olarak yapıldığını, iradi terkinin söz konusu olmadığını, mevzuatta bedelsiz terkine ilişkin düzenlemenin bulunmadığını, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, terkinin ölçüsüz ve orantısız olduğunu, terkinin kamulaştırma yolu ile ya da 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesi kapsamında yapılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 24.04.1995 tarihli ve 2408 yevmiye numaralı tescil istem belgesine göre tapu kaydı malikleri davacıların dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak yola terkin edilmesi için rıza gösterdikleri, (her ne kadar davacılardan ... tarafından rızai terkin yapılmamışsa da dosya içinde mevcut tapu kütük fotokopisine göre adına geçen davacının payını aynı tarih 2407 yevmiye numaralı işlemle dava dışı Mehmet Tuncer'e devrettiği anlaşılmaktadır) taşınmazın 1442,29 m²lik kısmının bedelsiz olarak yola terkin edildiği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesi uyarınca imar düzenlemesi sırasında malikinin muvaffakati ile yol, ... alan ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan alan için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı da istenemez hükmü uyarınca davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebeplerini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın 1.442,29 m² lik kısmının terkini için 24.04.1995 tarihi itibarıyla malik olan davacılar ile davacılar murislerinin vekilleri aracılığıyla tapu müdürlüğüne başvurdukları, belirtilen tarihteki maliklerden ...’ın ise aynı tarihte payını Mehmet Tuncere sattığı ve Mehmet Tuncer’in de tescil istem belgesinde imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla; istem üzerine yola terkin işleminin gerçekleştiği ve terkin edilen kısmın fiilen yol olarak kullanıldığı, 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi uyarınca terkin edilen kısmın bedeli istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.