"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1364 Esas, 2023/1772 Karar
DAVA TARİHİ: 13.04.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/513 Esas, 2023/344 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Kırklareli ili, ..., Evrensekiz/Kırcaali Mahallesi 299 ada 171 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşan 299 ada 270 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece teklif edilen kamulaştırma bedelinin rayicin çok altında olması nedeniyle taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığını; ancak bir tespit kararı olan acele kamulaştırma kararından sonra 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine göre, Yargıtay İçtihatlarında da kabul edilen (6 aylık) makul süre ve hatta Mahkemece verilen acele kamulaştırma kararının üzerinden 1 yıl geçmiş olmasına rağmen, açması gereken işbu bedel tespiti ve tescil davasının idarece açılmadığını; fakat gerek taşınmazda başlayan yol çalışmaları, gerekse tapu kayıtlarında bulunan şerhler müvekkilinin maliki olduğu taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını kısıtlayarak ve hatta ortadan kaldırarak fazlasıyla mağdur olmasına yol açtığını, neden sonra davacı idare tarafından müvekkili aleyhine huzurdaki işbu kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davası açıldığını, acele kamulaştırma bedelinin bölgenin rayicine göre çok düşük olması sebebiyle, açılmış olan bu davaya cevap verme zaruretinin hâsıl olduğunu, acele kamulaştırma yapılırken belirlenen bedelin gerçek değeri yansıtmaktan çok uzak olduğunu, dava konusu taşınmazlar Trakya'nın hızla gelişmekte ve en çok talep gören yerinde olup, sanayi bölgesinin tam ortasında, söz konusu taşınmaz, gerek Türk gerekse yabancı yatırımcıların odağında, ek olarak, işbu taşınmazlar, yerleşim yerlerine, şehir merkezine, sanayi tesislerine, fabrikalara ve ana yola çok yakın olduğu gibi belediyenin yol, çöp hizmetlerinden faydalandığını, elektrik ve su hizmetlerinden yararlandığını, acele kamulaştırma dosyasında çok düşük oranda objektif değer artışı belirlendiğini, bu durumun da müvekkilinin mağduriyetine yol açtığını, öte yandan müvekkilinin parselinden geçen tren yolu nedeni ile söz konusu parselin kamulaştırılmayan kısmının değerinde ciddi oranda düşüş olduğunu, böylece müvekkilinin kendi taşınmazı üzerindeki tasarruf hakkının son derece kısıtlandığını, bu kayıpların da işbu dava sonucu giderilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz için belirlenen acele kamulaştırma bedelinin kabul edilmesine olanak bulunmadığından, taşınmazların gerçek fiili değerinin Mahkemece yapılacak keşif neticesinde uzman bilirkişilerce tespit ettirilmesini, taşınmazın gerçek değerinin Mahkemece tespit edilerek belirlenen bedelin faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ve davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin yüksek belirlendiğini, objektif değer artırıcı unsur oranının yüksek ve kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedeli ve objektif değer artırıcı unsur oranının düşük olduğunu, bilirkişi raporununda münavebe ürünlerinin doğru değerlendirilmediğini, belirlenen değer kaybının kabulünün mümkün olmadığını, taşınmazın değeri belirlenirken brüt gelirin 1/3'ünün işletme gideri olarak kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, değerlendirmeye esas alınan verilerle resmî verilerin uyumlu ve bölgenin münavebe sistemine uygun düştüğü, bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre belirlenen kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olduğu, böylece Mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Kırklareli ili, ..., Evrensekiz/Kırcaali Mahallesi 299 ada 171 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşan 299 ada 270 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesi yerindedir.
3. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda Lüleburgaz İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün değerlendirme tarihindeki veri cetveli esas alınarak verim ve masraflar yönünden hesaplama yapılması uygun görülmüştür.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Kamulaştırmadan arta kalan 299 ada 269 ve 271 parsel sayılı taşınmazların bedeline hükmedildiği halde, bu parseller yönünden davacı idare adına tescil hükmü kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1 ve 4 numaralı bentlerinde yer alan "270 parsel sayılı taşınmazın" ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine " 269, 270 ve 271 parsel sayılı taşınmazların" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.