Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5106 E. 2025/727 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma işleminin usulüne uygun tebligat yapılmadığı anlaşıldığından geçerli bir kamulaştırma işleminden söz edilemeyeceği, belirlenen bedelin emsal taşınmazlar gözetilerek tespit edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve diğer temyiz itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/144 Esas, 2024/333 Karar

Avukat ...

DAVA TARİHİ : 10.07.2019

KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/119 Esas, 2023/406 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının maliki olduğu dava konusu İstanbul ili, ...,...Mahallesi eski 145 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece usulüne uygun kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayalı taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin usulüne uygun olarak yapılan kamulaştırma işlemi kesinleştiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne tazminatın dava tarihi olan 10.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek kamu alacaklarına uygulanan yüksek faiz ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük tespit edildiğini, TÜİK verilerine dayalı faiz uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı hissesinin usulüne uygun kamulaştırıldığını, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizin uygulanmasının hatalı olduğunu, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi taşınmazın imar durumu ve bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre dava tarihi itibarıyla 3.750,00 TL/m² birim değer üzerinden tespit edilen bedelinin uygun olduğu, kamulaştırmaya ilişkin olarak tapu malikine yapılmış usulüne uygun tebligat bulunmadığından geçerli bir kamulaştırma işleminden söz edilemeyeceği; dava konusu taşınmaza yapılan Toplu Konut çalışmalarının 1983 yılından sonra olduğu tespit edildiğinden davacı yararına nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10/9 uncu maddesinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararının eldeki davada doğrudan ve geriye dönük uygulama kabiliyetinin bulunmadığından hükmedilen bedele yasal faiz uygulanması gerekirken kamu alacaklarına uygulanan en yüksek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi, doğru görülmediği gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen itirazları tekrar etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen itirazları tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “...Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “...Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci, Ek 3 üncü, Geçici 15 ve 17 nci maddeleri.

5. Anayasa Mahkemesinin 28.07.2023 tarihli ve 32262 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 04.05.2023 tarihli ve 2019/93 Esas, 2023/87 Karar sayılı iptal kararı.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosyada bulunan delil ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu taşınmazın mülga Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünce 04.05.1979 tarihli ve 575/1138 sayılı İmar İskan Bakanlığının oluru ile kamulaştırıldığı, davalı idare tarafından 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi uyarınca taşınmazın tescili istemli açılan dava sonucunda; Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/186 Esas, 1983/632 Karar sayılı kararı ile taşınmazın davacının payına düşen kısmının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verildiği, takdir edilen kamulaştırma bedelinin Emlak Bankası Halkalı Şubesine bloke edildiği; ancak dosya kapsamında ödemeye ilişkin bir belge bulunmadığı gibi davacı tarafa yapılan noter tebligatının iade olduğu, usulüne uygun tebliğ işleminin yapılmadığı anlaşılmıştır.

3. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapora göre tespit edilen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.