Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5469 E. 2025/1778 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu aynı parselden birden fazla kesilen düzenleme ortaklık payı nedeniyle, fazla kesilen kısma dair bedelin tahsili isteminin adli yargı yerinde görülüp görülemeyeceği ve fazla kesintinin kamulaştırmasız el atma oluşturup oluşturmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18/6 maddesi uyarınca bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınamayacağı, ikinci kez düzenleme ortaklık payı alınmasının kamulaştırmasız el atma niteliğinde olduğu ve adli yargı yerinde görüleceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına ve fazla kesilen kısma ilişkin bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/493 Esas, 2024/633 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/159 Esas, 2021/445 Karar

Taraflar arasındaki imar uygulaması sonucu fazla kesilen düzenleme ortaklık payı nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ..., ... Mahallesi eski 915 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulaması sırasında davalı idare tarafından yasal olarak alınması gerekenden fazla düzenleme ortaklık payı kesilmesi nedeniyle kamulaştırmasız el atma tazminatının davalı idareden yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; imar planında kalan taşınmazların kamusal alanlara tahsis edilmesinin hukuki el atma olduğunu, görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğunu, emsallerin farklı mevkilerden hatalı seçildiğini ve proje bütünlüğünün bulunmadığını ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bir kısmının okul, kalan kısmının ise pazar alanında kaldığını, taşınmazın malikleri ile yapılan görüşmeler sonucu taşınmazdaki inşaat alanının büyütülüp kat adedinin artırılması karşılığında % 50 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması hususunda anlaşılarak bu doğrultuda 1995 yılında 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesi uyarınca işlem tesis edildiğini ve kesinleştiğini, bu nedenlerle fazladan düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığı iddiasının kabul edilmez olduğunu, yerel mahkeme tarafından verilen kararın eksik inceleme ve araştırma sonucu verildiğini, belirlenen değerin çok yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.09.2019 tarihli 2019/5-309 Esas, 2019/880 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme aşamasından geçerek kesinleşen 06.11.2018 tarihli 2017/5-2019 Esas, 2018/1589 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında, 3194 sayılı Kanun'un 18/6 ncı maddesine göre "Herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınamaz." hükmü uyarınca ikinci defa düzenleme ortaklık payı alınması, taşınmazın aynına ilişkin olup kamulaştırmasız el atma niteliğinde olduğundan ve adli yargıda bakılması gerektiğinden, bedele ilişkin değerlendirme de 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu (2942 sayılı Kanun) hükümlerine göre yapılacağından 2942 sayılı Kanun'un 37 nci maddesi uyarınca adli yargı görevli olup bu dosyaya özgü bir uyuşmazlık mahkemesi kararı da bulunmadığı gözetildiğinde, işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olduğu, bir kısım davacıların murisi ...a ait...köyü, 18 pafta, 915 parsel sayılı, 3.020,00 m² yüzölçümlü tarla vasıflı taşınmazın Bursa Belediye Encümeninin 17.01.1984 tarihli ve 374 sayılı kararı ile 6785 sayılı Kanun'un 1605 sayılı Kanun'la değişik 42 nci maddesi gereği ilk kez uygulamaya tabi tutulduğu, uygulamada diğer parsellerle birlikte...köyü, 915 parselden de % 25 düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılarak 1.574.00 m²nin...2207 parsele 903476/2970450 hisse ile, 696 m²'nin...2225 parsele tam hisse ile tahsis edildiği, yapılan ikinci imar uygulaması işlemi ile...köyü, 2207 parselin...37 pafta, 2188, 2208 ve 2209 parsellerle birlikte, 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi ve 3290 sayılı Kanun'un Ek-l inci maddesi gereği şuyulamaya tabi tutulduğu, şuyulamada 2207 nolu parselden % 24,32 düzenleme ortaklık payı (1.259,00 m²) kesildiği, kalan 3.196,00 m²lik kısmının ise imar parsellerine tahsis edildiği, bununla birlikte yapılan bu uygulamada parsel maliklerinden olan bir kısım davacılar murisi ...ın hissesinden ise % 50 düzenleme ortaklık payı (787,00 m²) kesintisi yapıldığı, uygulamaya dair düzenleme harita ve hesap cetvellerinin de Osmangazi Belediye Encümeninin 09.02.1996 tarihli ve 455 sayılı kararı ile onaylandığı, Bursa ili, ... Mahallesi eski 915 parselin, önce...eski 2207, sonra ... Mahallesi 8516 ada 7 parsel, son olarak da ... Mahallesi 6097 ada 7 parsel nolu, 787,13 m² yüzölçümlü, Beş Katlı Betonarme Yapı vasıflı taşınmaz olduğu, dolayısıyla dava konusunu eski 2207 parsel nolu taşınmazda yapılan ikinci uygulamada muris ...dan düzenleme ortaklık payı olarak kesilen 787,00 m²lik alan miktarının oluşturduğu, davalı idare tarafından muris ...a ait taşınmazda 787,00 m²lik fazla düzenleme ortaklık payı kesintisine ilişkin kısımda kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği, muris ...ın hisselerinin ise daha sonra diğer davacıların murisi ... tarafından satın alındığı anlaşılmış olup İlk Derece Mahkemesince bu hususlar gözetilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davalı idare tarafından düzenleme ortaklık payı kesintisi işleminde taşınmaz maliklerinin rızasının olduğu ileri sürülmüş ise de bu hususta herhangi bir yazılı belge sunulmadığından davalı vekilinin bu hususlara yönelik istinaf sebeplerinin reddine karar verilmiş, davalı vekilinin bedele yönelik ileri sürmüş olduğu istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede ise dava konusu Bursa ili, ..., ... Mahallesi eski 915 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırılması yapılmak suretiyle belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline dair mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirtiği hususları tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sonucu fazla kesilen düzenleme ortaklık payı nedeniyle taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 3194 sayılı Kanun'un 15 inci, 16 ncı, 18 inci maddeleri.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.

4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.

5. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.