"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/286 Esas, 2023/150 Karar
DAVA TARİHİ : 17.06.2013
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Gebze -Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi kapsamında İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, Ulucak köyü 1542 parsel sayılı taşınmazın 693,00 m²sinin, Ulucak köyü 383 ada 10 parsel sayılı taşınmazın 103,14 m²sinin, Ulucak köyü 383 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 107,43 m²lik kısmının, Ulucak köyü 383 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 143,02 m²lik kısmının, Ulucak köyü 383 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 276,00 m²sinin, Ulucak köyü 383 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 289,00 m²sinin, Ulucak köyü 383 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 124,90 m²lik kısmının, Ulucak köyü 383 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 301,00 m²sinin, Ulucak köyü 383 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 302,00 m²sinin, Ulucak köyü 383 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 528,00 m²sinin, Ulucak köyü 383 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 369,00 m²sinin, Ulucak köyü 383 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 9,93 m²lik kısmının, Ulucak köyü 106 parsel sayılı taşınmazın 322,45 m²lik kısımının, kamulaştırılmasına karar verildiğini, ilgili komisyon tarafından taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığını ve resmî yazılarla davalıya pazarlık görüşmelerine davet yazısı gönderildiğini, davalı tarafın idarece takdir edilen değeri kabul etmediğini ve anlaşma sağlanamadığını belirterek 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın bedelinin tespiti ile davacı idare adına tapuya tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek bedelinin tespitini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.10.2014 tarihli ve 2013/491 Esas, 2014/1018 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 17.10.2014 tarihli ve 2013/491 Esas, 2014/1018 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki Ulucak köyü, 1542 parsel ve 383 ada 1, 2, 3, 4, 10, 11, 12,13, 14,15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların zeminine emsal karşılaştırması yapılarak, kapama zeytin bahçesi niteliğindeki aynı köy 106 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği; ancak arsa niteliğindeki taşınmazlara ilişkin olarak; Dairemize aynı bölgeden intikal eden Kemalpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/512 Esas, 2014/468 Karar sayılı dava dosyasında aynı kamulaştırma kapsamında aynı mahallede bulunan ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama sitesinden edinilen bilgilere göre dava konusu taşınmazlara yaklaşık 200 metre mesafede olan ve dava konusu taşınmaz ile benzer özellikteki 387 ada 14 parsel sayılı taşınmaza aynı değerlendirme tarihi itibarıyla 304 TL/m² bedel belirlenmiş ve bu bedel Dairemizce de uygun görülmüştür. Bu durumda dava konusu taşınmazların konumu ve özellikleri dikkate alındığında 1 ve 16 parsel için 221 TL/m², 2,3,4,10,11,12,13,14 ve 15 parseller için 217 TL/m², 1542 parsel için ise 159 TL/m² bedel belirleyen rapor inandırıcı olmadığından ilk keşif sonrası alınan ve usul ve kanuna uygun 23.09.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, arazi niteliğindeki 106 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak; kapama zeytinlik olarak değer belirleyen 09.10.2014 tarihli bilirkişi raporunun esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ancak taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 5 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken, % 6 oranında alınmak suretiyle eksik bedel tespiti, dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 300 oranında olacağı gözetilmeden daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre az bedele hükmedilmesi, dava konusu 383 ada 3, 4, 10, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırılmasından arta kalan alanın yüzölçümü, geometrik durumu ve kullanım amacı dikkate alındığnda %50 oranında değer azalışı olacağı halde değer azalışı bedeli hesaplamayarak eksik bedel tespiti, tespit edilen bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 02.12.2013 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği hâlde, faiz başlangıç ve bitiş tarihleri hüküm fıkrasında açıkça gösterilmeyerek infazda tereddüte yol açılması doğru olmadığı gibi 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 02.09.2020 tarihli ve 2019/228 Esas, 2020/340 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 02.09.2020 tarihli ve 2019/228 Esas, 2020/340 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki Ulucak köyü, 383 ada 1 ve 16 parsel sayılı taşınmazların zeminine emsal karşılaştırması yapılarak, kapama zeytin bahçesi niteliğindeki aynı köy 106 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ağaçlara maktuen, yapılara da resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak dava konusu taşınmazlardan 1542 parsel ile 383 ada 2, 3, 4, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15 parseller için bozma kararında bu parsellerin zemini yönünden dosya kapsamındaki 23.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen metrekare bedeli esas alınmak suretiyle hesap yapılması gerektiği belirtildiği hâlde, yerinde olmayan ve bozma kararının kapsamıyla uyuşmayan gerekçeyle hesap yapan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle eksik bedele hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 7139 sayılı Kanunla Değişik 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; ilgili bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazların arsa vasfında olmadığını, bedelin fahiş olduğunu, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Mahkemece 17.10.2014 tarihli ilk kararda 747.683,02 TL kamulaştırma bedeline hükmedildiği, fazla yatırıldığı belirtilen 199.995,74 TL bedelin iadesine karar verildiği, iadesine karar verilen bedelin davalı tarafça davacı idareye iade edilip edilmediği ve dava dosyasına idarece bloke edilen toplam bedelin ne kadar olduğu dosya kapsamından anlaşılamamış olup eksik inceleme ile hüküm kurulması kararın bozulmasını gerektirmiştir.
4. Bozma öncesi verilen kararın bozma ilamı ile ortadan kalktığı düşünülmeksizin bozma sonrası dava konusu İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, Ulucak köyü 383 ada 1 ve 16 parsel sayılı taşınmazların bedelini mahsup etmek kaydıyla kamulaştırma bedeli belirlenmesinin infazda tereddüt oluşturacağı düşünülmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4. Mahkemece verilen hüküm bozma kararı ile ortadan kalktığı hâlde, bozma sonrası verilen kararda İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, Ulucak köyü 383 ada 1 ve 16 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin tescil hükmü kurulmaması kararın bozulmasını gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.