Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5848 E. 2024/9045 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının yaptığı tadilatların imara aykırı olduğu ve ortak alanlara tecavüz teşkil ettiği iddiasıyla açılan müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasının kabulü.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalının imara aykırı tadilatlar yaptığı ve ortak alanlara tecavüzde bulunduğunun tespit edildiği gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3460 Esas, 2024/645 Karar

DAVA TARİHİ : 05.08.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 2. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/605 Esas, 2021/520 Karar

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ruhsata aykırı olarak kaçak balkon, depo kapı önü kapatma, tuvalet ve oda, ortak alan yer altından kazılarak ve oyularak oda yaptığını, imara aykırı olarak ortak alanlara tecavüz ettiğini belirterek davalı tarafından yapılan aykırılıkların giderilmesi ve taşınmazın projeye uygun hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın da benzer aykırılıklarının olduğunu ve buna rağmen dava açılmasının hakkın kötüye kullanımı olduğunu, salt imara aykırı bir imalatın huzurdaki davanın kabulü için yeter koşulu oluşturmadığını, davacı tarafından imara aykırı olduğu gerekçesiyle yıkılmasını talep ettiği tüm unsurların; bölgenin örf ve adetleri ile de uyumlu olduğunu, davacıya yönelik herhangi bir zararının bulunmadığını, davacının davayı sadece müvekkil ile olan husumeti nedeniyle açtığını, objektif olarak değerlendirildiğinde, davacıya herhangi bir zararı olmayan yapılar ile ilgili bir dava ikame etmesinin Yargıtay kararları uyarınca mümkün olmadığını, ayrıca davalının yapı kayıt belgesinin de mevcut olduğunu, dava konusu olan yapıların yıkıma neden olacak aykırılıklar da olmayıp objektif kriterler ölçüsünde hoşgörü sınırı içerisinde kalan, bölgenin örf ve adetleri ile uyumlu, müvekkilin ve evin durumundan dolayı mecburi olan ve sitedeki hemen hemen tüm bağımsız bölümlerde var olan yerler olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın da benzer aykırılıklarının olduğunu ve buna rağmen dava açılmasının hakkın kötüye kullanımı olduğunu, salt imara aykırı bir imalatın huzurdaki davanın kabulü için yeter koşulu oluşturmadığını, davacı tarafından imara aykırı olduğu gerekçesiyle yıkılmasını talep ettiği tüm unsurların; bölgenin örf ve adetleri ile de uyumlu olduğunu, davacıya yönelik herhangi bir zararının bulunmadığını, davacının davayı sadece subjektif hassasiyetinden yani tüm site ve müvekkil ile de olan husumeti nedeniyle açtığını objektif olarak değerlendirildiğinde, davacıya herhangi bir zararı olmayan yapılar ile ilgili bir dava ikame etmesinin Yargıtay kararları uyarınca mümkün olmadığını, ayrıca davalının yapı kayıt belgesinin de mevcut olduğunu, dava konusu olan yapıların objektif koşullar altında katlanılması eklenen eklentiler olduğunu ve ilgili gayrimenkuldeki yaşam için bir zorunluluk olarak nitelendirilebileceğini, Mahkemece verilen karar gereğince taşınmazda yapılacak güçlendirmenin yeterli olup olmadığını güçlendirme sonrasında yapılacak yıkımda binanın zarar görüp görmeyeceğini de denetlenemeyeceğini, mahkemece verilen karar neticesinde bir güçlendirme çalışması yapılacağını ve sonrasında yine karara istinaden yapılacak yıkım ile binanın tamamen yıkılması ya da oturulamayacak hale gelmesi halinde oluşan zararın, elde edilen yarardan fazla olacağını, kaldı ki tek bir iskelet üzerinde 3 binanın olmasının, dava dışı diğer binaların da yıkımına sebep olabileceğini belirterek mahkeme kararın kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.