Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5906 E. 2024/10649 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tescili davasında, bedeli yatırma süresine ilişkin uyuşmazlık ve davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı idarenin istinaf kararından sonra kamulaştırma bedelini yatırmış olması ve İlk Derece Mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmaması gözetilerek, davalılar lehine hükmedilen ayrı ayrı vekâlet ücretlerinin tek vekâlet ücreti olarak düzeltilmesi suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/923 Esas, 2022/154 Karar

DAVA TARİHİ : 07.08.2019

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, Alaşehir ilçesi, Kasaplı Mahallesi 171 ada 42 parsel (eski 171 ada 6 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için gerek davacı idare tarafından teklif edilen bedelin, gerekse acele kamulaştırma dosyasında tespit edilen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın konumu ve nitelikleri itibarıyla çok daha kıymetli olduğunu, değerlendirmenin dava tarihi esas alınarak yapılması gerektiğini, yapılarda değeri etkileyecek özellik ve ilavelerin dikkate alınmasını, dava konusu taşınmazın arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırması yapılmak suretiyle rayiç değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.06.2020 tarihli ve 2019/567 Esas, 2020/325 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin verilen süreler içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.02.2021 tarihli ve 2021/344 Esas, 2021/364 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince 08.01.2020 tarihli celsede tespit edilen 717.107,38 TL kamulaştırma bedeli ile acele kamulaştırma dosyasında depo edilen 564.578,23 TL acele el koyma bedeli arasındaki fark bedeli olan 152.529,15 TL bakiye kamulaştırma bedelinin kesinleşen karara göre hak sahibine ödenmek üzere Ziraat Bankası Alaşehir Şubesine yatırılması için 15 günlük süre verildiği, 26.02.2020 tarihli celsede davacı idare vekiline aynı bedelin yatırılması için 15 günlük kesin süre verilerek davanın reddedileceği hususunun ihtar edildiği, takip eden 01.06.2020 tarihli celsenin Covid-19 önlemleri nedeniyle ertelendiği davacı idare vekiline kamulaştırma bedelinin yatırılması için 15 günlük kesin süre verilerek davanın reddedileceği hususunun tebliğ ile ihtar edildiği, verilen kesin süreye rağmen kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeni ile 24.06.2020 tarihli celsede davanın reddine karar verildiği, kamulaştırma bedelinin verilen kesin süreye rağmen yatırılmaması nedeniyle İlk Derece Mahkemesinin vermiş olduğu davanın usulden reddi kararının doğru olduğu gerekçesiyle davacı idare ve davalı ... vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; İlk Derece Mahkemesince tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca usulüne uygun olarak verilen yasal süreler içerisinde bedel depo edilmediğinden davanın reddine karar verilmiş ise de dosyaya sunulan 31.05.2021 tarihli banka dekontuna göre davacı idarenin istinaf karar tarihinden sonra depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözetilerek, davalı tarafın da beyanı alınmak suretiyle sonucuna göre işin esasına girilip karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan alan için değer azalışı uygulanmaması gerektiğini, taşınmaz üzerindeki ağaç ve muhdesat değerinin yüksek hesaplandığını, davalılar için ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın konumu itibarıyla değerli olduğunu, objektif değer artışının en az %250 oranında uygulanması gerektiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısım için değer azalışı bedelinin eksik hesaplandığını ileri sürmüştür.

3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin rayiçlerine göre düşük olduğunu, dava konu taşınmazda yer alan bağımsız bölümün değerini etkileyecek özellikler ve ekstra ilaveler bulunduğunu, bu ek niteliklerin hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğini, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Manisa ili, Alaşehir ilçesi, Kasaplı Mahallesi 171 ada 42 parsel (eski 171 ada 6 parsel) sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerinde bulunan yapılara aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek; ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar vekillerinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekâlet ücretine karar verilmesi gerekirken farklı vekille temsil edildikleri gerekçesiyle davalılara ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekillerinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (13) ve (14) numaralı bentlerinin hükümden tümüyle çıkartılması, ayrı bir bent olarak "Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacı idareden alınarak kendilerini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, 26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.