"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/776 Esas, 2024/1028 Karar
DAVA TARİHİ : 06.09.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :...2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/195 Esas, 2024/6 Karar
Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ...ili,...ilçesi...Mahallesi, 391, 392, 399, 396, 398, 399, 400 ve 401 parsel taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, davacının taşınmazı satın alırken devletin tutmuş olduğu resmi tapu kayıtlarına güvendiğini, parsellerin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 22 nci maddesi gereği yapılan uygulama kadastrosu sonucunda yüzölçümlerinin tapuya eksik tescil edildiğini, taşınmazlarda meydana gelen azalmanın tapu sicillerinin yanlış oluşturulmasından dolayı meydana geldiğini, davacıların uğradığı zararın davalı tarafından karşılanması gerektiğini belirterek, belirlenecek tazminatın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve dayanaksız olup zaman aşımı, hak düşürücü süre ve husumet itirazında bulunduklarını, dava konusu taşınmazın eksilen kısımları için komşu parsellere karşı tapu iptal ve tescil davası açılabileceğini ve daha farklı hukuki yollara başvuru yapması mümkün olduğundan somut olayda Hazinenin sorumluluğuna gidilebilecek illiyet bağı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, belirlenen tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlarda yenileme çalışmalarında koordinatlarına uygun olarak ölçüm yapıldığını, taşınmazların sınırlarında herhangi bir değişiklik olmadığını, davacı tarafın iddia ettiği azalmanın eski ve yeni ölçüm teknikleri arasındaki farktan kaynaklandığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte Yargıtay tarafından tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosu arasındaki yüzölçüm farklılığının tecviz sınırı içerinde kalıp kalmadığının da araştırılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile genel arazi kadastro çalışmaları sırasında tespit ve tescile tâbi tutulan çekişmeli taşınmazların, sonradan 3402 sayılı Kanun’un 22 nci maddesi uyarınca yapılan uygulama ile yüzölçümlerinin azaldığı ve bu hatanın sınırda değişiklik yapmayıp ölçüm aletlerinin yetersizliğinden ve hesap hatasından kaynaklandığı belirlenmiş, eski alan ölçüsüne göre bedel ödeyerek satın alan davacının zararının oluştuğu anlaşılmakla, kapama kayısı bahçesi niteliğindeki 125 ada 14, 21 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar ile sulu tarım arazisi niteliğindeki 125 ada 16, 22, 25, 26 parseller ile 126 ada 8 parsel sayılı taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değer biçilmesine ve 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları neticesinde azalan kısmın bedelinin alınan rapor uyarınca, davalıdan tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu ...ili,...ilçesi...Mahallesi 125 ada 14 parsel, 125 ada 16 parsel, 125 ada 21 parsel, 125 ada 22 parsel, 125 ada 24 parsel, 125 ada 25 parsel, 125 ada 26 parsel,126 ada 8 parsel sayılı taşınmazların davacı tarafından muhtelif tarihlerde satın alındığı, 2019 yılında 3402 sayılı Kanun’un 22 nci maddesinin ikinci bendi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sonrasında taşınmazların yüzölçümünde toplam 7.470,20 m² azalma olduğu, yenileme kadastrosunun 29.01.2019 tarihinde kesinleşmesi üzerine uğranılan zararın tazmini istemi ile eldeki davayı 06.09.2021 tarihinde açtığı anlaşılmıştır.
3. Dava konusu kapama kayısı bahçesi ve arazi niteliğindeki taşınmazlara net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazların eksilen yüzölçümlerinin bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.