"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/40 Esas, 2023/285 Karar
DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 12.01.2017
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 ncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti, tespit edilen bedelin 2942 sayılı Kanun’un 3 ncü ve 5366 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi uyarınca taksitle ödenmesi ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi,... Mahallesi 629 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.04.2018 tarihli ve 2017/8 Esas, 2018/220 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2020 tarihli ve 2018/3206 Esas, 2020/1391 Karar sayılı kararı ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2020 tarihli ve 2018/3206 Esas 2020/1391 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki taşınmazın üzerindeki yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir; Ancak, dosya arasında bulunan 26.12.2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunun geçersizliğini ortaya koyacak bir sebep bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan bu rapora göre hüküm kurulması gerekirken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe göstermeden dava konusu taşınmaza resen, bilirkişi kurulu raporlarında tespit edilen bedellerin ortalaması alınmak suretiyle değer biçilmesi hatalı olduğundan ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden bahisle istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyulmak suretiyle kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereği yasal faiz yerine güncel enflasyon faiz oranının uygulanması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası,10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.
3. 5366 sayılı Yıpranan Ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenelerek Korunması Ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanunu'nun (5366 sayılı Kanun) 4 ncü maddesi
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, ... ilçesi,... Mahallesi 629 ada 3 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak zeminine, üzerindeki yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde ve 2942 sayılı Kanun’un 3 ncü ve 5366 sayılı Kanunun 4 ncü maddesi uyarınca belirlenen bedelin taksitle ödenmesine karar verilerek yazılı şekilde faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Mahkemece bozma kararına uyularak 26.12.2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda belirtilen bedel doğrultusunda artan fark bedel miktarının bloke ettirildiği ve bu bedel üzerinden hüküm kurulduğu belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında bozma kararı öncesi belirtilen ilk kararda tespit edilen bedelin kamulaştırma bedeli olarak belirlenmesi hatalı olduğu gibi 13.03.2024 tarihli tashih şerhi ile infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalılar vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin;
a) 13.03.2024 tarihli tashih şerhinin kaldırılmasına,
b) Kararın hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “Dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma bedelinin Bilirkişi raporları dikkate alınaraktan takdiren arsa m² bedeli 15.000 TL kabul edilerek 1.065.000,00 TL'si arsa bedeli +151.986,00TL'si yapı bedeli olmak üzere toplam 1.216.986,00 TL olarak tespiti ile bu bedelin" cümlesinin çıkartılması, yerine "dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 1.136.000,00 TL arsa bedeli, 151.986.00 TL yapı bedeli olmak üzere toplam 1.287.986.00 TL olarak tespitine, mükerrer ödemeye yer vermeyecek şekilde bu bedelin bozma kararı öncesi ilk karar ile belirlenen 1.216.986,00TL sinden” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idareden aşağıda yazılı kalan peşin harç ve temyize başvurma harcının iadesine, davalılar ... vd.den peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
21.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.