Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6504 E. 2025/3637 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kat mülkiyetine tabi taşınmazda, davalıların yaptığı ihata duvarının davacının bağımsız bölümüne tecavüz edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu duvarın binanın ilk inşası sırasında mı yoksa sonradan mı yapıldığının tespiti, ilk inşa sırasında yapılmış ve projeye aykırı ise tüm kat maliklerinin sorumluluğunun tespiti ve yönetim planındaki vaziyet planı ile diğer vaziyet planlarının çakıştırılarak mevcut duvarın davacının kullanım alanına tecavüzünün belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/4690 Esas, 2024/852 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/436 Esas, 2021/740 Karar

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.03.2025 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalılar vekili Avukat ... ve davacı vekili Avukat ... gelmiştir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Muğla ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 120 ada 1 parselde bulunan 7 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalıların ise aynı ada parselde kain 11 nolu bağımsız bölümün maliki olduklarını, davalıların 7 nolu bağımsız bölümün ekli aplikasyon krokisinde belirtilen kısmına ihata duvarı çekmek suretiyle tecavüzde bulunduğunu, şifahi uyarılara rağmen kaldırılmadığını, belirterek, davalıların yaptıkları müdahalenin menine, duvarın kaline ve eski hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; vaziyet planı ile zemindeki yerleşim arasında uyumsuzluk olduğunu, bu uyumsuzluğun tüm taşınmazları etkilediğini, davanın parseldeki tüm maliklere karşı açılması ve yıkım kararı talep ediliyorsa tüm maliklerin davaya dahil edilmesi gerektiğini, 1996 yılında dava konusu duvar ilgili davalılar aleyhine açılan davada ret kararı verildiğini, mahkemece bunun dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, mevcut vaziyet planının iptaline yönelik dava açmaları için süre verilmediğini, bilirkişi raporunun eksik, hatalı, dayanaksız, soyut hüküm kurmaya elverişli olmadığını, tarafların ortak alanlarının tespitinin yapılmaması ve krokide gösterilmemesinin hatalı olduğunu, parselin tamamının hukuk ve fiziki durumunun incelenip ölçülmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 7 ve 11 nolu bağımsız bölümlerin aynı parsel içerisinde yer aldığı, vaziyet planında bu bağımsız bölümleri ayıran duvar bulunduğu, söz konusu duvarın mimari proje ekinde yer alan vaziyet planı ile uyumsuz olduğu ve 7 nolu bağımsız bölümün vaziyet planında gösterilen arsa payı içerisinde kaldığı, kapladığı alanın 14,09 m² olduğu, davalı tarafından vaziyet planı ile zemindeki yerleşim unsurları arasında uyumsuzluk bulunduğu, bunun tüm taşınmazları etkilediği, davanın diğer kat maliklerine de ihbarı gerektiği, daha önce davacının kardeşi tarafından açılan davanın retle sonuçlandığı, parselin tamamının hukuki ve fiziki durumunun incelenip ölçülmesi gerektiği ve tüm taşınmaz maliklerinin davaya dahili gerektiği gibi itirazlarda bulunulmuş ise de eldeki davada tapu kayıtları itibari ile 01.05.1987 tarihinde yönetim planına işlenerek kat mülkiyetine geçildiği, taşınmazların vaziyet planı ve mimari projesinin bulunduğu belirgin olup eldeki davanın konusu itibari ile taleple bağlı kalınarak değerlendirme yapılacağı, buna dayanılarak mahkemece davalının tasarrufundaki duvarın vaziyet planı ve mimari proje uyarınca davacının arsa payına tecavüzü olup olmadığı ile ilgili taleple bağlı kalınarak yargılama yapılması ve karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı, davalının kendi arsa payına vaki müdahalede bulunulması halinde davacı gibi hukuk zemininde hak arayışına engel bulunmadığı gibi davalı da benzeri yol ve yöntemle talepte bulunabileceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'na (634 sayılı Kanun) tabi taşınmazın ortak yerlerine yapılan müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi gereğince kat malikleri ana gayrimenkulün mimari durumunu, güzellik ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecbur olup ana taşınmazda mimari projede değişiklik yapılmasını gerektirecek hususlarda tüm kat maliklerinin oybirliğiyle bu değişiklik projesine onay vermesi ve projenin de belediye tarafından onaylanması gerekir. Yargıtay uygulamalarında kat maliklerinden birinin açabileceği bir davada binanın ilk inşası sırasında yapılmış olan projeye aykırılıkların eski hale getirilmesinin istenmesi halinde bu projeye aykırılıklar ortak yerde bulunuyorsa eski hale getirilmeden kendisinin de sorumlu olacağı, keza gerek bağımsız bölümde gerek ortak yerlerdeki binanın ilk inşası sırasında yapılmış bulunan projeye aykırılığın eski hale getirilmesi binanın statiğine olumsuz etkide bulunuyorsa kat malikinin bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı kabul edilmektedir.

3. Dosya kapsamından; dava konusu vaziyet planına aykırı yapıldığı iddia edilen ihata duvarının, binanın ilk inşası sırasında mevcut olduğu davalılar tarafından iddia edildiğinden, Mahkemece yeniden konusunda uzman bilirkişilerden oluşan heyetten alınacak bilirkişi raporu ile dava konusu duvarın bina ilk inşaa edildiği tarihte mi yapıldığı, sonradan mı yapıldığı hususunun ayrıntılı olarak araştırılması, yapılacak araştırma ve sonucunda alınacak rapora göre dava konusu duvarın ilk inşaası sırasında projeye aykırı olarak yapıldığının anlaşılması durumunda ise binanın ilk inşaası sırasında yapılan ortak yerlerle ilgili projeye aykırılığın eski hale getirme masraflarından ve bunun verdiği zararın giderilmesinden davacı da dahil ana taşınmazdaki tüm bağımsız bölüm malikleri arsa payları oranında sorumlu olacağından ve mahkemece verilecek karar tüm bağımsız bölüm maliklerinin hukukunu etkilediğinden, dava konusu anataşınmazdaki tüm bağımsız bölüm maliklerinin davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanması gerektiğinin gözetilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

4. ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1996/455 Esas sayılı dosyasında, dava dışı 10 nolu bağımsız bölüm maliki tarafından dosya davalıları 11 nolu bağımsız bölüm maliklerine karşı bağımsız bölümlerin sınırlarını ayıran duvarın tecavüzlü olduğu iddiası ile müdahalenin meni ve eski hale getirilmesi davası açıldığı, yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazın ilgili Belediyeden gelen vaziyet planı ile Tapu Müdürlüğünden gelen vaziyet planının birbiriyle çakışmadığının tespit edildiği anlaşılmakla, dava konusu taşınmaza ait vaziyet planının ilgili Belediye ve Tapu Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmaza ait yönetim planında ekli vaziyet planına göre ortak alan olan bahçenin bağımsız bölümlere taş duvar, çit, maki türü elamanlar ile ayrılarak kullanımının özgülendiği ve yönetim planına ekli vaziyet planı da bulunduğu gözetilerek tüm bahsi geçen vaziyet planlarının çakıştırılarak, uyumsuzluk olması durumunda ilgili Belediyeden gelen vaziyet planına itibar edilmesi ve mevcut durumda bulunan ihata duvarının yönetim planı ile davacının kullanımına özgülenen alana müdahale niteliğinde olup olmadığının tespiti ile alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,

Aşağıda yazılı temyiz harcı ve temyize başvurma harcının davalılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.