Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6999 E. 2025/3291 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinin ve kamulaştırmadan arta kalan kısmına değer azalışı uygulanmamasının isabetli olduğu, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz itirazlarının reddine karar verilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/701 Esas, 2024/755 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/729 Esas, 2021/556 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan göl alanı olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, ..., ... 883 parsel (yeni 106 ada 14 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark bedele davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 22.04.2021 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faiziyle birlikte davalılara tapudaki ve veraset ilamındaki payları oranında derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 16 ncı maddesinin (C) bendi uyarınca Hazine adına tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olup hükme esas alınamayacağını, net gelir metoduna göre hesaplama yapılırken İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü veri cetvelinin esas alınmasının doğru olmadığını, ürün verim miktarının yüksek, üretim masraflarının ise düşük alındığını, münavebeye esas alınan ürünlerin hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının % 6-7 oranında uygulanması gerektiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısmın değer kaybına uğradığından söz edilemeyeceğini, taşınmazın acele el koyma tarihi itibarıyla değerinin tespiti gerektiğini, taşınmazın sulu değil kuru tarım arazisi vasfında olduğunu, bilirkişi raporunda taşınmazın ne şekilde sulandığının açıklanmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olduğunu, 2021 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri esas alınarak net gelir metoduna göre taşınmazın değerinin tespiti gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının %3 oranında uygulanması gerektiğini, objektif değer artışı uygulanmamış olmasının doğru olmadığını, münavebeye esas alınan ürünlerin o yörede mutat olarak ekilen ürünlerden olmadığını, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünü geçemeyeceğini, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmı yönünden değer azalışına hükmedilmesi gerektiğini, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, her bir davalı lehine ayrı ayrı nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla sulu tarım arazisi niteliğindeki davaya konu taşınmaza o yörede mutad olarak ekilen buğday, silajlık mısır, karpuz ürünleri münavebeye esas alınarak % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanması suretiyle, net gelirine göre resmi veriler uyarınca değer biçilmesinde, kamulaştırmadan arta kalan kısmın geometrik şekli, yüzölçümü, taşınmazın bütünlüğü ve işlemeli tarıma uygun olup olmadığı değerlendirilerek değer azalışı verilmemesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak, tespit ve depo edilen fark bedelin işlemiş nemalarıyla birlikte ödenmesine karar verilmesi gerektiği, dava konusu 883 parsel ( yeni 106 ada 14 parsel) sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu yeni tapu kayıtlarının oluştuğu ve taşınmazın yüzölçümünün değiştiğinin anlaşıldığı, yeni duruma göre dava konusu taşınmazın çalışma sonrası oluşan koordinatları itibariyle kamulaştırma projesi kapsamında kalıp kalmadığının, kapsamda kalmış ise ne kadarlık kısmının proje kapsamında kaldığının belirlenmesi için fen bilirkişisinden ek rapor alındığı, fen bilirkişisinin 28.11.2023 tarihli ek raporuna göre dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucunda yüzölçümünün arttığı ve güncel hali ile taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 16.780,90 m²lik kısmı ile (B1) harfi ile gösterilen 766,42 m²lik kısmının kamulaştırma sahasında olduğu, yeni duruma göre yeniden yapılan hesaplama sonucunda toplam kamulaştırma bedelinin 24.039,51 TL olacağı, tespit edilen 8.231,36 TL fark bedelin davacı Hazine tarafından depo edildiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olup hükme esas alınamayacağını, net gelir metoduna göre hesaplama yapılırken İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü veri cetvelinin esas alınmasının doğru olmadığını, ürün verim miktarının yüksek, üretim masraflarının ise düşük alındığını, münavebeye esas alınan ürünlerin hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının % 6-7 oranında uygulanması gerektiğini, taşınmazın acele el koyma tarihi itibarıyla değerinin tespiti gerektiğini, taşınmazın sulu değil kuru tarım arazisi vasfında olduğunu, bilirkişi raporunda taşınmazın ne şekilde sulandığının açıklanmadığını, istinaf mahkemesi tarafından yeniden hesaplama yapılırken objektif değer artışı uygulanmasının doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak dava tarihi itibarıyla değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında bu kısma değer azalışı uygulanmaması yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.