"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3454 Esas, 2024/919 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/263 Esas, 2021/547 Karar
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu adresindeki taşınmazına bitişik nizamda yapılı aynı adres No:23/1 numaralı meskenindeki taşınmazın davalıya ait olduğunu, bitişik nizamda yapılmış olup çatının ortak olduğunu, davalının müvekkilinden muvafakat almadan çatı üstüne yapmış olduğu hukuka aykırı imalatlar neticesinde neticesinde çatı izolasyonunu tamamen deldiğini, bu sebeplerle davalının projesine aykırı olarak çatı katına yapmış olduğu tüm hukuka aykırı imalatların yıkılarak eski hale getirilmesine, yine zarar verilen çatı katı izolasyonununda eski hale getirilmesine, davalının çatı katına yapmış olduğu imalatlar neticesinde davacı taşınmazında oluşan tüm zararların ve bu zararların tazmini bedelinin bilirkişi marifeti ile tespitine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci madde uyarınca tespit anında harcı yatırılmak sureti ile talep arttırılmak üzere şimdilik bu zararların tazmini için davalıdan 5000 TL maddi tazminatın alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yaptığı imalatlarla ilgili davacı tarafa verdiği herhangi bir zararı olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen hususlara müvekkilinin sebebiyet vermediğini, rutubetlenmenin yapının kendisinden kaynaklandığını, müvekkilinin kendisine ait bağımsız bölümün üstüne isabet eden kısma çatıya zarar vermeyecek şekilde 3 yıl önce bir kısım inşaat yaptığını, davacıya ait bağımsız bölüme herhangi bir akıntının gitmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin bağımsız bölümünde imara aykırı herhangi bir bölümün mevcut olmadığını, müvekkiline bu hususta yapı kayıt belgesi verildiğini, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, müdahalenin meni ile taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının haksız fiili öğrendiği tarih ile ıslah tarihi arasında 2 yılı süre geçmesine rağmen mahkemece davacının talebi ıslah dilekçesindeki talebiyle birlikte kabul edildiğini, davacının talebinin ıslahtaki miktar yönünden reddi gerekirken kabulü hatalı olduğunu, davacının bağımsız bölümdeki zararın davalının eyleminden kaynaklandığı kesin olarak tespit edilememesine rağmen zararın davalı tarafından oluşturulduğunun kabulü doğru olmadığını, bilirkişi raporunun yeterli ve kesin kanaat oluşturur teknik inceleme yapılmadan varsayıma dayanarak düzenlendiğini, bilirkişi izolasyon zararının götürü olarak 17.500 TL'ye giderilebileceği belirtildiğini, bilirkişinin bu görüşüne itibar etmenin mümkün olmadığını, miktarın neye göre belirlendiği teknik ve denetimi sağlayabilecek şekilde olmadığını, davacının çatısında herhangi bir izolasyon mevcut olup olmadığı, mevcut ise bu izolasyonun hangi tarihte ve ne gibi bir malzeme kullanılarak yapıldığı bu izolasyonun ne kadar bir müddet dayanabileceği ve mevcut izolasyonun mahiyeti ve ederi belirlendikten sonra kullanım süresine göre kullanım süresi dolmamış ise ne kadar bir müddet sonra dolacağı belirlenerek mevcut izolasyona göre zararın belirlenmesi ve kullanım sürcsine ve kalan kullanım süresine göre hesap yapılması ve yıpranmanın düşülmesi gerektiğini, bilirkişinin bu hususlara riayet etmediğini, mahkemece verilen kararın kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekili istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu ana gayrimenkulde davalının mimari projeye aykırı imalatlar dolayısı ile ortak alana müdahalede bulunduğu, yapılan müdahaleye ilişkin herhangi bir tadilat projesi yahut kat maliklerinin muvafakat verdiğine ilişkin belgenin dosyaya sunulamadığı anlaşılmaktadır.
3. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi uyarınca her kat maliki ana gayrimenkulün mimari durum ve güzelliğini korumaya mecbur olup, dosya kapsamı ile aksinin ispatlanamadığı ve yapılan müdahalenin ortak alanlardaki kat maliklerinin mülkiyet hakkı aleyhine olduğu gözetildiğinde mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 30 uncu maddesinde ilamların infazı düzenlenmiş olup, mahkemece yapılacak işe hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde “17.550,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile; temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2 nci bendinden ''17.550,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesi'' ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.