Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7922 E. 2025/1825 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin artırılması talebi üzerine, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer alan değerlendirmenin zaman bakımından ve hesaplama yöntemleri bakımından hukuka uygun olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı vekilinin temyiz etmediği ilk karara rağmen aleyhine hüküm kurması ve bilirkişi raporunda 2023 tarihine göre değerlendirme yapılıp TÜFE, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi ve asgari ücret ortalamalarına dayalı olarak bedel hesaplanması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/533 Esas, 2023/794 Karar

DAVA TARİHİ : 01.01.1987

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin artırılması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili asıl dosyanın dava dilekçesinde özetle; Muş ili, ..., 96 ada 83 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan atölyeler ile birlikte hükümet konağı yapılmak amacıyla kamulaştırıldığını ve m²sine 5000 TL takdir edildiğini, kamulaştırılan taşınmazın bulunduğu mahallin merkezi ve ticari olması nedeniyle değerin düşük olduğunu, kamulaştırılan taşınmazın m²sine 20.000 TL takdir edilmesine, üzerinde bulunan atölyelere de 400.000 TL ilave edilmesine, el koyma tarihinden geçerli olmak üzere kanuni faizin de takdir edilmesini talep ederek, kamulaştırılan taşınmazın bedelinin 20.000 TL/m² üzerinden hesaplanmasını, atölyeye de takdir edilen miktarın 400.000 TL ilavesiyle kamulaştırma bedelinin 3.448,750 liradan 11.888,750 liraya artırılmasına, fazlaya ait hakkı saklı kalmak koşulu ile aradaki 8.440,000 TL farkın davalı idareden tahsiline, mahkeme giderleri ile avukatlık ücretinin de davalı idareye yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.06.1985 tarihli ve 1984/272 Esas, 1985/241 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne sabit olan 4.556.000 TL arsa kamulaştırma bedel farkı ile 150.468 TL bina bedeli farkı toplamı olan 4.706,468 TL kamulaştırma bedel farkının fiilen el koyma tarihi 13.08.1984 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; ayrı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve eski günlerde satılmış olan emsal kayıtlarda tek tek dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı ve eski günlerdeki satışlarla kamulaştırma günü arasında geçen zaman içinde taşınmaz malların değerinde ortaya çıkan değişiklikler gösterilerek bir değer biçilmelidir. Oysa bilirkişi raporlarında “arsanın tüm özelliklerinin göz önüne alındığından” söz edilerek tamamen dayanıksız ve genel deyimle değerlendirme yapılacağı için yasal olmayan bu raporlara dayanılarak hüküm kurulamayacağını, taraflarda emsal satışlar istenilerek, ayrıca tapu sicil müdürlüğünden de emsal kayıtlar getirtilerek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak taşınmazın zeminine emsale göre değer biçtirilmek ve davalı idarenin usulü kazanılmış hakkı da göz önünde tutuarak sonucuna göre bir karar verilmek gerektiğinden Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 02.05.1986 tarihli ve 1985/589 Esas, 1986/339 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne sabit olan 4.556.000 TL arsa kamulaştırma bedel farkı ile 150.468 TL bina bedel farkı toplam 4.706.468 TL kamulaştırma bedel farkının fiilen el koyma tarihi olan 13.08.1984 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; tarafların emsal bulamadıklarını bildirip mahkemece resen emsal sorulunca Tapu Sicil Müdürlüğünce emsal alım satım olmadığı yolunda verilen kısıtlı karşılıkla yetinilmeyip başka bölgelerde bulunup bulunmadığı da sorulmak ve mutlaka emsal kayıtlar sağlandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmak gerekirken bozmadan önceki raporları aynen yenileyen ve hiçbir emsale dayanılmadan genel deyimlerle değer belirten 3. rapora göre hüküm kurulması, kabule göre de önceki raporlar yasal görünmediğinden bu son rapordaki kıymet takdir raporundaki değerler arasında önemli bir oransızlık bulunduğundan yeniden bilirkişi raporu alınmadan tek raporla yazılı şekilde artırmaya karar verilmesinde doğru görülmediğinden, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 09.06.1994 tarihli ve 1987/83 Esas, 1994/4Karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; Muş Barosu tarafından görevlendirilen Av. ... 'ye ait 21.12.1993 tarihli vekillikten çekilme dilekçesinin tebliği için davacı asile yapılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği gözetilmeksizin, 08.03.1994 tarihinde taraflarca takip edilmeyen davanın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409 uncu maddesi gereğince işlemden kaldırılarak, 09.06.1994 tarihinde de açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili Av. ... 'nin vekillikten çekilme dilekçesinin davacı asile usulüne uygun tebliğ edilmediği gözetildiğinde, öncelikle vekilin çekilme dilekçesinin tebliğinin sağlanması gerekirken, davacı asilin çekilmeden haberi olmaması nedeniyle duruşmalara katılmadığı nazara alınmadan, usulüne uygun şekilde işlemden kaldırma kararı bulunmadığı hâlde, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yerinde görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmaz için toplam 954.820,43 TL kamulaştırma bedel farkı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen değerin, davacının Sermaye Piyasası Kurulu onaylı ekspertiz firmalarında hesaplanan değerden çok düşük kaldığını, dava konusu arazinin olduğu yerdeki Hükümet Konağının başka yere taşındığını, Hazinenin dava konusu yeri boşalttığından geri iade edilmesini ve kamulaştırma amacı dışında kullanılmamasını talep ettiğini, davacıya ödendiği söylenen 3.448,750 TL’nin dekontlarının idare tarafından sunulmadığını ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın üzerindeki yapıların bedeli olması gerektiğinden fazla hesaplandığını, arsa değeri hesaplanırken dosya arasında bulunan 22.12.1983 tarihli kıymet takdir raporunda yazılı olan 5000 TL hesaplamaya dahil edilmediğini, oysa kabul anlamına gelmemekle birlikte bilirkişinin rakamı da diğer dört rakama ekleyerek çıkan miktarı beşe bölmesi ve dava konusu taşınmazın değerinin bu şekilde bulması gerektiğini, davanın kısmen kabulüne karar verildiğini; ancak ne kadarının reddedildiğinin gerekçeli kararda belirtilmediğini, reddedilen tutar yönünden davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Ana Kanuna İşlenemeyen Geçici 1 inci maddesi ve 05.05.2001 tarihinde yürürlüğe giren 24.04.2001 tarihli 4650 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi ile değiştirilmeden önceki 14 üncü maddesi.

3. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece verilen 17.06.1985 tarihli ilk karar davacı vekili tarafından temyiz edilmediğinden aleyhe hüküm kurma yasağı gözetilerek karar verilmesi gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2023 tarihine göre yapılan değerlendirme ile TÜFE, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi ve asgari ücrete ilişkin yapılan değerlendirmelerin ortalaması alınarak değer biçilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan usul ve kanuna aykırı olan kararın BOZULMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.