"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/24 Esas, 2022/316 Karar
I. YARGI YERİ BELİRLENMESİNE KONU KARARLAR
A. Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.10.2023 Tarihli ve 2022/249 Esas, 2023/172 Karar Sayılı Kararı
Somut olayda davalının süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde usulüne uygun şekilde yetki itirazında bulunduğu, davada kesin yetki kuralının bulunmadığı, davanın davalının ikametgahında görülmesi gerektiği ve davalının adresinin... olduğu ve bununla birlikte takibe konu senedin düzenleme ve ödeme yerinin... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
B.... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) 09.06.2022 Tarihli ve 2022/24 Esas, 2022/316 Karar Sayılı Kararı
Somut olayda, davacı şirketin merkezinin Kırşehir olduğu, davalının yerleşim yerinin ise... olduğu, tüketici mahkemesinde görülen davalarda yetki kesin olmadığından ve birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davacı şirketin merkezinin bulunduğu Kırşehir Asliye Hukuk Mahkemesinde açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
II. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
B. İlgili Hukuk
1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.
2. 6100 sayılı Kanun’un 6 ncı, 10 uncu ve 115 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 89 uncu maddesi ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 50 nci maddesi
C. Değerlendirme
1. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de 2004 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin yollaması ile 6100 sayılı Kanun'un genel hükümlerine göre belirlenecektir. 6100 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Yine aynı Kanun’un 16 ncı maddesine göre ise haksız fiilden doğan uyuşmazlıklarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi icra dairesi de yetkilidir. Aynı Kanun’un 10 uncu maddesine göre ise sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, 6098 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
2. Dosya kapsamından, davacı vekilince, müvekkili şirket tarafından araç satışı yapıldığını, davalının aldığı hizmet karşılığında senet verdiğini ve borcunu ödemediğini, araç satışı nedeniyle doğan ve ödenmeyen paranın tahsili amacıyla ... 1. İcra Müdürlüğünün 2020/3703 Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini beyan ederek davalının takibe itirazının iptalini talep ve dava ettiği, davalı tarafça ise davacıdan bir adet araç almak vaadi ile iş bu senedin alındığını, tüm bu işlemlerin davacı şirketin o tarihlerdeki işyeri adresi olan... ilinde gerçekleştiğini, bu nedenle davaya bakmakla yetkili mahkemenin... Mahkemeleri olduğunu, davacı yanın dava konusu alacağın hangi aracın satım işleminden kaynaklı olduğunu belirtmesi gerektiğini, bu hususun ispat edilememesi durumunda araçların noter satışı dışındaki alım ve satımının yasal olmayıp araç satış vaadine istinaden alının senedin geçersiz sayılması gerektiğini, davacı şirketin...’deki işyerini yaptığı bu usulsüz davranışlardan dolayı kapattığını, birçok kişiyi mağdur ederek dolandırdığını, sebepsiz zenginleşme yoluna gitmek istediğini ileri sürdüğü, bu hali ile taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğunun itilafsız olduğu anlaşılmaktadır.
3. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
4. Somut olayda, davacının alacağının tahsili için Kırşehir İcra Dairesinin 2020/3703 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının sadece borca itiraz ettiği, böylelikle icra dairesinin yetkisinin kesinleştiği anlaşılmaktadır. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesinin o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmezse de, merkezi... olup Kırşehir ilinde şubesi bulunmayan davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, yetkisiz Kırşehir Mahkemelerinde dava açtığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca seçme hakkı davalıya geçmiş ve davalı tarafça da süresinde ve usulüne uygun olarak yerleşim yerinin bulunduğu... Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin itirazında bulunduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir.
III. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
06.01.2025 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Y.L