Logo

5. Hukuk Dairesi2024/9064 E. 2025/3026 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti davasında, taşınmazın niteliğinin doğru belirlenip belirlenmediği ve bedelin hesaplanmasında gerekli incelemenin yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın arsa mı arazi mi olduğunun tespiti, imar durumu, emsal taşınmazlar, zeytin ağaçlarının bedeli gibi hususlarda eksik inceleme yapıldığı ve düzenleme ortaklık payı indiriminin hatalı uygulandığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/391 Esas, 2023/426 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ..., ... 854 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; taşınmazın hakkaniyete uygun gerçek karşılığının tespit edilerek, kamulaştırma bedeli olarak hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.06.2022 tarihli ve 2022/7 Esas, 2022/402 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.10.2022 tarihli ve 2022/3236 Esas, 2022/3050 Karar sayılı kararıyla kamulaştırma bedelinin bankaya yatırılması yönünde İlk Derece Mahkemesince iki kez süre verildiği, 10.02.2022 ve 24.03.2022 tarihli duruşmalarda verilen sürenin ihtarlı olduğu ve 15 günden az olmadığını, buna rağmen kamulaştırma bedelinin depo edilmediğini, böylece davanın usulden reddine yönelik Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinden sonra 05.01.2023 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözetilerek davalı tarafın işin esasına girilerek karar verilmesini isteyip istemediği yönünde beyanı da alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; arazi vasfında olduğunu, emsal taşınmazın uygun olmadığını, zeytin ağaçlarına maktuen değer biçilmesi gerektiğini, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamından sonra yapılan yargılamada denkleştirici adalet prensibi gereği adaletli bir biçimde bedelin yeniden tespit edilmesi gerektiğini, paranın alım gücünün oldukça gerilediği ortamda davacı idare tarafından fark bedelin sonradan depo edilmesi hakkın kötüye kullanılması olduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Taşınmazın niteliğinin belirlenmesi bakımından dosyaya getirtilen belediye başkanlığı yazıları çelişik olduğu gibi Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü parsel sorgu sistemindeki konumu da izlendiğinde taşınmazın niteliği konusunda tereddüte düşülmüştür.

3. Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla imar planı içerisinde olup olmadığı, imar planı içerisinde ise tarihi, ölçeği ve türü (1/1000, 1/1500, 1/25000 uygulama, nazım...) araştırılarak 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı içerisinde olmadığının tespiti durumunda belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun olup olmadığı diğer ölçekli plan dahilinde ise plandaki konumu, plan kapsamına alınma amacı, yerleşim yerine uzaklığı, şehrin gelişme istikametinde olup olmadığı hususları ilgili Belediye Başkanlığından ayrıntılı olarak sorulup denetlendikten sonra, arsa mı yoksa arazi mi olduğu tespit edilerek sonucuna göre seçilecek bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak; arsa ise taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle karşılaştırma yapılarak, arazi ise İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri getirtilerek verilere uygun şekilde üzerine ekilebilecek münavebe ürünlerine göre gelir metodu esas alınarak varsa objektif değer

arttırıcı unsuru ilavesi ile bedel belirleyen rapora göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

4. Kabule göre;

a) Dava konusu taşınmazın imar parseli olup olmadığı imar parseli değil ise imar uygulaması sırasında taşınmazdan kesilecek düzenleme ortaklık payı oranı belirlenmeden hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal taşınmazın imar parseli olduğundan bahisle düzenleme ortaklık payı oranınında indirim yapılması doğru görülmemiştir.

b)Dava konusu taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının dava tarihi olan 2018 yılı itibari ile maktu bedellerinin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilip rapor denetlenmeden eksik inceleme ile bedel tespit edilmesi doğru görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davalı ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı kalan temyize başvuru harcının davalı ... vd.'den alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.