"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3445 Esas, 2023/3458 Karar
DAVA TARİHİ : 06.12.2022
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Soma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/739 Esas, 2023/338 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, ...... Mahallesi 689 ve 690 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olup, üzerinde davalı müvekkilin yaşadığı konut ve müştemilatı bulunduğunu, davacı idarenin, dava konusu taşınmazın cinsini, yıpranma payını ve ölçüsünü değerlendirirken hata yaptığını, dava dilekçesinde belirtilen bedelin taşınmazın gerçek değerinden çok daha düşük olduğunu, emsal satışlar dikkate alınarak taşınmaz değerinin tespitini talep ettiğini, taşınmaz arazi olarak kabul edildiği takdirde sebze bahçesi olarak kullanılan taşınmazda yılda iki ürün yetiştirildiği dikkate alınarak değerlendirme yapılmasını talep ettiklerini, dava konusu taşınmaz hakkında en az %500 objektif değer artışı uygulanması gerektiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin yüksek hesaplandığını, emsalin farklı mahallede olduğunu ve çok daha değerli olduğunu, yapılan kıyaslamanın hatalı olduğunu, düzenleme ortaklık payı oranının düşük belirlendiğini, %45 hesaplanması gerektiğini, taşınmazın üzerindeki muhtesat ile birlikte davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiğini, idareleri lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın bedelinin düşük hesaplandığını, üzerindeki yapılara düşük bedel biçildiğini, yapı yaklaşık maliyet cetvelindeki metrekare birim değerlerinin dava tarihine endekslenmesi gerektiğini, yıpranma oranlarının düşük hesaplandığını, davanın seri dava niteliğinde olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın imar planının bulunmadığı, kırsal yerleşim alanında kaldığı, belediye hizmetlerinden yararlanabilecek durumda olduğu anlaşılmış olup, 6360 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi ile Manisa Büyükşehir Belediyesinin kurulduğu ve köylerin tüzel kişilikleri kaldırılarak mahalleye dönüştükleri ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ..., Eğnez Mahallesinde bulunan taşınmaza ilişkin 2022/8631 Esas sayılı bozma kararı dikkate alındığında, taşınmazın arsa niteliğinde kabulü yerinde bulunmuştur. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem olarak doğru olduğu gibi, aynı mahallede taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesine uygun emsal bulunamadığından Avdan Mahallesinden emsal alınması, bilirkişi raporunda ayrıntılı kıyaslama yapılarak metrekare birim değerinin hesaplanması emlak vergisine esas rayiç değerler dikkate alındığında yerinde görülmüştür. Her ne kadar, taraf vekillerince düzenleme ortaklık payı kesintisi yöntem ve oranına itiraz edilmiş ise de; dosya içinde mevcut Soma Belediye Başkanlığının yazısı ile taşınmazın çevresinde imar uygulaması yapılan taşınmaz bulunmadığı bildirildiğinden, dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesine uygun şekilde %45 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması doğrudur. Taşınmazın üzerindeki yapılara, dava tarihi itibarıyla yayınlanmış bulunan 2022/3 dönem yapı yaklaşık maliyet cetveli esas alınıp, bilirkişi raporuna ekli fotoğraflarda belirli yaş ve özelliklerine uygun oranda yıpranma payı düşülerek, ağaçlara yaş, cins ve verim durumlarına uygun maktu değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğrudur; ancak taşınmaz üzerindeki muhtesatın davacı idareye aidiyetine dair hüküm kurulmamış olması doğru görülmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapıya aynı Kanun'nun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca maddesi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek; ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle değer biçilmesideğer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.