"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/263 Esas, 2023/81 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın bir kısım davalılar yönünden husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, bir kısım davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Osmaniye ili, ... ilçesi, ... köyü, 116 ada 6 parsel (eski 116 ada 15 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 07.10.2011 tarihli ve 2011/224 Esas, 2011/425 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece, davalıların dava konusu taşınmazın gerçek maliki olmaması nedeni ile husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, kamulaştırma davalarında aleyhine dava açılan tapu malikinin başka bir şahıs olduğu anlaşılırsa, davaya bu gerçek malik dahil edilmek suretiyle devam edilir. Bu yasal durum karşısında, Mahkemece, davanın gerçek hasma yöneltilmesi için davacı vekiline süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde davanın reddine hükmedilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bir kısım davalılar yönünden husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin fahiş olduğunu, müvekkil idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yol olarak terkin hükmü kurulmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare vekili ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 15/son maddesi uyarınca idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün olan dava tarihindeki 2011 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken keşif tarihi olan 2022 yılı verileri esas alınmak suretiyle taşınmaz bedelinin tespiti doğru görülmemiştir.
5. Bu nedenle, münavebeye esas alınan ürünlerin verim miktarı ile 2011 yılı üretim giderleri ve hasat dönemindeki 2011 yılı toptan kilogram satış fiyatı resmi kuruluşlardan getirtilip bilirkişi kurulundan bu yönde ek rapor alınması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması kararın bozulmasını gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile BOZULMASINA,
12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.