"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/583 E., 2021/3365 K.
DAVALILAR : 1-... 2- ... vekili Avukat ... 3- ... Özel Sağlık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 29.12.2016
HÜKÜM : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2018/41 E., 2020/190 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacı asil ... ve vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen gelen yok. Davalılar ... ve ... vekili Avukat ...'in mazeret dilekçesi gönderdiği, mazeret dilekçesinde başka mahkemelerde duruşması olduğunu bildirdiği görüldü. Davalı vekili Avukat ...'in dayanağı bulunmayan mazeretin reddine oy birliğiyle karar verilerek açık duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2015 yılı içerisinde 2 adet implant ve 24 adet zirkonyum porselen kaplama yaptırdığını, iş bedelini ödediğini ancak bir süre sonra zirkonyum kaplamalarda kırılmalar meydana geldiğini, davalıların kaplamaları söküp yeniden yaptığını ancak rahatsızlıkların devam ettiğini, bu hususun davalılara bildirilmesine rağmen tedaviye yanaşmadıklarını, müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zarara ilişkin bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ...’un laborant olduğunu ve davada kendisine husumet düşmediğini, diğer davalı ...’in davacıya yaptığı implant ve kaplamaların sözleşme ve sağlık ilkelerine uygun olduğunu, davalı ...’in davacının şikayeti üzerine bir kez onarım niteliğinde müdahale gerçekleştirdiğini ancak davacının iddialarının buna rağmen devam ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında bir akdi ilişki bulunmadığını, davacının davalı ...’in eski hastası olduğunu, müvekkiline husumet düşmediğini, davanın zaman aşımına uğradığını, davacının iddia ettiği hususların hekim uygulamasından kaynaklı olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, talep edilen tazminat miktarlarının yüksek olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıların kusur durumu ile buna bağlı olarak ortaya çıkacak hukuki sorumluluklarının tespiti amacı ile diş tedavisi alanında uzman Üniversite öğretim üyelerinden oluşacak üç kişilik heyete tevdi ve rapor tanzimi amacı ile İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesine gönderildiği, bilirkişi heyetince 24/09/2019 tarihinde dosyaya sunulan rapora göre; davacının ağız içi klinik muayenesinin yapılması neticesinde ağız içerisinde 24 adet zirkonya seramik ve 2 adedi davalı hekim tarafından yapılan toplam 16 adet implant bulunduğu, alınan panoramik radyografi ile tedavi öncesi radyografi karşılaştırıldığında davalı hekim tarafından yapılan implantlardan bir tanesinin çevresindeki kemik dokusunda kısmen kayıp ve kendisinde kırık tespit edildiği, bu nedenle yapılan bir adet köprü protezinin yerinden çıktığı, meydana gelen hasarın protez kırıklarına bağlı olduğu, ancak bu tarz kırıkların sık görülmediği, genellikle patolojik olarak gelişen diş sıkma ve gıcırdatmaya bağlı oluşabileceği, tedavi seçeneklerinden biri olan botoks uygulamasının yani patolojik kas aktivitesinin azaltılması yönteminin davacı tarafça seçildiği, yine bu tür vakalarda hastanın periyodik olarak takip edilmesi ve tedavi seçeneklerinin gözden geçirilmesi gerektiği ancak tedavinin tamamlanması sonrası oluşan kırıklar ve hasta memnuniyetsizliği nedeniyle durumun mahkemeye intikal etmiş olması üzerine herhangi bir koruyucu veya düzeltici işlem yapılamadığı, tespit edilen muayene bulgularının doğrudan tedavi sonucu olarak belirtilemeyeceği, klinik muayene ve radyografik bulguların herhangi bir işlem yapılamamasından kaynaklı büyüyen bir problemin sonucu olduğu hususlarının tespit edildiği, ilgili rapora davacı yanın itirazı göz önünde bulundurularak dosyanın bu sefer alanında uzman Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi öğretim üyelerinden oluşacak üç kişilik heyete tevdii ile rapor tanziminin istendiği, bilirkişi heyetince 19/10/2020 tarihinde dosyaya sunulan rapora göre; davacının son durum muayenesinin yapılarak ağız içi radyografisinin çekildiği, davacının ağız hijyeninin kötü olup, diş etlerinde kanamalar, diş taşı birikimi, buna bağlı ileri derecede diş eti çekilmeleri ve ağız kokusu tespit edildiği, sağ alt tarafta protezlerin ağızda olmadığı ve 1 implantın kırık olduğu, üst ve alt ön bölgede hijyen eksikliğine bağlı olarak kemik kaybı ile beraber implant yüzeylerinin açıkta olduğu, çekilmenin kötü ağız hijyeninden ya da protez yapımından kaynaklandığının geçen süre nedeniyle tespit edilemediği, ağızda mevcut bulunan kaplamalarda kırıklar bulunduğu, bu kırıkların sebebinin diş sıkma, üretim hatası, kaplamaların implant üzerine oturmaması veya sağ alttaki kaplamaların ağızda olmaması nedeniyle dengeli bir kapanışa sahip olmamasının sebep olmuş olabileceği ancak tedavi üzerinden geçen süre nedeniyle hangisinin sebep olduğunun tespit edilemediği anlaşılmakla; dosya kapsamında toplanan deliller ile düzenlenen bilirkişi raporlarına göre davacıya uygulanan tıbbi işlemlerde davalılara izafe edilecek kesin mahiyette bir kusur tespit edilmediğinden yasal şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; hatalı tedavi nedeniyle davalılara ulaşmanın mümkün olmadığını, davacının zirkonyum kaplamalarının kırılmaya devam ettiğini, implant üzerine kaplamaların porselen yapılmaması ve metal kaplama yapılması gerektiğini diş hekimlerinin bildirdiğini, bu olay sebebiyle davacının yaşam kalitesinin düştüğünü, maddi kayıpları oluştuğunu, davalıların düzeltmeye yanaşmadıklarını, metal kaplamanın zirkonyumdan daha az maliyetli olduğunu, fazla bedel iadesinin gerektiğini, diş tedavisinin başarısız olduğunu, yeni yapılacak tedavi nedeniyle oluşacak maddi zararın ve uğranılan manevi zararın giderilmesi gerektiğini,yüklenicinin en üst özen gösterme yükümlülüğünde olduğunu, bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu,eksik inceleme yapıldığını, diş sıkma ve gıcırdatmanın olaya sebebiyet verdiğine ilişkin yorumun somut olarak tespite dayanmadığını, davacının 4 yıldır diş yaptıramadığını, yargılama sırasında davacının yargılama sonuna kadar dişlerini yaptırmamasının söylenmesi üzerine davacının dişlerini yaptırmadığını, kararın hukuka aykırı olduğunu, bilirkişinin hüküm niteliğinde rapor veremeyeceğini, davacının olay sebebiyle zararının tespiti gerektiğini, bu tedavilerin estetik amaçlı olduğu ve eser sözleşmesi kapsamında bulunduğunu, eser sahibinin işi iş sahibinin yararına ve zarar vermeden yapmasının zorunlu olduğunu ve zararlardan yüklenicinin sorumluluğu bulunduğunu, hekimin ihbar yükümlülüğü de olduğunu,delillerin toplanmadığını, tanık dinlenilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamına göre davalı hekim, davalı hekim ve diğer davalılar tarafından davacının dişlerine yapılan müdahalenin ve komplikasyon yönetiminin tıp biliminin kurallarına uygun olduğu anlaşılmakla, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin reddi yönünde verilen kararda usul ve yasaya aykırılık tespit edilmediğinden incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesi niteliğindeki diş tedavisinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
8400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı ... Özel Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
17/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.