"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
HÜKÜM/KARAR : Tapu iptali ve tescil teklifinin reddine, alacak talebinin kısmen kabulüne
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve tescil teklifinin reddine, alacak talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tapu iptali ve tescil teklifinin reddine, alacak talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı Davalı ... vekili
tarafından duruşmalı temyiz edilmiş ise de 07.02.2023 tarihli dilekçe ile duruşma talebinden vazgeçildiği anlaşıldığından duruşmanın reddine karar verilmiştir. Kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı arsa sahipleri ile davalı yükleniciler ... ve ... arasında Bodrum 2. Noterliği’nin 22.10.1999 tarih ve 21583 yevmiye no.lu Düzenleme Şeklinde Gayrmenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedildiğini, devamında ise 05.10.2004 tarihli ek sözleşmenin imzalandığını, davalı yüklenicilerden ...’nın, diğer davalı ...’dan dava konusu B-3 ve B-4 no.lu dairelerin satışı için muvafakatname aldığını, devamında yüklenici ... ile davacı arasında dairelerin alım satımı için Rezervasyon Satış Sözleşmesi, sonrasında ise iki adet satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmelerde davalı ... ... Yapı Kliniği İnş. Tic. Ltd Şti’nin de kefil sıfatında olduğunu, dairelerin bedeli için toplamda 79.200,00 GBP ödemede bulunulduğunu, ancak yüklenicilerin daireleri teslim etmediğini beyanla; öncelikle dairelerin tapu kaydının iptâli ve davacı adına tescili, tescilin mümkün olmaması halinde ödenen bedelin davalı yükleniciler ..., ... ve ... ... Yapı Kliniği İnş. Tic. Ltd Şti’den tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili ... cevap dilekçesinde özetle; davacı ile diğer yüklenici arasında akdedilen sözleşmenin tarafı olmadığını, bahsi geçen muvafakatnamedeki imzayı kabul etmediğini, diğer yüklenici ile aralarındaki adi ortaklık ilişkisine 2004 yılında son verdiklerini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı arsa sahipleri cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında sözleşme ilişkisi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14/06/2019 tarihli ve 2017/371 Esas, 2019/286 Karar sayılı kararı ile davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, alacak davasının kısmen kabulü ile, 79.200,00 GBP'nin dava tarihinden itibaren GBP hesabına açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan GBP faiz oranından yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve ... ... Yapı Kliniği İnşaat Tic. Ltd. Şti'nden alınarak davacıya verilmesine, davacının ceza-i şart talebinin reddine, davalılar ..., ... ve ...'ün hissesini mahkeme kararıyla temellüken İbrahim Döner aleyhine açılan alacak davasının reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan)15. Hukuk Dairesinin 17/11/2020 tarihli ve 2020/691 Esas, 2020/3011 Karar sayılı kararı ile;
“1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava dilekçesinin netice-i talep kısmında tapu iptâli ve tescil mümkün olmaması halinde ödenen bedelin cezai şart ve faizi ile birlikte davalı ... ... ve ... ... Yapı Kliniği İnş. Tic. Ltd. Şti’den tahsili talep edilmiş, aynı dava dilekçesinin olaylar bölümünün 8. maddesinde ödenen bedelin ceza-i şart ile birlikte tüm davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmek suretiyle dava dilekçesinin içerik ile netice kısmı arasında farklılık bulunmakta ise de, davacı vekilinin verdiği 15.12.2008 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile davalılar ..., ... ve ... ... Yapı Kliniği İnş. Tic. Ltd. Şti.’den bedel ve cezai şartın ödenmesi talep etmek suretiyle dava dilekçesindeki farklılık ve tereddütü giderdiği ve davalı ... hakkında da bedel isteminde bulunduğunun anlaşılmasına göre, davalı ... vekilinin kendisi hakkında bedel talebinde bulunulmadığına dair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-....dava konusu B-3 ve B-4 no.lu bağımsız bölümler 07.07.2005 tarihli Rezervasyon Satış Sözleşmesi’ne ve devamındaki B-3 ve B-4 nolu bağımsız bölümler için ayrı ayrı düzenlenen tarihsiz satış sözleşmelerine göre dava dışı ... tarafından da satın alınmış olup, sözleşmelerde tapunun davayı açan davacıya devredileceğine dair bir hüküm bulunmadından satış sözleşmesinde adı geçen kişilerin birlikte alıcı olmaları nedeniyle davayı birlikte açmaları ya da açılan davaya diğer alıcının muvafakat etmesi gerektiğinden bu konuda davacıya süre verilip diğer alıcının davaya muvafakati sağlandıktan, bunun mümkün olmaması halinde eldeki dava ile birleştirilmek üzere dava açılıp taraf teşkili sağlanmak suretiyle işin esasının incelenip davanın sonuçlandırılması gerekir.” gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yüklenicilerin üzerine düşen edimleri yerine getirmediği anlaşıldığından yüklenicinin dahi hak kazanamayacağı tescile yükleniciden harici satım sözleşmesi ile taşınmazı satın alan davacının tescile hak kazanamayacağı, tazminat talebi yönünden yapılan incelemede; harici taşınmaz satış sözleşmesinde, ...'ın da imzasının bulunduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin dayanak olarak gösterildiği, bu nedenle davacı tarafa karşı yüklenici olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesinde imzası bulunan tüm yüklenicilerin sorumlu olacağı, taraflar arasında imzalanan adi ortaklık fesih sözleşmesinin iki yüklenici arasında iç ilişkide ileri sürülebileceği, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği, diğer davalılar bakımından, ödenen bedele ilişkin herhangi bir sorumlulukları bulunmadığından bu davalılar yönünden alacak davasının reddine karar verilmesi gerektiği, sözleşmede yer alan ceza-i şarta ilişkin hükmün de geçersiz
olduğu gerekçeleriyle davacıların tapu iptali ve tescil talebinin reddine, alacak davasının kısmen kabulü ile,79.200,00 GBP'nin dava tarihinden itibaren GBP hesabına açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan GBP faiz oranından yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve ... ... Yapı Kliniği İnşaat Tic. Ltd. Şti'nden alınarak davacılara verilmesine, davacıların ceza-i şart talebinin reddine, davalılar ..., ... ve ...'ün hissesini mahkeme kararıyla temellüken İbrahim Döner aleyhine açılan alacak davasının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının terditli talebi olan alacak miktarının diğer davalılardan tahsili istenmesine rağmen müvekkilinin de sorumlu tutularak talebi aşarak hüküm kurulduğunu, ek sözleşmede müvekkilinin imzasının bulunmadığını, yüklenici ... ile olan adi ortaklık ilişkisinin 10.01.2004 tarihli fesih sözleşmesi ile sona erdiğini, davacı ile davalı ... ... Yapı Kliniği RP İnş. Turz. Ve Tic.Ltd.Şti. arasındaki satış sözleşmesinin adi ortaklık fesih sözleşmesinden sonra imzalandığını, satış sözleşmesi ve buna bağlı ödemenin de davalı ...’e yapıldığını, müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişi tarafından arsa sahipleri, yüklenici adi ortaklık ve kefil aleyhine açılmış şahsi hakka dayalı temliken tescil, olmadığı takdirde satış bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 436, 437. maddeleri, 818 sayılı Borçlar Kanununun 353-370. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava dilekçesinin netice-i talep kısmında tapu iptâli ve tescil mümkün olmaması halinde ödenen bedelin cezai şart ve faizi ile birlikte davalı ... ... ve ... ... Yapı Kliniği İnş. Tic. Ltd Şti’den tahsili talep edilmiş, aynı dava dilekçesinin olaylar bölümünün 8. maddesinde ödenen bedelin ceza-i şart ile birlikte tüm davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmek suretiyle dava dilekçesinin içerik ile netice kısmı arasında farklılık bulunmakta ise de, davacı vekilinin verdiği 15.12.2008 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile davalılar ..., ... ve ... ... Yapı Kliniği İnş. Tic. Ltd Şti’den bedel ve ceza-i şartın ödenmesi talep etmek suretiyle dava dilekçesindeki farklılık ve tereddütü giderdiği ve davalı ... hakkında da bedel isteminde bulunduğu dairemizin 17/11/2020 tarihli bozma ilamında da belirtildiğinden davalı ...’ın temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.