"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/269 E., 2022/470 K.
DAVA TARİHİ : 22.08.2014
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/384 E., 2019/453 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların murisleri Hatice Şanlı ve Nevari Şanlı'nın hissedarı olduğu İzmir İli Bornova İlçesi Ergene Mahallesi 109 ada 117 parsel sayılı taşınmazın İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/467 esas 2010/852 karar sayılı dosyasında verilen ortaklığın giderilmesi kararı ile ihale ile hissedarlara satıldığını, bu dosyada düzenlenen 17.10.2010 tarihli raporda hisse oranlarının 129605 3110521 Hatice Şanlı, 11109 3110521'ar payın ..., ..., ..., , ..., ..., ... olduğunu, davacının ise satıştan önce paydaş olduğunu satıştan sonra ... ve ....ın hisselerini aldığını, davacının arsa malikleri ... ve ... arasında Bornova 1. Noterliğinin 0407008 20911 yevmiye no.lu, ..., ..., ...,, ..., ..., ... ile Bornova 1. Noterliği'nin 16/06/2008, 19093 yevmiye no.lu kat karşılığı inşaat sözleşmeleri imzaladığını, diğer hisselerinde de davacı tarafından satın alınması halinde yapılacak inşaatta 3 dairenin hisseleri oranında arsa sahiplerine ait olmasının kararlaştırıldığını, bu dairelerin 1. kat 1 no.lu daire, 2. kat 3 no.lu daire, 4. kat 7 no.lu daire olarak değiştirildiğini, arsa sahiplerine ait olacak üç bağımsız bölümün satışında kolaylık sağlanması adına mülkiyet hakkı bağlamında tarafları bağlamayacak olsa da hisse oranlarının yeniden düzenlenmiş olarak tesis edildiğini, bilahare Hatice Şanlı'nın vesayet altına alındığını, vesayet doyasında 2. kat 3 no.lu daire ve 4. kat 7 no.lu dairenin satılmasının vasi tarafından talep edildiğini, yeniden düzenlenen hisse oranları dikkate alınarak bilirkişi raporu düzenlendiğini, Hatice Şanlı'nın hissesi için 2. kat 3 no.lu mesken için 29.015,00 TL 4. kat 7 no.lu bağımsız bölüm için 121.357,00 TL değer biçilerek 29,15 TL ve 130.000 TL satış bedelinin davalılara haksız olarak ödendiğini, davalıların üç bağımsız bölümdeki toplam hisse oranları %6.65'e göre 47.215,00 TL bedel almaları gerektiğinden 111.800,00 TL sebepsiz zenginleşilen değerin dava tarihinden itibaren davalılardan mütesilsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıların annesi olan Hatice Şanlı adına kayıtlı olan taşınmazların satılması için İzmir 11. Sulh Hukuk Hakimliğinin 2014/89 Esas sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde sözleşme uyarınca Hatice Şanlı'ya 3 adet daireden hisse verilmesi kararlaştırılmış olmasına rağmen 1 numaralı taşınmazda hissesinin olup olmadığı, var ise dahi bunun ne olduğu tespit edilemediğinin, taşınmazların kıymet takdirlerinin İzmir 11.Sulh Hukuk Hakimliğinin 2014/89 Esas sayılı dosyasıyla yapıldığının resmi kayıtlarda yer alan hisse oranında muris Hatice Şanlı'ya ait hisseye isabet eden bedeli aldıklarını, 7 numaralı taşınmazında davalılar ve Cemile adına kayıtlı olduğunu, satış bedelinden sadece annelerine ait hisse bedelini alabildiklerini, kendilerine ait hisse bedelinin ise davacı tarafından ödenmediğini taşınmazın 435.000,TL bedelle satılmış olmasına rağmen murisinin hissesine 130.000,TL ödendiğini sözleşme uyarınca hisselerin pay edildiğini ve buna göre tapuya tescillerin gerçekleştiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapu kayıtlı ve eklerinin incelemesinde taşınmaz üzerinde önceden kurulu kat irtifakı olduğu, muris Hatice nin ortaklığın giderilmesi davasından sonra oluşan duruma göre kendi payı ile murisi Nevari'den gelen payının toplamının 129.605/3116520 pay olduğu, tüm arsa payına oranının % 4.167 olduğu, 391. m² arsa yönünden hissesine karşılık gelen payın 16.29 m² olduğu, 15/11/2011 tarihinde 17387 yevmile no.lu tescil işlemi ile oluşan 9/240 pay ile hissesine karşılık gelen alanın 14.66 m2 olduğunun belirlendiği, 3 nolu bağımsız bölümde kısıtlıya ait 143/1725 no.lu payın 3. kişiye 29.150 TL bedel ile satıldığı, 7 no.lu bağımsız bölümün ise 1163/3450 payının muris Hatice adına kayıtlı olduğu, 03/07/2014 tarih 1664 yevmiye nolu satış islemi ile tamamının 124.000 TL bedel ile satıldığı, Hatice ye ait payın resmi senette yazılı satış bedeline göre 41.800 TL olduğu, ancak bir kısım davalılar davacı tarafından Bornova 1. Noterliği'nin 03/07/2014 tarihli 16826 y.numaralı ihtarnamenin tebliği üzerine taşınmazın 435.000,TL bedelle satıldığı müvekkillerin murisinin hissesine 130.000,TL ödendiğini beyan etmiş olmaları nedeni ile 7 no.lu bağımsız bölüm yönünden muris Hatice payı ile davalıların kendi payları için 130.000 TL satış bedeli alındığı kabul edilmiştir. Tapu kaydındaki hisse oranlarına göre 7 no.lu bağımız bölümün tapu kaydına göre 435.000 TL olan satış bedelinden 142.100 TL sinin Nevali mirasçıları davalılara, 146.620 TL sinin Hatice ye 146.639 TL sinin Cemile ye ait olması gerektiği bu hali ile Hatice mirasçılarının tapudaki hisselerinden fazla pay aldığının ileri sürülmesi mümkünolmadığı, Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde 10 adet bağımsız bölümün 7 adedinin yükleniciye ait olacağı, kalan 3 adet bağımsız bölümün ise arsa maliklerine payları oranında ait olacağının kararlaştırıldığı, bilahare ortaklığın giderilmesi davası sonucu mülkiyet payları belirlenmiş ise de, kat irtifakına geçişte bu işlemi yapan yüklenici tarafından sözleşmeden farklı tescil yapılmış olması nedeni ile satış bedelinin tapu kaydındaki hisseye göre olmayıp ortaklığın giderilmesi davasında belirlenen orana göre dağıtılacağı hususunda taraflar arasında anlaşmanın varlığının kanıtlanmadığı gibi ortaklığın giderilmesi davasında belirlenen hisse oranlarının uygulanmamış olmasında davalılara yükletilecek bir kusur olduğu da kanıtlanamadığından davacıların diğer arsa malikleri aleyhine zenginleştiği yönünde delil olmamakla, aksine usulünce delil sunulmadığından 15/11/2011 tarihinde 17387 yevmile no.lu tescil işlemi ile oluşan tapu kaydına değer verilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
1-) Mahkeme gerekçesinde, dava konusu taşınmazda kat irtifakına geçişte hisselerin farklı tescil edilmesi ve gerçekleştirilecek satışta bedelin ortaklığın giderilmesi davasındaki oranlara göre paylaştırılacağı konusunda tarafımızca bir delil sunulmadığı ifade edilmektedir. Dava konusu taşınmaz, dava dilekçemiz dahil olmak üzere bir çok dilekçemizde belirttiğimiz üzere İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu'nun 2010/17 Satış Sayılı dosyasından hissedarlara satılmış ve tescil yazısında kimin ne kadar pay sahibi olduğu yazılmıştır. Diğer yandan, taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmeleri mevcut olup - Bornova 1. Noterliğinin 20/03/2008 tarih, 10169 yevmiye sayılı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin 3, sayfasında, Bornova 1. Noterliğinin 16/06/2008 tarih, 19093 yevmiye sayılı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin A, sayfasında, - Bornova 1. Noterliğinin 04/07/2008 tarih, 20911 yevmiye sayılı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin 3. Sayfasında; Mesken ve dükkan olarak inşa edilecek toplam 10 adet bağımsız bölümden işbu davaya konu 3 adet bağımsız bölümün, (YALNIZCA DAVALI ARSA SAHİPLERİNE DEĞİL) TÜM ARSA SAHİPLERİNE ARSA PAYLARI ORANINDA AİT OLACAĞI, BU DAİRELER DIŞINDAKİ TÜM DAİRE VE DÜKKANLARIN HEM ARSA HİSSEDARI HEM YÜKLENİCİ OLAN MÜVEKKİL ...'A AİT OLACAĞI AÇIKÇA YAZILIDIR. Diğer tüm arsa sahipleri ile yapılan sözleşmelerde de aynı hüküm mevcuttur. yönündeki gerekçesi hatalı bir değerlendirmedir.
2-) Müvekkil yüklenici, arsa sahiplerinden almış olduğu vekaletname ile kat irtifakının kurulmasında ve sonrasında yapılacak Satış işlemlerinde kolaylık olması amacıi ile payları olması gerekenden farklı tescil ettirmiştir. Davalılar, satış bedelinden, hakları olandan fazla miktarda pay almış olup sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak bu dava açılmıştır. Davalıların, arsa sahiplerinin tamamına ait olması gereken 1,3 ve 7 no.lu bağımsız bölümlerden birinde payları gösterilmemiş diğer ikisinde ise toplam olması gerekenden fazla gösterilmiştir. Diğer arsa sahiplerinin hisseleri ise davacı müvekkile ait olması gereken 7 adet bağımsız üzerinde tescil edilmiş ve bu kişiler de paylarını müvekkille ait olması gereken bağımsız bölümlerin satışından elde etmişlerdir.
3-)DAVAMIZIN KONUSUNU 3 VE 7 NOLU BAĞIMSIZ BÖLÜMLER OLUŞTURMAMAKTADIR. DAVALILARIN PAYLARINI BU BAĞIMSIZ BÖLÜMLERİN SATIŞI NEDENİYLE ALMIŞ OLMALARINDAN DOLAYI DAVA DİLEKÇEMİZDE ÖZELLİKLE BU BAĞIMSIZ BÖLÜMLER ÜZERİNDE DURULMUŞTUR. DAVAMIZIN ÇIKIŞ NOKTASI TÜM BAĞIMSIZ BÖLÜMLERDE HİSSELERİN FARKLI TESCİL EDİLMESİDİR. Arsa sahiplerinin arsa payları oranında üç adet bağımsız bölümde, yüklenicinin ise geriye kalan tüm bağımsız bölümlerin tamamında pay sahibi olması gerekir iken kim hangi bağımsız bölümde ne kadar pay sahibi olmuş? Kim hakkından fazla almış? Kim hakkından eksik almış? Davamızın konusunu bu durum teşkil etmektedir. Ancak, yargılama sırasında üç farklı heyet tarafından bir çok rapor düzenlenmesine ve tarafımızca, araştırılması gereken bu husus defalarca yinelenmesine rağmen hiçbir raporda bahsi geçen genel durum değerlendirilmemiş; mahkemece de davamıza bu açıdan bakılmamıştır.
4-) 28/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda 3 ve 7 no.lu bağımsız bölümlerin satışından davalılara fazla ödenen 111.683,56-TL bedel olduğu tespit edilmiştir. Dava dışı hisse sahiplerinin 1.3 ve 7 no.lu bağımsız bölümlerde tescil edilmesi gereken hisselerinin müvekkile kalması gereken diğer bağımsız bölümler üzerinde tescil edildiği ve bu bağımsız bölümlerin doğrudan 3. kişilere satılması sonucu paylarına karşılık gelen satış bedellerini aldıkları, Bornova Tapu Müdürlüğü'nün 15/02/2017 tarihli yazısı ile gönderdiği tedavüllü tapu kayıtlarında görülmektedir.
Dava dışı hissedarlar, hisselerine karşılık gelen satış bedellerini esasen 1.,3 ve 7 no.lu bağımsız bölümlerin satışından elde etmeleri gerekir iken müvekkile kalacak bağımsız bölümlerin satışından elde etmişler; böylelikle müvekkil davalılardan kendi alacağı dışında, diğer hissedarların da yerine geçerek onların halefi haline gelmiştir. 3 ve 7 no.lu bağımsız bölümlerde davalıların haklarından fazla pay edinip edinmediklerinin tespiti ancak diğer tüm bağımsız bölümlerdeki pay durumları üzerinde yapılacak irdeleme ile mümkündür. Dosyaya tüm tedavüllü tapu kayıtları ile mimari projenin celbi tarafımızca bu durumun incelenmesi için talep edilmiş, ancak eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmuştur.
5-) Gerekçeli kararda 7 no.lu bağımsız bölümün 435.000-TL'ye satıldığı kabul edilmiştir. Bu kabulün dayanağı nedir? Davalı tarafın beyanı kayıtsız şartsız kabul edilerek satış bedelinin 435.000-TL olduğunu kabul etmek usul hükümleri ile bağdaşmadığı gibi hakkaniyete de uygun değildir.
6-) Kat irtifakı sırasında ortaya çıkan pay ve payda sorunu ve davalıların hisselerinin satışında kolaylık sağlanması amacı doğrultusunda iyi niyetle yapılan bir tescil işleminin sonucunda davalıların sebepsiz zenginleştiği açık olup davamızın reddine karar verilmiş olması yerinde değildir...."ifadelerini içeren gerekçelerle kararın kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında "Davacı yüklenicidir ve aynı zamanda arsa malikidir. 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/467 Esas, 2010/852 Karar sayılı kararında davalılar ve murisleri için toplam %6,6664 oranı belirlenmiştir. Ancak dava dilekçesinde belirtildiği üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahipleri için 3 daire kalacağı belirtilmesine, arsa sahipleri ve davacının ortak mutabakatı ile tapuya tescil yapılırken (bizzat davacı yüklenici vekaletnamesi ile tescil işlemlerini yaptırmıştır.), 1 numaralı daireden davalılara pay verilmemiş; 3 ve 7 numaralı dairelerden fazla pay verilmiştir. Şimdi davacı yüklenici kendi muvafakati ile ve diğer arsa sahiplerinin muvafakati ile mahkeme kararı uygulanmamış olmasına rağmen, davalıların 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin belirlendiği orandan fazla aldığı iddiasındadır. Oysa ki kat irtifakı, tarafların anlaşması ile tapuda mahkemenin bildirdiği oranlardan ayrılarak kat irtifakı kurulmuştur. Davalıların aldıkları paylarda tapudaki paylarına denktir. Davacı kendi isteği ile yapılan işlemin bozulup mahkemenin bildirdiği oranlardan ayrı olarak kat irtifakı kurulmuştur. Davalıların aldıkları paylarda tapudaki paylarına denktir. Davacı kendi isteği ile yapılan işlemin bozulup, mahkeme kararındaki paylara dönülmesini istemektedir. Tarafların kendi istemiyle sözleşme tapuda tadil edilmiştir. Davalılar tapudaki paylarına uygun olarak para almışlardır.
Kat irtifakına geçişte bu işlemi yapan yüklenici tarafından sözleşmeden farklı tescil yapılmış olması nedeni ile satış bedelinin tapu kaydındaki hisseye göre olmayıp ortaklığın giderilmesi davasında belirlenen orana göre dağıtılacağı hususunda taraflar arasında anlaşmanın varlığının kanıtlanmadığı gibi ortaklığın giderilmesi davasında belirlenen hisse oranlarının uygulanmamış olmasında davalılara yükletilecek bir kusur olduğu da kanıtlanamadığından davacıların diğer arsa malikleri aleyhine zenginleştiği yönünde delil olmamakla, aksine usulünce delil sunulmadığından 15/11/2011 tarihinde 17387 yevmile nolu tescil işlemi ile oluşan tapu kaydına değer verilerek davanın reddine karar verilmesi doğru niteliktedir.
Davacının talebi hakkın kötüye kullanımına uygun niteliktedir. İlk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararın usul ve yasaya, hakkaniyete uygun olduğu, hakkın kötüye kullanımının TMK 2. maddesine aykırı olduğu kanaatına ulaşılmakla davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği kanaatine dairemiz tarafından ulaşılmıştır.
Her ne kadar davacı avukatı istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiş ise de, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla" gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği itirazlarını temyiz dilekçesinde yinelemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri,
6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14/11/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.