Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2624 E. 2023/3146 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yanlışlıkla ilk derece mahkemesine gönderilen dosyada verilen sıra cetveline itiraz kararının hukuki geçerliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma kararından sonra dosyanın, kanuna aykırı olarak ilk derece mahkemesine değil, bölge adliye mahkemesine gönderilmesi gerektiği gözetilerek ilk derece mahkemesi kararı ortadan kaldırılmış ve dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/912 E., 2022/305 K.

ŞİKAYETÇİ : Türkiye Halk Bankası A.Ş. Kemer Şubesi vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 06.04.2016

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen sıra cetveline itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; şikayetin kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı şikayet olunanlar ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde; borçluya ait taşınmazların satıldığını, ipotek alacağının müvekkili bankaya öncellikle ödendiğini, İcra mahkemesine yapılan şikayet üzerine ilk haciz koyduran dosyanın değiştiğini, sıra cetveli hazırlanan dosyanın değişmesi üzerine icra müdürlüğünce ödenen ipotek bedelinin faizi ile talep edildiğini, müvekkili banka tarafından ödenen bedelin faizi ile birlikte dosyaya iade edildiğini, düzenlenen sıra cetvelinde müvekkiline satış tarihi itibariye alacağının ödendiğini, işlemiş faizin diğer alacaklılar arasında garame yapıldığını, bankanın kusuru olmaksızın yapılan ödeme nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptal edilerek yeniden sıra cetveli düzenlenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Şikayet olunan ... vekili cevap dilekçesinde; İstanbul 11. İcra Müdürlüğü'nün 2. ve 3. sırada yer alan hacizlerinin aynı gün konulduğunu ve gareme yapılırken bu dosyalardan yalnızca bir tanesi ile garameye girmeleri gerektiğini bunun dışında sıra cetvelinin usulüne uygun olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir.

Şikayet olunan ... vekili cevap dilekçesinde; şikayetçi bankanın haksız olarak tahsil ettiği parayı iade ettiğini, bu süre içinde paradan faydalandığını, sebepsiz zenginleştiğini, faizin satış bedeli olmadığını savunarak şikayetin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 27.12.2016 tarihli ve 2016/496 Esas, 2016/992 Karar sayılı kararı ile; şikayetçi bankanın ancak satış tarihine kadar olan alacağının sıra cetvelinde yer alabileceği, faiz bedelinin cetvele dahil edilerek alacaklılara dağıtımının uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili ve şikayet olunan Sosyal Güvenlik Kurumu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nin 10.05.2017 tarihli ve 2017/1306 Esas, 2018/1188 Karar sayılı kararı ile; paranın şikayetçiye ödeme tarihinden iade tarihine kadar şikayetçi yedinde bulunması sebebiyle faiz miktarının diğer alacaklılara dağıtılmasının doğru olduğu, şikayetçiye takip dosyasındaki alacağın kapatılması halinde ödenmesi gereken miktarın ödenmiş olduğu, söz konusu hesap ve ödeme şeklinin İİK 138. maddede düzenlenmiş olan, paraların paylaştırılmasına uygun olduğundan şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun reddine, şikayet olunan Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ... yararına vekalet ücreti yönünden kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilerek davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 23.Hukuk Dairesinin 15.10.2020 tarihli ve 2017/2365 Esas, 2020/3070 Karar sayılı kararı ile borçluya ait taşınmazların satışı üzerine şikayetçiye ipotek alacağı ödendikten sonra şikayet üzerine sıra cetveli düzenlenecek dosyanın değiştiği, bu süre içerisinde şikayetçinin uhdesinde bulunan paranın icra müdürlüğünün talebi üzerine faizi ile birlikte dosyaya iade edilmesinin alacaklılar bakımından yeni bir hak doğurmayacağı, 492 sayılı Harçlar Kanununun 36. maddesi "Mahkemeler, hakimler, C. Savcıları ve İcra İflas daireleri tarafından adli ve idari işlemlerle takip işlemlerinden dolayı herhangi bir sebeple alınmış olan paraların bankaya yatırılması halinde bu paralara ait faiz, ikramiye ve sair menfaatleri Devlete aittir." İkinci fıkrada ise "suçun giderilmesi neticesinde hasıl olan para ve tereke paraları ile kısıtlı veya gaib adına bankaya yatırılan paralar yukarıdaki fıkra hükmünden müstesnadır" diyerekten, istisnasını gösterdiği, İcra müdürünün talebi üzerine şikayetçinin dosyaya yatırdığı faizin hacizli malın satışından elde edilen bir bedel olmadığı, İİK’nın da satış bedelinin nemalandırılarak faiz tahsil edileceği hususu ihalenin feshi davası açılması dışında düzenlenmediğinden bu bedelin şikayetçiden yasal dayanağı olmadan tahsil edilemeyeceği gerekçesiyle bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay bozma ilamında belirtilen gerekçelerle şikayetin kabulüne sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet olunan ... vekili ve şikayet olunan ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Şikayet olunan ... vekili temyiz dilekçesinde, satış bedelinin şikayetçi ipotek alacaklısına ödenmeyip bankaya konulsaydı, devlet faiz geliri elde edeceğini, şikayetçiye iadesi gereken bir faiz geliri olmadığını, davacının bu nedenle sıra cetveline itirazda hukuki menfaati bulunmadığı, şikayetçinin faiz ile kendisine ödenmiş olan parayı iade etmiş olmasının, icranın eski haline iadesi kapsamında yapılan ödeme gibi düşünmek ve aslında kendisine hukuken ödenmemesi lazım gelen paradan istifade etmiş olmasına dayandırmak gerektiğini, şikayetçinin kendi alacağını faizi ile birlikte sıra cetvelinden aldığını, başka bir alacağı bulunmadığını temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

Şikayet olunan ... vekili temyiz dilekçesinde, kanunun aradığı şartlara sahip olan her alacaklının ilk haciz üzerine satılan malın tutarı icra veznesine girinceye kadar ilk hacze iştirak edebileceğini, İİK 100 ve 101. Maddeleri ile 6183 Sayılı Kanunun 21 ve 69. Maddelerinde hacze iştirakin düzenlendiğini, müvekkili kurumun ilk haciz hangisi olursa olsun her durumda ilk hacze iştirak etmesi gerektiğini, sıra cetvelindeki hesap ve ödeme şeklinin İİK 138.madde de düzenlenmiş olan paraların paylaştırılmasına uygun olduğunu temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sıra cetveline itiraza ilişkindir

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ve devamındaki ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanunun 371 ve devamı maddelerinde temyiz incelemesi neticesinde bozma sebebi yapılacak hususlar ve bozma kararı üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir.

2. 6100 sayılı Kanunun 373 ncü maddesinin ikinci fıkrasına göre Yargıtayın bozma kararı, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararı kaldırıp düzelterek verdiği bir karar veya ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp davanın esası hakkında yeniden verdiği bir karara ilişkin ise dosya, kararı vermiş olan bölge adliye mahkemesine veya uygun görülen başka bir bölge adliye mahkemesine gönderilir. Zira artık burada ilk derece mahkemesinin bir kararı mevcut olmadığından bozulan karar bölge adliye mahkemesinin kararıdır ve bu nedenle dosya kararı bozulan mahkemeye gönderilmektedir.

3-Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında somut olayda, Yargıtay (Kapatılan) 23.Hukuk Dairesinin 15.10.2020 tarihli ve 2017/2365 Esas, 2020/3070 Karar sayılı kararı ile bozulan karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 10.05.2017 tarihli ve 2017/1306 Esas, 2018/1188 Karar sayılı kararıdır. Bu durumda 6100 sayılı Kanun'un 373 ncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince bozma sonrasında dosyanın hükmü veren İstanbul Bölge Adliye 17. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekirken sehven İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir. İlk Derece Mahkemesince temyize konu 09.03.2022 tarih ve 2021/912 E.,2022/305 K sayılı kararı verilmiştir. İlk derece Mahkemesinin bu kararı yok hükmünde olduğundan kaldırılmasına; dosyanın Yargıtay (Kapatılan) 23.Hukuk Dairesinin 15.10.2020 tarihli ve 2017/2365 Esas, 2020/3070 Karar sayılı bozma ilâmı doğrultusunda gerekli incelemenin yapılarak usulünce bir karar verilebilmesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.