"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/475 E., 2022/376 K.
DAVA TARİHİ : 29.06.2015
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2015/421 E., 2019/1089 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı idare arasında konut yapımı ve çevre düzenlemesi işi konulu sözleşme imzalandığını, sonrasında müvekkili ile davalı taşeron arasında 26.11.2013 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalandığını ve davalının asıl sözleşmedeki işi anahtar teslim olarak üstlendiğini, ancak davalının teslim tarihinin uzatılmasına karşın süresinde işi teslim edemediğini, tüm ihtarlara rağmen eksikliklerin giderilmemesi üzerine taşeronluk sözleşmesinin 10/10/2014 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, işin zamanında bitirilmemesi nedeni ile dava dışı idarenin de asıl sözleşmeyi feshettiğini ve müvekkili hakkında bir yıl boyunca ihaleye katılmaktan yasaklılık kararı alındığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin uğradığı 20.000,00 TL maddi tazminat ve 100.000,00TL manevi tazminat alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 26/03/2019 tarihli dilekçesiyle, 20.000,00 TL lik maddi tazminat isteminin 10.000,00 TL sinin ; asıl işverenin müvekkili sözleşmesini fesihiyle nakte dönüştürdüğü kati teminat mektubu bedeli için , 10.000,00 TL si nin ise; müvekkili tarafından ihalesi kazanılan Manisa Merkezefendi 400 Yataklı Devlet Hastanesi İnşaatı sözleşmesi ve sonradan sözleşmenin yapılmaması nedeniyle uğranılan kar mahrumiyeti zararı talebine ilişkin olduğunu belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davaya cevap vermemiş, HMK 128. maddesi gereği ileri sürülen maddi vakaları inkar etmiş sayılmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın, eser sözleşmesinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, iş bu davanın, Haşemoğlu İnş. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından, Haşemoğlu İnş. Tic. Ltd. Şti. & Hatçelik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. iş ortaklığı ile davalı taşeron Adem As İnş. Gıda Tem. Otom. Turz. San ve Tic. Ltd. Şti. arasında 26/11/2013 tarihinde akdedilen taşeronluk sözleşmesine dayalı olarak açıldığı görülmekle, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunan diğer ortak Hatçelik İnş. San. ve Tic Ltd. Şti.’nin davaya muvafakatının sağlanması için süre verildiği, davacı vekili tarafından Ankara 47. Noterliğinin 08/03/2019 tarih ve 06123 yevmiye nolu muvafakatnamesinde diğer iş ortağı Hatçelik İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin davaya muvafakat beyanının sunulduğu, dava dayanağı 26.11.2013 tarihli sözleşme incelendiğinde, davacı ... İnş. San. ve Ltd. Şti ile Hatçelik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti iş ortaklığının iş veren olarak, davalı Adem As İnş. Gıda Temizlik Otom. Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin taşeron olarak yer aldığı, davacıların Şahinbey Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünden ihaleyle aldıkları Yeşilvadi 702 konut, ada içi alt yapı ve çevre düzenlemesi inşaatı işinin geri kalan kısmını anahtar teslimi götürü bedelle (işin 17.hak ediş hariç olmak üzere devam eden 18.hakedişten kesin hesaba kadar) 18.400.000,00 TL + KDV'siyle davalıya ihale ettiği, işin süresinin 27.11.2013'te yer teslimi + 7 gün içinde işe başlanacağı, işin süresinin idarenin iş verene vereceği süre kadar olduğunun kararlaştırıldığı, yine yapılan 22.05.2014 tarihli zeyilname ile; iş süresinin 30.09.2014 tarihine kadar uzatıldığı, sürenin kesin olduğu ve bu süre içinde taşeronun işi bitirmesi gerektiği, tüm dosya kapsamı, dava, cevap, taşeron sözleşmesi, asıl işverenin verdiği süreler ile hüküm kurmaya yeterli bilirkişi rapor ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalı taşeron sözleşmesinin feshi ile asıl işverenin sözleşme fesih tarihi arasındaki sürede davacı yüklenicinin işin kalan kısmını tamamlayabileceği halde, hiçbir işlem yapmaması nedeniyle işveren ile sözleşmesinin feshinde kendi kusuru bulunduğu, yalnızca davalı taşerondan kaynaklanan neden olmadığı, bu nedenle asıl işverenin sözleşmeyi feshi ve kamu ihalelerinden davacıyı yasaklamasından dolayı davacının uğradığı zararları davalıdan talep edemeyeceği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvurusunda; bilirkişi raporunda hesaba esas alınan ihtarname tarihinin, 10/10/2014 olup, asıl ihtarname tarihinin ise 10.11.2014 olduğunu, ihtarname tarihinden sonra davalı alt yüklenicilerin işçileri tarafından şantiyenin işgal edildiğinin 20-21 Kasım 2014 tarihli haberlerden ve dava dosyasına alınan Savcılık soruşturmasının içeriğinden belli olduğunu, buna rağmen ana yüklenici olan müvekkilinin 10 Ekim 2014 tarihinden, iş sahibi İdare olan Gaziantep Belediyesi tarafından işinin feshedildiği 14 Ocak 2015 tarihine kadar geçen sürede işi bitirebileceğinin hesap edilmesinin hatalı olduğunu, bu konu, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde detaylı olarak izah edilmesine rağmen, ek raporda itirazlarının dikkate alınmadığını, kalan işin bitirilmesi için gerekecek süre hesabında idarenin işi feshettiği değil, işi feshedeceğini bildirdiği tarihin esas alınması gerektiğini, kaldı ki bu süreçte İdarenin fesih yazılarını göndermekte gecikmiş olmasının, müvekkilinin mezkur tarihte işin 15 Ocak 2015'te feshedileceğini tahmin etmesi anlamına gelmediğini, dolayısı ile müvekkilin işinin feshedilmesine sebep olanın, taahhüt ettiği işi süresinde bitirmeyerek yarım bırakan davalı alt yüklenici olduğunu, davalı alt yüklenicinin, dolayısı ile işin İdare tarafından feshedilmesinden kaynaklanan zararlardan da sorumlu olduğunu belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle sözleşmenin davacı tarafça feshedildiği 10.11.2014 tarihi ile dava dışı iş sahibinin, davacı ile aralarındaki sözleşmeyi feshettiği 14.01.2015 tarihleri arasında kalan sürede işin tamamlanabileceğinin anlaşılmasına ve davacı feshi sonrası davalı işçilerinin oturma eyleminin işin yapımı ve uzamasına sebebiyet verdiğinin yasal delillerle ispatlanamamış bulunmasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; bilirkişi raporunda hesaba esas alınan ihtarname tarihinin, 10.10.2014 olup, asıl ihtarname tarihinin ise 10.11.2014 olduğunu, bu durumda işi bitirmek için kalan sürenin 96 değil 66 gün olduğunu, raporda kalan işin 77 gün içerisinde bitirilebileceğinin belirtildiğini ancak raporda da 96 gün üzerinden yapılan hesaplamada 30 günün ekip kurma ile geçeceğinin tespit edildiği, kalan 36 günde ise 77 günlük işin bitirilmesinin mümkün olmadığını, dolayısı ile işin feshedilmesi ve devamında yasaklılığa neden olanın davalı olduğu, davalının ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacının da içinde bulunduğu adi ortaklık ile dava dışı Şahinbey Belediyesi arasında 04/11/2011 tarihinde, 702 Konut, Ada içi alt yapı ve çevre düzenlemesi işi konulu, 42.180.000,00 TL götürü bedelli sözleşme imzalanmıştır.
-Davada taraf olarak yer almayan adi ortaklığın diğer ortağı, Ankara 47. Noterliğinin 08.03.2015 tarih 06123 yevmiye numaralı muvafakatnamesi ile eldeki davaya muvafakati bulunduğunu beyan etmiştir.
- İşin süre uzatımları ile birlikte bitim tarihi olan 30/09/2014 tarihinde yapılan incelemelerde işin bitirilmediği, yükleniciye 10 gün süre verildiği ancak işin tamamlanmadığı ve hiçbir çalışmanın bulunmadığının tespit edildiği, buna göre dava dışı idarenin İçişleri Bakanlığına yazdığı 22.01.2015 tarihli yazıya göre sözleşmenin 14.01.2015 tarihli olur ile feshedildiği ve davacının ihalelerden yasaklanmasının talep edildiği görülmüştür.
- Davacı yüklenici adi ortaklığın, dava dışı idareye sunduğu 30.09.2014, 03.12.2014 ve 19.12.2014 tarihli dilekçelerinde işçilerin şantiyeyi işgal etmesi nedeni ile çalışılamadığı, bu durumun mücbir sebep olduğu, proje revizyonu ve iş artışı nedeni ile süre uzatımı taleplerinin kabulü ile cezalı çalışma ve fesih kararından rücu edilmesini talep ettiği, 26.12.2014 tarihli dilekçesinde şantiyenin işgali nedeni ile süre uzatımı talep ettiği anlaşılmıştır.
- Dosya kapsamının incelenmesinde; dava dışı iş sahibi idare tarafından yükleniciye 19.06.2013 tarihinde 172 gün, 19.12.2013 tarihinde 152 gün, 16.05.2014 tarihinde 132 gün olmak üzere toplamda 456 gün süre uzatımı verildiği, taşeron sözleşmesinin 26.11.2013 tarihli olduğu gözetildiğinde, 284 gün süre uzatımın davalı ile olan sözleşme dönemine tekabül ettiği anlaşılmıştır.
- Davacı şirket yetkilisinin, davalı taşeron şirket yetkililerine yönelik olarak Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’na işçileri örgütlediklerini, şantiye alanını işgal ettikleri gerekçesi ile mala zarar verme, tehdit, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali isnadı ile suç duyurusunda bulundukları, 2014/59625 Soruşturma numaralı dosyanın incelenmesinde herhangi bir zarar ziyanın olmadığı, tehdit iddiasına yönelik bir delil bulunmadığı, maaşını alamayan işçilerin bahçede beklemelerinin suçun yasal unsurunu oluşturmayacağı belirtilerek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği görülmüştür.
2.1. Davacının da içinde bulunduğu adi ortaklık ile davalı arasında 26.11.2013 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalanmıştır. Buna göre davalı taşeron, davacı yüklenicinin bir aşamaya kadar getirdiği işin devamını asıl sözleşme ve eklerine bağlı kalarak anahtar teslimi yapacaktır.
- Davacı, Ankara 6. Noterliğinin 10.11.2014 tarih ve 19545 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile işin zamanında bitirilerek teslim edilmediği gerekçesi ile sözleşmenin feshedildiğini ihtar etmiştir.
2.2. Hükme esas alınan 14.12.2018 tarihli bilirkişi raporunun denetime el verişli olduğu, raporun incelenmesinde davalının eksik bıraktığı işin tamamlanması için gerekli sürenin 77 gün olduğu, kaldı ki 26.11.2013 tarihli sözleşmeye göre teslim tarihi olan 30.05.2014 tarihli sürenin havanın fen noktasında çalışılamayacak günleri de kapsadığı, hakedişin eksik ödendiği iddiasının kısmen doğru olması halinde bu sürenin daha da azalacağı, 01.10.2014 tarihli 26 no.lu son hakedişten sonra davacı adi ortaklığın şantiyede hiçbir faaliyetinin bulunmadığı, hesabın 10.11.2014 tarihli ihtarname dikkate alınarak, davacının temyiz dilekçesinde belirttiği 66 gün süre olarak kabulünde dahi işin tamamlanmasına teknik olarak imkan varken, davacının hiçbir faaliyette bulunmayarak asıl sözleşmenin feshine kendi kusuru ile sebebiyet verdiği, savcılık dosyasında da iddialarına yönelik somut bir tespit yapılamadığı görülmekle eldeki davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yan bulunmamıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04/12/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.