"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/358 E., 2022/409 K.
DAVA TARİHİ : 15.06.2011
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2011/223 E., 2019/609 K.
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen dosyada alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 23.11.2010 tarihli ve "Mersin Mezitli Tepeköy Gölpınarı Gölet Sulama Tesisi 2. Kısım Projesi Yapım İşi" konulu sözleşmenin imzalandığını ve 26/11/2010 tarihinde işe başlandığını, Ankara 7. İdare Mahkemesinin 21/01/2011 tarih, 2010/2632 sayılı yürütmeyi durdurma kararı neticesinde sözleşmenin davalı tarafça feshedildiğini, müvekkili firmanın işin %80'ini bitirdiği halde eksik ödeme yapıldığını, müvekkilince yapılan masrafların karşılanmadığını, kalan işi tamamlayamadığından kâr kaybına uğradığını ileri sürerek, 49.204,51 TL hakediş bedeli ile 161.530,88 TL kazanç kaybı toplamı 210.735,39 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 16.06.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu alacağın dava ve ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu sözleşme dayanağı ihale için yürütmenin durdurulması kararı verildiğini, ihalenin hukuki dayanağını kaybetmesi nedeniyle ihale sürecinin hukuki dayanak kazanması amacıyla öncelikle işin tasfiye edilmesi, kesin hesaba bağlanması ve yüklenicinin yaptığı işlerin karşılığının yükleniciye ödenmesi zorunluluğunun yerine getirildiğini, tasfiye protokolü, tasfiye kesin hesap raporu ve ekleri doğrultusunda tüm iş bedelinin ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2011/486 ESAS SAYILI DAVADA:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 23.11.2010 tarihli sözleşmenin tasfiye edildiğini, ancak fazla ödeme yapıldığının tespit edildiğini ileri sürerek, 122.785,97 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; fazla ödeme yapılmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında iki adet hakediş düzenlenmiş olup, bunlardan ilk hakedişe davacı yüklenicinin herhangi bir itirazının bulunmadığı, iki nolu tasfiye hakedişinin ise davacı yüklenici tarafından "06/04/2011 tarihli hakedişin ve tasfiye kesin hesabının tümüne itiraz ediyorum" şerhini yazarak imzalandığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin eki YİGŞ’in 40. maddesine göre, yüklenicinin hakedişlere itirazı olduğu takdirde, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri, idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu "idareye verilen ...tarihli dielkçemde yazılı ihtirâzi kayıtla" cümlesini yazarak imzalaması gerektiği, yüklenici/davacı tarafından son hakedişe usulüne uygun şekilde bir itiraz yapılmamış olması nedeniyle davacı/yükleniciye eksik ödenen 22.107,72 TL'nin davacı yönünden talep etme hakkının düştüğü, davacı şirket tarafından ihaleye verilen teklif mektubu ekinde yer alan birim fiyatlarda test bedeli altında bir kalemin bulunmadığı, tasfiye hak edişlerinde davalı idarece testle ilgili bir ödeme yapılmadığı, davacı idarenin test bedeli altında talep edilebilir bir alacağı olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-birleşen dosyada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın dayanağını oluşturan kamu ihalesinin iptal edildiğini, bu nedenle somut olaya yürürlükte olan 6098 sayılı TBK hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davalı idare ihale şartnamesini düzenlerken özen ve yasaya uygun davranma yükümlülüğünü ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu, müvekkili kusurlu olmadığından tüm zararlarının tahsili gerektiği, hakedişe itraz edildiğini, kâr kaybının ise zaten hakedişte yer alamayacağını, ret kararında kâr kaybına ilişkin bir gerekçe sunulmadığını, İdare Mahkemesi kararına dayalı olarak ihalenin feshi nedeniyle YİGŞ’in “ihtirazı kayda ilişkin“ şartlarının uygulanmasının mümkün olmadığını, tasfiye kesin raporunun taraflarına tebliğ edilmediğini, 60 günlük inceleme süresi verilmediğini, tasfiye heyetinin mevsim koşulları nedeniyle gerekli metraj ölçümlerini yapamadığının iki ayrı tutanakla belirtilmiş olduğu halde tarafça tek tek ödenmeyen iş kalemlerinin metraj olarak belirtilmesinin istenmesinin KİK’in 4. ve TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğunu, sigorta bedeli, noter masrafı, damga vergisi, ihale kurum payı giderlerine ilişkin alacak miktarlarının açıklandığını, mahkemece bu miktarların harçlandırılması yönünde süre verilmediğini, bu alacak kalemleri hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı-birleşen dosyada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; idarece oluşturulan Tasfiye Tespit Komisyonunca yüklenici şirket tarafından basınç testi yapılmamış olmasına rağmen, basınç testi bedelinin davacı tarafa ödendiğinin tespit edildiğini, fazla ödenen bedelin iadesi hususunda yüklenici firmaya bildirimde bulunulduğunu, idarece sunulan deliller ve bilirkişi raporlarına karşı yapılan itirazların dikkate alınmadığını, sehven ödemesi yapıldığı belirtilen basınç testi uygulamasının, fabrikada yapılan basınç testinden farklı olup sulama hattının basınç deneyine tabi tutulması anlamına geldiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı yüklenicinin davalı kuruma vermiş olduğu 06/04/2011 tarihli hakedişe itiraz dilekçesinde, 06/04/2011 tarihli hakedişin ve tasfiye kesin hesabının tümüne itiraz ettiğini, tekrar incelenerek mağduriyetinin giderilmesini, giderilmediği taktirde dava açma hakkını, ayrıca işlemin tasfiye edilmesine dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla gereğinin yapılmasını talep ettiği, sözleşmenin eki Yapım İşleri Genel Şarnamesinin 39/4-e maddesi ve 40/4. maddesi gereğince yüklenicinin bahse konu ihtirazi kaydı, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında değindiği şekilde geçerli bir ihtirazi kayıt olmadığı, ayrıca aynı tarihli tasfiye kesin hakediş raporunun ise herhangi bir şerh konulmadan imzalandığını, davacıya bir kusur atfedilmediğinden davacının yapmış olduğu masrafları isteyebileceği, yüklenici kâr kaybı ve müspet zararını talep edemez ise de, sözleşme nedeniyle yaptığı Noter masrafı, karar pulu, All risk sigorta masrafı, Kamu İhale Kurumu payı ve teminat mektubu komisyon bedelleri, sözleşme gereği davalı idareye bildirilen teknik personelin masrafları vs. gibi giderlerini menfi zarar kapsamında davalıdan isteyebileceği, iş bu davada yüklenici, eksik ödenen hakediş bedeli ile sözleşmenin feshi nedeniyle yoksun kalınan kârı istemiş olup, menfi zararını talep etmediği, davacı şirket tarafından ihaleye verilen teklif mektubu ekinde yer alan birim fiyatlarda test bedeli altında bir kalemin bulunmadığı, tasfiye hak edişlerinde davalı idarece testle ilgili bir ödeme yapılmadığı, davacı idarenin test bedeli altında talep edilebilir bir alacağı olmadığı gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-birleşen dosyada davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle temyiz yoluna başvurmuştur.
Davalı-birleşen dosyada davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 818 sayılı BK 355-371. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde belirtilen gerekçelerle temyiz edilmiş ise de, istinaf mahkemesince yapılan ve yukarıda belirtilen değerlendirmeler usul ve yasaya uygun olduğundan taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı-birleşen davada davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacı-birleşen davada davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.