Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3218 E. 2023/3952 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasında, eser bedeli ve fatura içeriğinin sözleşmeye uygunluğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1183 E., 2022/1238 K.

DAVA TARİHİ : 31.10.2018

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Suluova Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mahk. Sıf.)

SAYISI : 2018/473 E., 2022/3 K.

Taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan alacaktan dolayı açılan itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Suluova icra dairesi 2018/1765 E sayılı genel haciz yoluyla Suluova Belediyesine takip yapıldığını, davalı ... Belediyesi 15/10/2018 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlu davalı ... itiraz dilekçesinde açıkça belirttiği üzere icra takibine konu faturayı 14.09.2018 tarihinde teslim almış ve iade ettiğini, davalı idare 01.10.2018 tarih 66850558-349 H 4043 sayılı dilekçe ile faturaya itiraz ettiklerini beyan etmişler ise de bu itiraz fatura da belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmadığını ve fatura kesinleştiğini, davalı belediyenin aynı dilekçelerinde alacaklı firmaya borçları olduğunu kabul ettiklerini, 253.680,00 TL KDV tutarın taraflarınca ödeneceğini beyan ettiklerini, bu durumda borçlu belediye takip konusu tutarın 299,342,40 TL sini kabul ettiğini, sadece 182.876,40 TL sine itiraz etmesi gerekirken haksız ve kötü niyetle alacağın tümüne itiraz edip takibi durdurduğunu, davalı borçlu itiraz dilekçesinde “İlgili mal alımı kurumumuzca bağış yolu ile yapılacağından 05/09/2018 tarihli teklif ettiğiniz bedeller üzerinden mutabık kalınarak faturalandırılması halinde (mail ekinde bulunan dosya adlı teklifin tamamı ile ve dosya 2 adlı teklifin ilk 5 kaleminin toplam tutarı 253.680,00 TL*KDV) ilgili bağışçı tarafından firmanıza ödeme yapılacağını denilmiş ise de ödemenin bağışçı tarafından yapılacağı hususunda taraflar arasında anlaşılmadığı, gönderilen mail 103 kalem dekorasyon ve tefrişatla alakalı farklı mallar ve özellikler içeren, yapılacak ihale ile alakalı piyasa araştırması yapılarak verilen bir yaklaşık fiyat çalışması bilgisi olduğunu, dava konusu ürünler ise iddia ettikleri liste dışı ürünler olup Bürotime markasına ait ürünler olduğunu, davalı şirketten zaman zaman (2017-2018 yılında) iddia edilen liste gibi yaklaşık maliyet çalışması istediğini ve davacı firma tarafından bu listeler gönderildiğini, bu beyanlar mail ve whatsapp konuşmaları ile kayıt altında olduğunu, borçlu davalı Belediyenin haksız ve kötü niyetle icra takibine yaptığı itiraz sonucu duran takibin ikrar ettiği kısım olan 299 342,40 TL alacağın faiz ve tüm fer'ileri üzerinden takibin devamına, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından düzenlenen takip konusu faturalar (11/09/2018 düzenleme tarihli seri C sıra no 141097, 141098, 141099 ve 141100 no.lu ve 482.218,80-TL tutarlı faturalar) ilk olarak 14/09/2018 tarihinde müvekkil tarafından tebliğ alınıp, akabinde 17/09/2018 tarihinde iade edilmek üzere iadeli taahhütlü olarak geri gönderildiğini, iade edilen faturanın şirket tarafından kabul edilmeyip tekrar postaya verilmesi üzerine 27/09/2018 tarihinde taraflarınca alındığını, iş bu kez söz konusu fatura içeriğine 66850558-349-E.4043 sayı ve 01/10/2018 tarihli yazı ile itiraz edilmiş ve yazı ekinde şirkete faturalar iade edildiğini, (EK 1: 66850558-349-E.4043 sayı ve 01/10/2018 tarihli yazı) şirket tarafından yine kabul edilmediğini, davalı ... tarafından yasal süre içerisinde usulüne uygun olarak faturalara itiraz edildiğini, usulüne uygun olarak faturaya itiraz edildiğinden faturanın taraflar arasındaki anlaşmaya uygun düzenlendiğini ispat külfeti davacıya ait olduğunu, ibraz edilen faturaya itiraz dilekçesinde 05/09/2018 tarihli teklif edilen bedel üzerinde mutabık kalınarak faturalandırılması halinde bağışçı tarafından ödeme yapılacağı açıkça beyan edilmesine rağmen davacı tarafından ödemenin kabul edilmeyip icra takibine başlanılması davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu açıkça gösterdiğini, teslim tarihinden itibaren (Ocak 2017 de teslim edildiği iddia edilmektedir) 7 gün içinde düzenlenmeyen fatura hiç düzenlenmemiş sayılacağından takip dayanağı olan fatura hiç düzenlenmemiş sayıldığını, gönderilen mail listesindeki ürünlerin bürotime ürünleri olduğu davacı tarafından gönderilen maillerle sabit olduğunu, fatura konusu ürünlerle itiraz konusu ürünlerin aynı olduğunu, faturaların iade edilmesi ve borca itiraz edilmesindeki tek sebep davacı şirket tarafından 05/09/2018 tarihinde mail olarak gönderilen teklifte ver alan fiyatla 11/09/2018 tarihinde düzenlenen fatura fiyatı arasında fahiş fark bulunması olduğunu, bu nedenler davanın reddine, haksız ve kötü niyetli başlatılan takip nedeni ile icraya konu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere davacının icra inkâr tazminatı ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı şirketin davalı belediyeye satım sözleşmesine konu olacak mobilya malzemelerinin adet, nitelik ve fiyat konusunda e-posta üzerinden tekliflerde bulunduğu, davalı tarafın davacı tarafından yapılan tekliflerde değişiklik istediği, davacı tarafın en son e-posta üzerinden 04/09/2018 tarihinde fiyat teklifi verdiği, icra takip dosyasındaki irsaliyeli faturadan dava konusu malzemelerin 11/09/2018 tarihinde davalı belediyenin Suluova adresine teslim edildiği, davacı tarafın dosyada mevcut 04/09/2018 tarihli teklif ile malzemelerin teslim tarihi olan 11/09/2018 tarihi arasında başkaca bir teklifleri olduğuna ilişkin bir belge sunamadığı, eser sözleşmesine konu olan malzemelerin fiyatı konusunda taraflar arasında öncesine dayanan bir teklif olmadığı, satım ve eser sözleşmesine konu olan dava konusu mobilya malzemelerinin değerinin belirlenmesi için satım sözleşmesi yönünden davacı tarafından davalı tarafa sunulmuş olan 04/09/2018 tarihli son teklifte verilmiş olan fiyat önerisi, imal edilen malzemeler yönünden ise BK 481. Maddesindeki düzenleme doğrultusunda bedel tespiti için dosya mobilyacı, inşaat mühendisi, mimar ve mali müşavirden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin ek raporu doğrultusunda taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine, satım sözleşmesinin konusunu oluşturan 167.780,00 TL alacağın likit olduğu anlaşıldığından asıl alacağın bu miktarı üzerinden %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, eser sözleşmesine konu olan kısmın ise yargılamayı gerektirdiğinden bu miktar yönünden inkar tazminatı talebinin reddine, faiz yönünden ise davacı alacaklı tarafından yasal faiz talep edilmiş olması ve takip öncesinde davalının temerrüde düşürülmediği görüldüğünden 301.348,40-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davanın kabulüne karar verilmiş olup, sonuçta davanın kısmen kabulü ile borçlunun itirazının kısmen iptaline, 301.348,40-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile üzerinden devamına, fazlaya ilişkin 183.549,61 TL'lik talebin reddine, alacağın likit olan kısmı üzerinden (167.780,00 TL) %20'si oranında olan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı kurumun sunduğu sözde teklif formlarının dava konusu fatura ürünleri ile aynı olmadığını, firma ürünlerinin Bürotime markalı ürünler olup faturada yazan ürün kod ve özellikleri ile de eksiksiz davalı kuruma teslim edildiğini, davalı tarafın da ürünlerin markası yönünden dosya içerisinde bir itirazları bulunmadığını, teslim edilen ürünler ile davalı kuruma gönderilen fiyat listelerinin ürün ve marka modelleri değişiklik gösterdiğini ve bu durum davalı kurum tarafından da kabul edildiği halde yerel mahkemenin karar verirken davacı şirket tarafınca gönderilen yaklaşık maliyet listelerinin esas almasının hatalı olduğunu, teklif formu adı altında dosyaya sunulan ürünler ile fatura ürünleri karşılaştırıldığında ürün özellikleri ve kod numaraları ile aynı olmadığının anlaşıldığı fakat bilirkişilerin bu hususu hiç göz önünde bulundurmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; faturaya ve takibe süresinde itiraz edildiğini, alacağın likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiği, fatura fiyatı ile DMO nun fiyatları arasında fahiş fark bulunduğunun göz ardı edilmemesi gerektiği, DMO'nun resmi internet sitesinde "Bürotime" markasına ait birebir aynı ürünlerin 2020-2021 yılına ait KDV dahil fiyatları dahi davacının 2018 yılında kesmiş olduğu KDV hariç fatura tutarından daha düşük adet/birim fiyatına sahip olması davacı tarafından düzenlenen faturalarda "fahiş fiyat" uygulandığını ispat etmek için yeterli olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespit ve değerlendirmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatiyle davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacaktan dolayı açılan itirazın iptali davasıdır.

2. İlgili Hukuk

TBK 470 maddesi ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.