"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Belediye ... ilçesi, ... Mahallesi, Toplu Konut Projesi 3 ... 208 Daire Yapımı İşi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra oluşan Türkiye ve dünyadaki ekonomik ve politik gelişmeler ve de diğer fiyatı etkileyen şartların, işin bu bedelle yapılmasını son derece zorlaştırdığını, TMK'nın 2. maddesi uyarınca sözleşme fiyatlarıyla işe devam etmesini yüklenici olarak kendilerinden beklemenin iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağından, sözleşmenin imzalandığı tarihten bu güne kadar ülkede ve dünyada ekonomik ve fiyatı etkileyen ve değişen şartların işin sözleşmede kararlaştırılan bedelle yapılmasını son derece zorlaştırmış olmasından dolayı ortaya çıkan fiyat farkı bedelinin tespitine ve şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00 TL bedelin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı vekili 07.01.2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davalarını 6098 sayılı TBK’nın 138. maddesinde açıklanan sözleşmenin yeni koşullara göre uyarlanması talepli olarak 6100 sayılı HMK'nın 180. maddesi kapsamında tam ıslah ettiklerini, eser sözleşmesinin bedelinin götürü bedel olarak kararlaştırıldığı hallerde, önceden tahmini mümkün olmayan ya da tahmin edilip de taraflarca dikkate alınmayan sebepler dolayısıyla işi aynı ücrete yapmak mümkün olmazsa, yüklenicinin ücretin arttırılmasını ya da sözleşmenin feshini isteyebileceği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 138. maddesi ve ilgili Yargıtay kararları uyarınca; Sözleşmenin Değişen Koşullara Uyarlanması için değişen durumun sözleşmeye etkisinin öngörülemez olması, olağanüstü durumun ise toplumsal mahiyette değil, ... hayatının görüşleri ve dürüstlük kuralı açısından işlem temelinin çökmesine yol açabilecek önem ve ağırlıkta olması gerektiği, bu bağlamda sözleşmenin kurulduğu andan bu güne kadar dünya ve ülkede yaşanan ekonomik olağanüstü durumlar nedeni ile inşaat girdi maliyetlerdeki aşırı artışların ifanın imkansızlaşmasına neden olacağı seviyelere ulaştığı, davacının o dönemlerdeki siyasi ve ekonomik konjonktüre göre yaptığı değerlendirmeler ile verdiği tekliflerin zaman içerisinde ülkede ve dünyada ekonomik ve fiyatı etkileyen diğer şartların, işin sözleşmede kararlaştırılan bedelle yapılmasını son derece zorlaştırdığı ve davacıyı ifa yönünden mağdur ettiği belirtilerek 6098 sayılı TBK’nın 138. maddesi gereğnce sözleşmenin yeni koşullara göre uyarlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davada uyarlama şartlarının oluşmadığı, idarece yapılan, davacı ile aynı şartlarda ve aynı bölgede yapılan sosyal konutların yapımına ilişkin diğer anahtar teslim ihalelerin, halen devam ettiği, davacı tarafın 'öngörülemeyen ve öngörülmesi de beklenmeven bir durumun ortuya çıktığı yünündeki beyanlarına itibar edilemeyeceği, koşulları yazılı sözleşme ile tespit edilen bir binayı muayyen zaman içerisinde belli bir götürü bedel karşılığı yapıp teslim elmeyi kabul eden yüklenicinin bu bedel karşılığında binayı yapmak zorunda olduğu, davacının harcamaları arasında işlem temelini çökertecek derecede aşırı bir fark bulunmadığı, sözleşmede borcun ifasının imkansız hale geldiğinden de söz edilemeyeceği, yüklenicinin, sözleşmedeki götürü bedeli buna görc ayarlaması gerektiği, ıslahın kötü niyetli olarak yapıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında yapılan sözleşmenin anahtar teslimi imzalanan bir sözleşme olduğu, Kamu İhale Kanunları hükümlerince ihale yapıldığı, sözleşmenin yeni koşullara uyarlanması davası bir takım yasal şartlara bağlandığı, uyarlamanın yapılabilmesi için edimler arasındaki dengenin borçludan sonuçları yüklenmesi istenmeyecek kadar büyük ölçüde bozulmuş olması gerektiği, buna işlem temelinin çökmesi dendiği, örneğin edimin maliyetinin 5 misli artmış olmasının örnek verilebileceği, işlemin temelinin çökmesinin önceden kestirilemeyecek gelişmeler yüzünden sözleşmenin temelini oluşturan olguların köklü biçimde değişmesi anlamına gediği, taraflar arasında anahtar teslimi imzalanan sözleşmenin yaklaşık 14 ay sonra davanın açıldığı, basiretli bir tacir olan davacının fiyat artışları ve işin zorluğuna dair bilgisinin mevcut olduğu dolayısıyla davada işin zorluğunun ve 14 aylık fiyat artışının olağanüstü sebep olarak gösterilmesinin hukuka uygun olmadığı, uyarlama talebinin kabul edilebilmesi için işlem temelinin çökmüş olduğunun davacı yanca somut olarak ispatlanmış olması gerektiği, ancak dosya kapsamında davacı tarafından ispatlanamadığı, davacının iddialarının yasal ve sözleşmesel risk kapsamında kaldığı, işlem temelinin çökmediği kanaatine ulaşılarak davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar ülkede yaşanan ekonomik krizin sebebi savaş ve diğer olağan üstü durumlar olmasa da, ekonomik krizin varlığının inşaat sektörünü olumsuz etkilediğinin bilinen bir gerçek olduğu, sözleşmenin imzalanmasından 14 ay sonra davanın açılmasının nedeninin işlem temelinin çökmesi olduğu, uyarlamayı talep etmelerinin zaruri hale getiren nedenlerin mahkemeye sunulan tüm dilekçelerde açıkça ve somutlaştırılmış bir şekilde yer almakta olduğu, müvekkilinin basiretli tacir olmasına rağmen ekonomik kriz sebebi ile ekonomide meydana gelen dalgalanmaları önceden öngörebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği, (kesinlikle kabul anlamına gelmemek şartıyla) beklense dahi TBK 480. madde uyarınca uyarlama taleplerinin yerine getirilmesi gerektiği belirtilerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece alınan ek raporda; sözleşme tarihinin 15.03.2017 olduğu, inşaat demiri tuğla, hazır beton, kum fiyatlarının 2018 yılı ile karşılaştırıldığında %64,30 oranında, Bayındırlık Bakanlığı ... Yaklaşık Birim Maliyetlerine göre %15 inşaat maliyetlerinde artış bulunduğu, döviz artış oranının %26,23, ticari kredilerde faiz oranının %18,48 olarak değişiklik gösterdiğinin tespit edildiği, bu tespitlerin ortalaması alınarak ödenen hak edişler indirildikten sonra davacının talep edeceği miktarın 4.439.294,85 TL+KDV olarak hesaplandığı, sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması ya da dönme hakkının kullanılması için sözleşmenin yapıldığı sırada, taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıkmış ve bu durumun borçludan kaynaklanmamış olması, sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguların kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirmiş ve borçlunun borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olması gerektiği, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 16.07.2019 tarih 2018/108-2019232 sayılı kararı ile davacı şirketin sunduğu konkordatonun tasdikine, davacı şirketin 16.07.2019 tarihinden itibaren başlamak üzere borçlarını %50 tutarının 6 eşit taksitle ve iki ay arayla ödenmesine karar verilmiş olması nedeniyle dava açıldıktan sonra davacı şirketin konkordato talebinde bulunduğu ve tasdikine karar verildiği, sözleşmenin 15.03.2017 tarihinde imzalandığı, sözleşmenin 11.2 maddesinde sözleşme bedeli üzerinde 2017 yılında %40, 2018 yılında %60 ödenek tespit olunduğu, sözleşmenin imzalandığı tarihten davanın açıldığı 31.05.2018 tarihinde kadar 13 ay 15 gün süre geçtiği, ek raporda tespit edilen ortalama %31 artış oranının, ülkenin öteden beri gelen ekonomik dalgalanmaları hesaplayabilecek basiretli ... adamı olarak hareket etmek zorunda olan davacı açısından ifanın aşırı ölçüde güçleşmesi halinin varlığını ispatlamaya yeterli bulunmadığı kanaatine varılarak HMK'nın 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; sözleşmesinin 15.07.2017 tarihinde imzalandığı, sözleşmenin imzalandığı tarihten bugüne kadar ülkede yaşanan ekonomik kriz nedeniyle inşaat maliyetlerinin TÜİK verilerinde de görüleceği üzere olağanüstü ve öngörülemeyecek ölçüde arttığı, işin sözleşmede kararlaştırılan bedelle yapılmasınının son derece zorlaştığı, sözleşmenin kurulduğu anla ifa anı arasında bulunması gereken uyumun çöktüğü, sözleşmede kararlaştırılan bedel ile sözleşmeye konu işin yapılmasının mümkün olmadığı, öngörülemez ve karşı konulamaz olağanüstü olayların yıkıcı etkilerinin tamamıyla davacıya yüklenmesinin taraflar arasındaki eşitlik ilkesine aykırı olduğu, mahkemeye sunulan dilekçelerde uyarlama talep edilmesini zorunlu hale getiren nedenlerin açıkça ve somutlaştırılmış bir şekilde yer aldığı, bilirkişi raporlarında da fiyat artışının olduğunun tespit edildiği, günümüz ekonomik şartları ve TÜİK tarafından yayınlanan bilgilere göre inşaat maliyet endeksinin bir önceki yılın aynı ayına göre 2022 yılı Mart ayında yıllık %101,57 olarak, bir önceki yılın aynı ayına göre 2022 yılı Mart ayında malzeme endeksinin %128,11 arttığının tespit edildiği, davacının ekonomik sıkıntı nedeniyle işçilere maaş ödeyemediği, malzeme aldıklarında malzemeciye ödeme yapamadığı, ... şantiyesindeki, imalatların durma noktasına geldiği, davacının konkordato ilan etme durumunda kaldığı, gerekçeli karardaki doktrin görüşlerinin farazi olarak yazıldığı, ekonomi uzmanlarının bile tahmin edemeyeceği enflasyon oranlarının yaşandığı zamanlarda, sözleşen taraflardan bunun öngörebilmesinin beklenmesinin haksızlık olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370. maddeleri,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 vd., 480/2 ve 138. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre özellikle sözleşmenin 15.03.2017 tarihinde imzalandığı ve davanın 31.05.2018 tarihinde açıldığı dikkate alındığında uyarlama talebinin dayanağı olarak gösterilen nedenlerin sözleşmenin yapıldığı sırada işinin ehli olup basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken yüklenici tarafından öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum niteliğinde olmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı harcın temyiz eden ilgiliden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.