Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3356 E. 2023/2368 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı şirket tarafından düzenlenen faturaya dayalı icra takibine yaptığı itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Faturanın davalı şirketin defter ve kayıtlarında yer alması ve fatura bedeli karşılığında kısmi ödeme yapılmış olması, davalının aksini ispatlayamaması ve yerel mahkemenin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmaması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/899 E., 2022/457 K.

...

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2017/263 E., 2019/718 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin müvekkili şirketten, ... ve kendi binasının tadilat ve yenileme işlerine, boya, badana, alçı işleri, tesisatların yenilenmesi, arızalı elektrik tesisatlarının sökülüp yenilenmesi, malzeme dahil vs. her türlü işler için işçilik ve hizmet satın aldığını, ancak 08/08/2014 tarihli 103840 numaralı 381.435,00 TL tutarlı fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan Ankara 1.İcra Müdürlüğünün 2016/7162 Esas sayılı icra takibinin itiraz üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptalini, takibin devamını ve % 20 oranında icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket ile davacı şirketin, hiç bir zaman ticari ilişki içerisine girmediklerini, icra takibine konu edilen faturanın sahte olduğunu, müvekkilinin önce bu sahte faturayı kullandığını, ancak sonradan herhangi bir vergi incelemesi veyahut şikayet olmaksızın kendiliğinden pişman olarak vergi dairesine pişmanlık bildiriminde bulunduğunu, vergi dairesine fazladan ödeme yapmak zorunda kaldığını, fatura tarihinden 3 yıl geçtikten sonra icra takibi başlatılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, davanın reddini, % 20 oranında kötü niyet tazminatı tahsilini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile icra takibine dayanak faturanın davalı şirket defter ve kayıtlarına işlenmesi, fatura bedeli karşılığı 22.627,50 TL ödeme yapılmış olması, bu ödemenin başka bir akdi ilişki nedeniyle gerçekleştiğinin iddia ve ispat edilememesi nedenleriyle, tarafların fatura konusu imalatların yapılması hususunda sözlü olarak anlaştıkları, yapılan ödeme fatura bedelinden tenzil edilmek ve icra takibinden önce temerrüt oluşmadığı gözönüne alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 1.İcra Müdürlüğünün 2016/7162 Esas sayılı dosyasında 358.810,50 TL alacak yönünden yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı koşullarla devamına, fazla talebin reddine, davacı tarafın icra inkar, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; taraflar arasında hiçbir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, her ne kadar müvekkili şirketin işbu sahte faturaları kullanmış olsa da kendi isteğiyle vergi dairesine pişmanlık bildiriminde bulunduğu ve faturaların sahte olduğunu beyan ederek vergi dairesine bu sebeple fazladan ödeme yapmak zorunda kaldığını, dava konusu fatura içeriklerinin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin, faturaya konu mal ve hizmetlerin alınmadığının ileri sürülmüş olmasına rağmen mahkemece bu itirazları dikkate alınmadan fatura içerikleri gerçeğe uygun kabul edilerek hüküm kurulduğunu, Başkent Doğalgaz'dan gelen yazı cevabı ve bilirkişi ek raporu karşısında davacının imalatını yaptığını iddia ettiği hiçbir projenin esasında mevcut olmadığının resmi kuruluşlarca da bildirildiğini, bu sebeple davacının iddiasını ispat edemediğini, yapılan ödemenin işbu faturaların kullanılması karşılığında komisyon olarak davacı şirkete ödendiğini, bu sebeplerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Mahkemece, icra takibine dayanak faturanın davalı şirket defter ve kayıtlarında bulunduğu belirlenmiş, fatura bedeli karşılığı 22.627,50 TL ödeme yapılması ve bu ödemenin başka bir akdi ilişki nedeniyle gerçekleştiğinin iddia ve ispat edilememesi gerekçesiyle dava kısmen kabul edilmiş olup mahkeme kararına karşı davalının yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddi kararı yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Fazla yatırılan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.