Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3563 E. 2023/3944 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan daire teslimi ve kira bedeli istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kooperatif üyeliğinin kesinleşmesine rağmen davacıya daire tahsis edilmeyip bedelinin ödenmesi nedeniyle, davacının diğer üyelere daire tesliminden bedelin ödendiği tarihe kadar geçen süre için rayiç kira bedelinden mahrum kaldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2018/2708 E., 2022/770 K.

DAVA TARİHİ : 04.05.2015

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2015/261 E., 2018/515 K.

Taraflar arasında açılan kooperatif üyeliğinden kaynaklanan hakların kullanımı ve kira bedeli istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 1993 yılından beri davalı kooperatifin üyesi olduğunu, bu üyeliğin Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.11.2011 gün, 2011/496 Esas, 2011/510 Karar sayılı ilamına dayandığını, kararın Yargıtay denetiminden geçtiğini ve kesinleştiğini, davacının bu karar üzerine davalı kooperatife başvurarak kendisine daire tahsis edilmesini ve kalan borcunun belirlenerek kendisine bildirilmesini istediğini, ancak davalı kooperatif yönetiminin talebi yerine getirmediğini ve dava dışı şahıslara daire satışı yaptığını, bu satışların hukuka aykırı olduğunu, davacının 05.05.2013 tarihli genel kurula katıldığını, diğer ortaklara daire teslim edildiği halde davacıya teslimat yapılmadığını ileri sürerek davacıya dairesinin teslim edilmesi ve Ocak 2000 tarihinden beri kendisine diğer ortakların rayiç kira bedeli kira ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/496 Esas, 2011/510 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verildiğini, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, kooperatif tarafından davacıya tazminat ödendiğini, kooperatifin halen tasfiye aşamasında olduğunu, davacının davalı kooperatife aidat borcu ve gecikme faizi borcu bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından hazırlanan rapora göre, kooperatifin davacıya tahsis edebileceği konut bulunmadığı, davacıya Ankara 7. ATM'nin 2003/60 Esas, 2007/408 Karar sayılı kesinleşen ilamıyla konut tahsis edilememesi nedeniyle tazminat ödenmesine karar verildiği, kooperatif tarafından ödemenin yapıldığı, alınan tazminat ödemesinin ardından dava tarihi itibariyle davacı tarafından ödenmiş aidat olmadığı, daha sonra yapılan ödemelerin ise genel yönetim giderlerine ilişkin olup inşaat maliyeti içermediği, davacının konut tahsisi talebinde haklı olmadığı, konut tahsis edilmesini talep edebilecek durumda olmadığından rayiç kira bedeli alacağı talebinin de yerinde olmadığının rapor edildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine farklı bir bilirkişiden 23/01/2018 tarihli raporun aldırıldığı, söz konusu rapora göre, davacının kooperatiften konut talep etme hakkının olmadığı, dolayısıyla rayiç kira bedeli talebinin de yerinde olmadığının rapor edildiği, söz konusu her iki raporun da davacının yapmış olduğu daire teslimi ve rayiç kira bedeli talebinin yerinde olmadığı yönünde olduğu, her iki raporun da usul ve yasaya uygun olarak hazırlanması, denetime elverişli olması gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının ortaklığı devam ettiğinden dairenin teslim edilmesi gerektiğini, davacının halen kooperatif üyesi olduğunu, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin onama kararı ile bu durumun kesinleştiğini, davalı kooperatifin dava dışı şahıslara daire satışı yaptığını, yöneticinin cezai sorumluluğu bulunduğunu, davacının davalı kooperatife kalan borcu varsa bunu ödemeyi taahhüt ettiğini, bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu, diğer üyelerin dairelerinde oturduğunu, davacıya kira ödemesi yapılmaları gerektiğini belirterek hükmü istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunun kesinleşen Ankara 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin ilgili kararı ile tespit edildiği ve bu konuda taraflar arasında bir uyuşmazlığın bulunmadığı, davacıya davalı kooperatif tarafından tahsis edilecek bir daire mevcut olmadığı için davacıya tazminat ödendiği ve böylece davacının davalı kooperatiften bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu, ayrıca istinaf sebepleri ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan hakların kullanımından kaynaklanan dava teslimi ve kira bedeli istemi davasıdır.

2. İlgili Hukuk

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 81. madde vd maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dosya kapsamına göre, davacının dava öncesinde üyeliği konusunda uyuşmazlık çıktığı ve kesinleşen mahkeme kararıyla kooperatif üyesi olduğu konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Davacının kooperatif üyesi olduğu konusunda bir tereddüt bulunmadığına göre, kooperatiflerde bulunan emredici kanun hükmüne dayanan eşitlik ilkesine göre daire verilmesi gerekirken daire verilmediği ve bu nedenle bedeline hükmedildiği anlaşılmaktadır. Diğer üyelere daire teslimi yapıldıktan sonra ve dava yoluyla davacıya daire bedelinin tazminat olarak ödenmesi karşısında davacının diğer üyelere daire teslimi yapılması ile kendisine daire bedelinin ödenmesi arasındaki dönemler için daire kullanımından veya dairenin getirisinden mahrum kaldığı sabittir. Yukarıda değinilen eşitlik ilkesi gereğince, davacının bu daire için mahrum kaldığı yararlanma hakkını karşılığını tazminat olarak isteme hakkı bulunmaktadır.

Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; diğer üyelere daire tesliminin ne zaman yapıldığı belirlenip, davacıya tazminatın teslimden sonra verilmiş olması halinde, diğer üyelere daire teslim tarihleri, farklı tarihler olması halinde teslim tarihlerinin ortalaması alınmak suretiyle, bir tarih belirlenerek, tazminata ilişkin kararın kesinleştiği tarihe kadar olan dönem için gerekirse bilirkişi raporu da alınmak suretiyle, o tarihteki rayiç kira bedeli belirlenerek talep hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözden kaçırılarak karar verilmesi doğru olmamıştır, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.