"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2057 E., 2022/1031 K.
...
HÜKÜM/KARAR :Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2015/324 E., 2019/506 K.
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müflis kooperatifin yönetim kurulu üyesi olarak kooperatifin 138.720,00-TL kadar borcunu şahsi parasından ödediğini, bu alacağının da kooperatif muhasebe kayıtlarına işlendiğini, daha sonradan kooperatif hakkında iflasının açılmasına karar verilince, bu alacağını iflas masasına yazdırmak üzere yazılı dilekçe ile belgelerini de ekleyerek başvurduğunu, ancak davalı iflas idaresince alacağının tamamının reddedildiğini ve sıra cetveline kabul ve kayıt edilmediğini, iflas idaresince alacağının reddi ve gerekçelerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek 138.720,00-TL alacağının müflis kooperatifte olduğunun tespiti ile alacağının masaya kayıt ve kabulü ile sıra cetveline (1. sırada) dahil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın süresinde açıldığı, kooperatif defterlerinin incelenmesinde davacının 101.520,00 TL alacaklı göründüğü, ayrıca 1.200,00 TL huzur hakkı alacağının kayıtlı olduğu, lehtarı ... , borçlusu kooperatif olan 12.000,00 TL tutarlı 3 adet senedin dosyaya sunulduğu ve davacının bu senetleri de kendisinin ödediğini iddia ettiği, bu alacaklar toplamı olan 138.720,00 TL’nin iflas masasına kaydının istendiği, genel kurul kararlarında kooperatifin borç almasına ilişkin karar olmadığı, senetlerin ödenmiş olmasının bunun davacı tarafından ödendiğini göstermeyeceği, fiilen ödemeyi davacı yapsa dahi bunun kooperatif kasasından yapılmış olma olasılığı olduğu, dava dışı ... tarafından düzenlenen belgenin senetlerin vadesinden 4 yıl sonra düzenlendiği, defterlerde alacak kayıtlı olsa da aynı zamanda yönetim kurulu olan davacının defterlere ve kayıtlara ulaşma imkanı olduğu, kooperatifin şahıslardan borç alamayacağı, sadece 580,00 TL huzur hakkı alacağı olduğu, ancak kayıt kabul iseminde bu kalem adı altında talebi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının harcamalarının başkan ve ikinci başkanın çift imzası ile yapılabildiğini, kooperatifin defter kayıtlarının düzenlenmesinin muhasebecinin, başkan ve ikinci başkanın sorumluluğunda olduğunu, bilirkişi tarafından tespit edildiği gibi olay tarihinde kooperatifin borca batık olduğunu, kooperatifin borçlarını ve ödemelerini yapabilme imkanı olmadığını, müvekkilinin iyi niyetle ve kooperatifin borca batıklıktan kurtulabileceği umuduyla herhangi bir faiz vs beklentisi olmaksızın senet, borç belgesi ve benzeri bir belge talep etmeksizin kooperatif adına ödemeler yaptığını; ayrıca mahkeme kararları uyarınca ödenmesi gereken toplamda 74.000,00-TL tutarlı senetlerin kooperatif adına Av. ... lehine düzenlendiğini ve kefil olarak imzaladığını, vadesinde senetler ödenirken 36.000,00-TL'yi de kendi mal varlığından ödediğini, senetlere karşı ödemeler yapıldığında hayatın olağan akışına uygun olarak ödeme karşılığında senetlerin teslim alındığını, ancak herhangi bir belge alınmadığını, mahkemenin tespit ettiği gibi huzur hakkının 2012 genel kurul toplantısında kooperatif başkanına, ikinci başkana ve muhasip üyeye verilmesi kararlaştırıldığını, müvekkilinin zaten muhasip üye olduğunu, davanın reddi yönünde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re'sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü beyanları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, alacağın iflas masasına kayıt kabulüne karar verilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK’nın 135. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.