Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3645 E. 2024/797 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak istemine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı taşeron ile davalı yüklenici arasında akdedilen sözleşme gereği yapılan işin bedelinin belirlenmesinde, davacı ve davalının beyanları ile dosya kapsamındaki deliller birlikte değerlendirilerek hesaplama yapılması ve davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerekirken, ispat yükünü davacıya yükleyerek davanın reddine karar verilmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/657 E., 2021/823 K.

HÜKÜM/KARAR : Red

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Dosyanın Uyuşmazlık nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi amacıyla Yargıtaya gönderilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesince Ankara 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi dosyanın Yargıtay 6.Hukuk Dairesine gönderilmek üzere iadesine karar vermiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında yapılan 24.11.2012 tarihli taşeronluk sözleşmesi gereği davalı firmanın taahhüdü altındaki ...'ye ait ... Belediye Hizmet Binası ve 36 adet konut inşaat işinin Kalıp, Demir, Beton ve Asmolen Döşeme işlerinin yapımını üstlendiğini, 15.02.2013 günlü yer teslim tutanağı ile taşeronluk sözleşmesindeki koşullar çerçevesinde işe başlanmak üzere yer teslimi yapıldığını ve müvekkilinin ekipleriyle işe başlama tarihinden Temmuz 2013 ayının ilk günlerine kadar işlerin yapımını gerçekleştirdiğini, yüklenici tarafından işin kalan kısmının yaptırılmasından vazgeçildiğini, müvekkilinin yaptığı işlerden doğan alacakları için başlatılan takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiği gerekçesiyle, takip dosyasına yapılan itirazın iptaliyle 185.671,00 TL üzerinden takibin devamına, ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı davaya konu sözleşmeye işin başından itibaren uymayarak müvekkili şirketi zor durumda bıraktığı gibi, işi bıraktıktan sonra da sözleşmenin tarafı olmayan ...'ye karşı da ilamsız icra takibi yaparak müvekkili şirkete zarar vermeye devam ettiğini, Ankara .... İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyası incelendiğinde ...’nin de borçlu olarak gösterildiği ve aleyhine icra takibi yapıldığı, fakat ... aleyhine dava açılmadığının görüldüğünü, şirket taşeron nam ve hesabına işçiye ödeme yaparsa ödenen miktarın taşeronun hak edişinden kesileceğini, proje üzerinden yapılan hesaplamalar sonucu bulunan net beton metrajı hesaba esas metraj olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacının çalıştırdığı işçilere taşeronlara vs. yapılan ödemelerin davacıya yapması gereken ödemelerden daha fazlasını oluşturduğunu, davacının talepleri bu yönüyle de kabul edilemez olduğunu belirterek davanın reddine, davacının dava değerinin %20'sine az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.01.2016 tarihli ve 2015/440 Esas, 2016/9 Karar sayılı kararıyla; dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin 19.01.2016 tarihli ve 2015/440 Esas, 2016/9 Karar sayılı görevsizlik kararı nedeniyle görevli mahkemenin tayini için dosyanın Yargıtay 20.Hukuk Dairesine gönderilmiştir.

2. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 30/04/2018 tarihli 2018/1613 Esas 2018/3265 Karar sayılı ilamı ile, Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/440 Esas 2016/9 sayılı görevsizlik kararının kaldırılarak, Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesi, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında davacı ile davalı arasında alt taşeronluk sözleşmesi kapsamında yapılan işin miktarını tarafların sunmuş olduğu deliller kapsamında net olarak konulamadığı, yapılan ödemelerin netleştirilemediği, davalı firma tarafından ...'den alınan işin götürü usule tabi olması nedeniyle ara hak edişler yapılmadığı, bu haliyle iş seviyesinin tespit edilemediği, tarafların karşılıklı iş seviyesine ilişkin tutanaklarının bulunmadığı anlaşıldığı, bu nedenle yapılan işin miktarı net olarak tespit edilemediği ve yapılan ödemelerin yapılan iş bedeline karşılık gelip gelmediğine hususunun netleştirilememiş olması gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraflar arasında sözleşme olduğuna dair uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafın kötü niyetli olarak dava konusu işe ait metrajları sunmadığı, taraflarınca işe ait mesajların sunulduğu, bilirkişilerce metrajlar dikkate alınarak yapılan hesaplamaların mahkemece dikkate alınmadığı, keşif yapılmayarak mahkemece eksik inceleme yapıldığı beyan edilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak istemine ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri

3. Değerlendirme

1.Taraflar arasında 6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu çekişmesiz olup, davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir.

2.Eser sözleşmesinde, yüklenicinin iş bedelinin tamamına hak kazanabilmesi için eseri tamamlayarak iş sahibine teslim ettiğini ispat etmesi gerekir. Kural olarak sözleşmenin feshedilmediği veya işten el çektiği kanıtlanmadığı sürece imalatın yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmelidir. Bu kabul fiili karine niteliğinde olup, iş sahibi bunun aksini iddia ediyorsa ispat etmesi gerekir. Bir başka anlatımla iş sahibi, eseri kendisinin tamamladığını, yüklenicinin işi terk ettiğini, yani sözleşmenin sona erdiğini kanıtlamakla yükümlüdür.

3.Bu genel açıklamalar ışığında somut olaya gelince, davacı taşeron ile davalı yüklenici arasında 24.12.2012 tarihli davalı yüklenicinin taahhüdü altındaki ...’ye ait ... Belediye Hizmet binası ve 36 adet konut inşaat işinin kalıp, demir, beton ve asmolen döşeme işçiliklerinin yapılması hususunda sözleşmenin kurulduğu konusunda bir ihtilaf yoktur. İhtilaf, iş bedelinde toplanmaktadır. Sözleşme birim fiyat bedelle akdedilmiş olup, davalı yüklenici 09.07.2013 tarihli ihtarname ile işi feshetmiştir. Sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar dosya kapsamında işin başkasına yaptırıldığı veya davacı taşeron tarafından işin yarım bırakıldığı hususunda davalı yüklenici tarafından yapılan bir bildirim bulunmamaktadır. O halde, bu tarihe kadar işin davacı taşeron tarafından yapıldığı kabul edilmelidir. Ne var ki, yapılan imalâtla ilgili yüklenicinin yapımını üstlendiği iş tamamlandığından gelinen aşamada keşif yapılarak davacı taşeronun ne kadar iş yaptığı tespit edilememektedir. Uyuşmazlığın da bu nedenle sözleşme hükümleri dikkate alınarak ve dosya kapsamında bulunan iş sahibi idare ile davalı yüklenici arasındaki evraklar ve taraflar arasındaki hakedişler incelenerek çözümlenmesi zorunludur. Dosya kapsamında bulunan 21.10.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; iş sahibi idare ... ile davalı yüklenici arasındaki 05.07.2013 tarihli ve 7 numaralı hakedişteki pursantaj yüzdesi oranları ile davalının 26.05.2021 tarihli dilekçesinin eki olan 01.07.2013 tarihli hak ediş raporundaki metrajlar (her ne kadar davacı tarafından imzalanmamış olsa da davalı tarafından iş bu hak ediş raporu mahkemeye sunularak bu metrajların davalı tarafından benimsendiği kabul edilmiştir.) ve davalı ile davacı arasındaki imzalı son hak edişteki birim fiyatlar kullanılarak belirlenen hizmet binası için 193.737,65 TL ve 36 adet konut için 234.373,82 TL, toplamda 428.111,47 TL’nin iş bedeli olarak kabul edilmesi gerekir. Ancak davacı vekili dava dilekçesinde yapılan iş bedelini 346.671,00 TL olarak belirttiğinden taleple bağlı kalınarak iş bedelinin 346.671,00 TL kabul edilip ve belirlenen bu iş bedelinden davalı yüklenici tarafından yasal delillerle ispatlanan ödemeler düşülerek sonuca gidilmesi gerekir.

O halde mahkemece yapılması gereken iş; iş bedeli 346.671,00 TL olarak kabul edilip, iş bedelinden davalı yüklenici tarafından yasal delillerle ispatlanan ödemeleri mahsup etmek ve yine davacının talebi ile bağlı kalınarak bakiyesine göre itirazın iptâli talebi konusunda hüküm kurmaktan ibaret olup, ispat yükü davacıda kabul edilip yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Temyiz peşin harcın istek halinde ilgilisine iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

02.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.