"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/295 E., 2022/722 K.
DAVA TARİHİ : 07.12.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/578 E., 2021/757 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu şirket ile mobilya üretimi yapılması üzerine bir anlaşma yapıldığını, üretim için 24.000 Euro bedelin davalıya 17/07/2019 tarihinde ödendiğini, buna rağmen üretimin hiçbir koşulda gerçekleştirilmediğini, ilgili ürünlerin müvekkiline süresi içinde teslim edilmediğini, davalı borçlu ürünleri hazırlayarak müvekkiline teslim etmediği gibi yapılan ödemeyi de iade etmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından yapılan 24.000 Euro ödeme için davalı borçlu aleyhine Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2019/133802 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, davalı borçlu tarafından icra takibine yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, müvekkili tarafından ödenen bedelin iadesini, davalının alacağın %20'sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı definde bulunduklarını, davacının, mobilya imalatına ilişkin olarak 28.02.2011 tarihinde müvekkiline 24.000 Euro peşinat ödemesi yaptığını, işin toplam tutarının ise 71.269,00 Euro olduğunu, müvekkili şirketin peşinat ödenmesini takiben 4 hafta içinde siparişleri teslime hazır hale getirdiğini ancak davacı tarafın mobilyaları teslim almadığını, müvekkilinin telefon görüşmelerinde birçok kez mobilyaların teslim alınmasını istediğini ancak bir sonuç çıkmadığını, yapılan bir çok görüşmenin ardından davalının 13.06.2011'de yine bir yazılı bildirimle mobilyaların alınmasını istediğini ve 17.06.2011'e kadar süre tanındığını, bu ikinci bildirime hiçbir yanıt verilmemesi üzerine müvekkilinin, ödenen peşinatın zarara sayıldığını ve mobilyaları satmak durumunda olduğunu 28.06.2011'de yazılı şekilde davacıya bildirdiğini, davacı tarafın 2 ay sonra 17.08.2011 tarihli bir e-posta göndererek artık davalı ile çalışmak istemediklerini belirterek bedelin iadesini talep ettiğini, davanın zaman aşımına uğradığını, davanın reddini ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 24.000 Euro'yu davalının hesabına 28/02/2011 tarihinde gönderdiği, icra takibini 27/09/2019 tarihinde başlattığı, dosya kapsamına sunulan e-mail yazışmaları ve dinlenen tanık anlatımları uyarınca yüklenici davalının ağır kusurunun veya sözleşmeden doğan edimini hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi durumunun söz konusu olmadığı, eser sözleşmesinden doğan alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olduğu, dosya kapsamında zamanaşımının kesildiği yönünde herhangi bir delil bulunmadığı, takip tarihi itibariyle talep edilen alacağın zamanaşımına uğramış olduğu anlaşılarak davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerinin sözleşmeden doğan edimi yerine getirmesine rağmen yüklenicinin yerine getirmediğini, davalının ağır kusuru olmadığı kabul edilse dahi yükümlülüğün yerine getirilmediği, gereği gibi ifa edilmediği dosya kapsamında mevcut deliller ile sabit olduğunu, 5 yıllık zaman aşımından bahsedilemeyeceğini, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacağın on yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davanın zaman aşımıyla reddinin kabulü mümkün olmadığını, tanık anlatımlarının göz ardı edildiğini, delillerin eksik toplandığını, kararın kaldırılarak dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere yerel mahkemeye iadesi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile zaman aşımının başlangıç tarihi yönünden yapılan incelemede, davacının, iş bedelinin tamamının iadesini talep etmiş olmasına göre sözleşmeden döndüğü, tek taraflı olarak feshin gerçekleştiğinin kabulünün gerektiği, bu bakımdan sözleşme 2011 yılında feshedildiğinden zamanaşımı süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, 5 yıllık zamanaşımı süresinin takip tarihi itibariyle dolduğu, zaman aşımının kesilmesini gerektirir bir neden de iddia olunup ispatlanmadığına göre mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddi yönünden verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğinden davacının davalıya yemin teklifini gerektirir bir vakıa bulunmamasına göre davacının bu yöne ilişkin istinafının da yerinde olmadığı belirtilerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; eser sözleşmelerinde zaman aşımının teslimden itibaren başladığını, davacı tarafından ödenmesi gereken bedellerin eksiksiz bir şekilde ödenmesine karşın davacıya ürün teslim edilmediğini, her alacağın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, e-maillerde üretimin tamamlandığı ancak ürünlerin davacı tarafından teslim alınmadığı hususunun gerekçe gösterilmesini kabul etmediklerini, bunların salt davalı beyanı olarak kabul edilebilecek nitelikte olup ispat edilmesi gerektiğini, istinaf başvurusunda ileri sürdükleri yemin tekliflerinin değerlendirilmediğini belirterek hükmün bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesi uyarınca ödenen bedelin istirdatı için başlatılan icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369, 370 ve 371. maddeleri,
6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.