Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3788 E. 2024/1110 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İnşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle yüklenicinin ödenmeyen hakediş bedeli, fazla iş bedeli, haksız fesih tazminatı ve kâr kaybı talepleri.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kooperatifin hakedişleri ödemediği, davacının sözleşme dışı işler yaptığı, sözleşmede kararlaştırılan dairelerin bedelinin haksız olarak hakedişlerden düşüldüğü, davalı kooperatifin sözleşmeyi haklı sebep olmaksızın feshettiği ve davacının kâr kaybı talebinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/142 E., 2022/824 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)

SAYISI : 2011/717 E., 2021/269 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile kayyım ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı yüklenici vekili asıl dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01.01.2010 tarihli, 7.550,571,42 TL götürü bedelli inşaat yapım sözleşmesi ve buna ek olarak 21.05.2011 ile 07.08.2011 tarihli ek sözleşmeler imzalandığını, sözleşmenin 15. maddesinde 7.550.571,42 TL iş bedeli dışında, her bloktan ikişer daire toplam 6 adet dairenin de davacıya verileceğinin hüküm altına alındığını, işin %90-95 oranında tamamlandığını, ancak davalının 21.12.2011 tarihinde sözleşmeyi haksız şekilde feshettiğini, taraflar arasında en son 06.08.2011 tarihli 8 no.lu hak edişin düzenlendiğini, davalının bu hak edişte haksız olarak 6 daire bedelini düştüğünü, bu hak edişten ödenmeyen 227.130,65 TL alacakları olduğu gibi, bu hakedişten sonra yapılan işler için ayrıca hak ediş düzenlenmediğini belirterek, 8 no.lu hak edişten ödenmeyen 227.130,65 TL ile 8 no.lu hak edişten sonra yapılan işler bedeli olarak şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsili talep etmiş; 05.10.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000,00 TL olan talebini 639.963,89 TL’ye çıkartmıştır.

2.Davacı yüklenici vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; sözleşmenin haksız feshinin tespiti ile, müvekkili şirketin bu haksız fesih nedeniyle uğradığı zararlar ve yoksun kalınan kâr olarak şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 05.10.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile zarar olarak hak edişlerden kesilen 329.258,32 TL nakdi teminatın iadesi ile 120.833,76 TL kâr kaybı istemiştir.

II. CEVAP

Davalı iş sahibi asıl ve birleşen davaya ilişkin cevap dilekçesinde özetle; davacının verilen ek sürelere rağmen inşaatı süresinde tamamlayamadığını, yapılan işlerin ayıplı olduğunu, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, davacının müvekkili kooperatif ile 7.550.571,42 TL bedel karşılığında inşaat yapımı konusunda anlaştığını, bu bedel dışında davacıya verilecek olan 6 adet dairenin hak edişlerden düşülemeyeceği yönündeki iddiasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının müvekkiline teslim edeceği daire sayısının sözleşmenin 6. maddesinden ve fiili durumdan anlaşılacağı üzere 120 adet olduğunu, bu durumda davacı kendisine ait 6 adet dairenin yapım bedelini müvekkilinden talep edemeyeceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ünye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/717 Esas, 2021/269 Karar, 14.10.2021 tarihli kararı ile özetle; sözleşmenin 126 konut, 4 işyeri ve müştemilatlar için düzenlendiği, ancak davalı kooperatifin üye sayısının 120 olması ve sözleşmenin 6. maddesinde davalıya ait olan 120 konutun 16 ay içerisinde bitirilmesinin kararlaştırılması hususu nazara alındığında 15. maddede belirtilen 6 dairenin sözleşme bedeli olarak ayrıca kararlaştırılmadığı, davalının 8. hak ediş ile birlikte yapması gereken toplam 6.585.166,55 TL bedelden ödenmeyen 227.130,65 TL çıkarılıp, yapım işine ait iş programı nakit akış tablosu altında bulunan kayıttaki 358.503,12 TL eklendiğinde davalının davacıya toplam 6.716.539,02 TL ödeme yaptığı, yine davacının sözleşme kapsamında yapmış olduğu iş bedeli 6.946.402,04 TL'den kusurlu işler bedeli 152.490,50 TL ve 6.716.539,02 TL toplam ödeme düşüldüğünde davacının davalıdan 77.372,52 TL alacaklı olduğu, davacının davalı yararına olan sözleşme dışı yaptığı işler bedelinin 278.728,40 TL olduğu, süre uzatımları ile işin teslimin 01.12.2011 tarihine kadar uzatıldığı, buna rağmen hükme esas alınan 20.04.2021 havale tarihli bilirkişi kurulu ek raporuna göre, yapılan ilave işler ve kusurlu yapılan işler katılmaksızın eserin tamamlanma oranının %92 olduğu, davalının 8. hakedişe kadar davacıya ödemesi gereken hak edişleri ödediği, davacının üzerine düşen ifayı verilen 3 ayrı ek süreye rağmen yerine getiremediği, eserin tamamlanma oranı nazara alındığında davalının sözleşmeyi feshetmesinin haklı olduğu, bu nedenlerle birleşen davada feshin haksız olduğunun tespiti talebinin ve haksız fesih nedeni ile yoksun kalınan kar talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacı yüklenici teminat bedelinin iadesini talep etmiş ise de, sözleşmenin 6. maddesinde teslim tarihinden itibaren 60 gün süre geçmesine rağmen iş tamamlanmadığı takdirde davalının teminata el konulacağı düzenlemesi ve 07.08.2011 tarihli 2. ek sözleşmenin 1. maddesinde teminatın kesin kabulden sonra davacıya verileceği düzenlemesi dikkate alındığında nakdi teminat bedelinin iadesi talebi koşullarının oluşmadığı belirtilerek; asıl davanın kısmen kabulü ile a)77.372,52 TL sözleşme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, b) 278.728,40 TL ilave iş bedelinin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararını asıl ve birleşen davada davacı yüklenici vekili ve davalı kooperatif kayyımı süresinde istinaf etmiştir.

B. İstinaf Sebepleri

1.Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6 adet daire bedelinin sözleşme bedelinden düşülmesinin hatalı olduğunu, sözleşmenin feshinin haksız olduğunu, davalı iş sahibinin çevre tanzimi ve trafoya dair proje sunmadığını, hak ediş bedelinin ödenmediğini, 358.503,12 TL ödemenin davacıya yapılmadığını, savunmanın genişletilmesine muvafakatleri olmadığını, kâr kaybı hesabı yapılmamasının hatalı olduğunu belirterek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı kooperatif kayyımı istinaf dilekçesinde özetle; usule, yasaya ve dosya mündericatına aykırı verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; asıl ve birleşen davada davacı vekilinin ve davalı kooperatif kayyımının istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararını, süresinde asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl davada uyuşmazlık ödenmeyen hakediş bedeli ile fazla yapılan iş bedelinin tahsili; birleşen davada uyuşmazlık sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ile haksız fesih nedeniyle uğranılan zarar ve kâr kaybı taleplerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

TBK 470 vd maddeleri, HMK’nın 141/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleşen dosyada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

3. Asıl dava bakımından davacı yüklenicinin temyiz itirazlarına gelince;

Taraflar arasında 01.01.2010 tarihli inşaat yapım sözleşmesi imzalanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 8 no.lu hak ediş ile birlikte yapılması gereken ödeme toplamının 6.585.166,55 TL olduğu, ancak davacı yükleniciye 8 nolu hakedişten 227.130,65 TL ödenmediği, bu durumda ödeme toplamının 6.358.035,90TL olduğu, ancak sözleşme eki “Yapım İşine Ait İş Programı Nakit Akış Tablosu” nda “Not” olarak belirtilen “...sözleşme öncesindeki ödemeler toplamı olan 358.503,12 TL’nin...” düşüleceği belirtildiğinden bu bedelin de ödemeye dahil edilmesi gerektiği, bu durumda ödeme toplamının 6.716.539,02 TL olduğu, davacı yüklenicinin sözleşme kapsamında 6.946.02,04 TL’lik iş yaptığı, bundan 152.490,50 TL ayıplı yapılan işler bedeli mahsup edildiğinde sözleşme kapsamında yapılan iş bedelinin 6.793.911,54 TL bulunduğu, davalı tarafından 6.716.539,02 TL ödeme yapıldığından davacı yüklenicinin sözleşme kapsamındaki işlerden dolayı 77.372,52 TL alacağı kaldığından bahisle bu bedele hükmedilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 141/1 inci maddesi uyarınca; “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. (2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır”. Söz konusu açıklamayı somut uyuşmazlık bakımından değerlendirdiğimizde, “Yapım İşine Ait İş Programı Nakit Akış Tablosu” nun davalı kooperatif tarafından dilekçelerinin teatisi aşaması tamamlandıktan sonra, yargılamanın ilerleyen aşamasında 20.02.2020 tarihinde mahkemeye ibraz edilen dilekçe ekinde sunulduğu, davacı yüklenicinin savunmanın genişletilmesi ve yeni delil ibrazına itiraz ettiği anlaşıldığından mahkemece, bu belgeye dayanılarak 358.503,12 TL’nin ödeme olarak kabul edilmesi doğru olmadığı gibi, davalı kooperatif 01.01.2010 tarih ve 51 Sayılı kararında, inşaatın yapımı için alınan 336.300,00 TL değerindeki malzemenin davacı yükleniciye devredilmesine, devredilen alacağın daha sonra düzenlenecek olan hakedişlerden mahsup edilmek üzere avans olarak dikkate alınması karar vermiş olup, davacı yüklenici de asıl davasında diğer ödemelerin yanında 336.300,00 TL’yi mahsup ederek bakiye 227.130,65 TL talep ettiğinden mahkemece mükerrer olacak şekilde alınan malzeme bedeli 358.503,12 TL’yi iş bedeli alacağından düşmesi doğru olmamıştır.

4. Birleşen dava bakımından davacı yüklenicinin temyiz itirazlarına gelince;

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı kooperatifin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiş ise de, sözleşmede hak edişlerin onayını takiben 10 gün içinde ödeneceği düzenlenmesine rağmen davalı kooperatifçe taraflar arasında en son düzenlenen 06.08.2011 tarihli 8 no.lu hak edişten asıl davaya konu 227.130,65 TL’nin ödenmediği anlaşıldığı gibi, ayrıca sözleşme kapsamı dışında yapılan ve yine asıl davaya konu olan işler bedelinin de ödenmediği anlaşılmıştır. Ayrıca imzalanan ek sözleşmeler incelendiğinde, gecikmenin davacı yükleniciden kaynaklanmadığı, ödemelerin zamanında yapılmamasından, proje değişikliğinden ve belediyeden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Ayrıca davalı, davacının ihtarına rağmen trafo ve çevre düzenlemesine dair projeyi sunmamış, söz konusu eksik işler bu nedenle yapılamamıştır. Dosya kapsamına yansıyan bilgi ve belgelerden inşaatın büyük bir bölümünü tamamlayan davacı yüklenicinin zorla inşaat alanından çıkartılarak işi tamamlamasının engellendiği de anlaşıldığından davalı kooperatif sözleşmeyi fesihte haksız olduğu anlaşılmıştır. Sözleşmenin feshi haksız olduğundan mahkemece, hakedişlerden kesilen nakdi teminatın davacı yükleniciye iadesi gerektiği gibi, haksız fesih durumunda kâr kaybı istenebileceğinden buna dair davacı yüklenici talebinin değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekmektedir.

Eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu verilen karar doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Değerlendirme bölümünün “2 nci” bendinde açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, “3 ve 4 üncü” bentleri uyarınca kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının asıl ve birleşen davada davacı yüklenici yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.