Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3857 E. 2024/309 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibine dayanak teşkil eden borcun bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: İspat yükü davalıda olmasına rağmen, mahkemece yapılan araştırmada dahi davalının davacıdan alacaklı olduğuna dair herhangi bir delil elde edilememesi gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki icra takibine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından aleyhine icra takibi yapıldığını, o tarihlerde ...'da yaşadığından dolayı takipten haberdar olmadığını ve bu nedenle de süresinde itiraz edemediğini, davalı ile aralarında hiçbir alacak borç ilişkisi bulunmadığını ileri sürerek, ... İcra Müdürlüğünün 2014/327 E. Sayılı takip dosyası ile ilgili olarak davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında 31.12.2008 tarihinde Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, inşaat yapıldıktan sonra kat irtifakı kurulması için müracaat edildiğinde davacının tapudaki hissesinde borçlarından dolayı haciz bulunduğunu, haciz bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.01.2015 tarihli ve 2014/417 Esas, 2015/5 Karar sayılı kararıyla; davalı yüklenicinin mal sahiplerine sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmeleri için dava konusu haczin kaldırıldığını bildirir 09.12.2013 tarihli ihtarname keşide ettiği, haciz bedelinin ödenmemesi üzerine davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı, bu takibin itirazsız kesinleştiği, davacı davaya konu borcu olmadığını, borcun kendisi tarafından ödendiğini iddia ettiğinden, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu ve davacının dava dilekçesinde delile dayanmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/2521 Esas, 2018/34 Karar ve 15.01.2018 tarihli ilamıyla kararın onanmasına karar verilmiştir.

B.Karar Düzeltme İlamı

1. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2015/2521 Esas, 2018/34 Karar ve 15.01.2018 tarihli ilamına karşı davacı tarafından karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.

2. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2018/2746 Esas, 2019/1638 Karar ve 09.04.2019 tarihli ilamı ile; mahkemece ispat külfetinin davalıda olduğu kabul edilerek; yargılama sırasında davacı tarafından ödemelerin kendisi tarafından yapıldığı ileri sürüldüğünden ... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/22126 Esas sayılı takip dosyası ve ... 6. İcra Müdürlüğünün 2003/4960 Esas sayılı takip dosyaları da celp edilmek suretiyle değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacının karar düzeltme başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile celp edilen dosyalar üzerinde yapılan incelemede davalı tarafından yapılan herhangi bir ödeme belgesine rastlanılmadığı, ispat yükü üzerinde olan davalı, dosya kapsamı itibariyle davacıdan alacaklı olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının ... İcra Müdürlüğünün 2014/327 Esas sayılı dosyası ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkil ...’ın, davacının ve kardeşlerinin pay sahibi olduğu arsa üzerinde Kat karşılığı İnşaat sözleşmesi uyarınca bina inşaatı işini üstlendiğini, davacının payında hacizler olduğu için kat irtifakı kurulamadığını, davacının icra dosyası borçlarının kapatılarak kaldırılması için 15.000,00TL ödemek mecburiyetinde kalındığını, müvekkil tarafından davacıya gönderilen ihtarnamede

ödemelerin kendisi tarafından yapıldığının yazıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı TBK 470-486. maddeleri

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dairemizin Karar düzeltme ilamına mahkemece uyulmuş, ispat yükünün davalıda olduğu kabulüyle mahkemece araştırma yapılmış ve bu doğrultuda davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

3.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.