"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/9 E., 2022/60 K.
DAVA TARİHİ : 15.09.2014
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen rücuen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davalı vekili Avukat Pelin Akın ile davacı vekili Avukat ...un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan 15.03.2007 tarihli sözleşme ile davalının davacıya ait inşaat şantiyesindeki kule vinçlerinin montaj, demontaj, bakım ve onarım işini üstlendiğini ayrıca sözleşmeye konu vinçlerin de davalı firmadan satın alınmış vinçler olduklarını, vinçlerden birinin demontajı sırasında davacı işçisinin yaralanmasına dayalı olarak davacı aleyhine açılan tazminat davası neticesinde davacının toplam 348.750,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, bahsi geçen kazanın davalının kusuru neticesinde gerçekleştiğini ileri sürerek, şimdilik 70.000,00 TL'nin ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talep ve dava hakkının zamanaşımına uğradığını, söz konusu kazanın meydana gelmesinde davalı şirketin ve/veya çalışanlarının hiçbir kusurlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 01.12.2015 tarihli ve 2014/831 E., 2015/1177 K. sayılı kararıyla, davacının, asıl işveren olarak kesinleşen mahkeme kararıyla kendi işçisine ödemek zorunda kaldığı zararın tutarını, iş görme borcunu gereği gibi ifa etmeyen davalıdan talepte hakkı olduğu, olayda davacı şirketin %40 müterafik kusuru olduğundan davacının talebe hak kazandığı tazminat tutarından %40 indirim yapılması gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile davacının fazla hakkı saklı tutularak 70.000,00 TL tazminatın son ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 23. (Kapatılan) Hukuk Dairesi'nin 05.11.2019 tarihli 2016/5587 E., 2019/4525 K. sayılı ilamı ile; dava dışı işçi tarafından davacı aleyhine açılmış tazminat davası ile SGK tarafından davacı ve davalı aleyhlerine açılmış olan davalar kapsamında tanzim edilen bilirkişi raporlarındaki kusur oranları dikkate alınarak, oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden, var ise raporlar arasındaki çelişkileri gidererek, davalı itirazlarını da karşılayacak mahiyette ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp oluşacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davaya konu kazada davacının %60 oranında kusurlu olduğu, davalının %40 oranında kusurlu olduğu, davacının, asıl işveren olarak kesinleşen mahkeme kararıyla kendi işçisine ödemek zorunda kaldığı zarar tutarını, iş görme borcunu gereği gibi ifa etmeyen davalıdan talepte hakkı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 70.000,00 TL'nin son ödeme tarihi olan 24.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkil şirketin kusurunun bulunmadığını, davacının iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı çerçevesinde çalışanlarına ve şantiyesinde görev alan diğer alt işveren çalışanlarının temel iş güvenliği eğitimi almasını sağlamadığını, Bakırköy 5. İş Mahkemesinin 2012/216 E., 2013/380 K. Sayılı dosyasında verilen hükmün kesinleştiği, anılan davada savunma hakkımızı kullanamamış olmamıza rağmen davalı müvekkile %20 oranında kusur atfedildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, iş kazasının davacı şirkete ait olan iş yeri şantiye alanında gerçekleştiğini, müvekkilinin davacı şirkete sadece vinçlerin bakım ve onarım hizmeti verdiğini, müvekkilinin söz konusu görevini eksiksiz ve düzenli olarak ifa ettiğini, üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, müvekkili şirketin elemanlarının hiç olmadığı bir ortamda davacı şirketin kusurundan kaynaklanan sebeplerle iş kazasının meydana geldiğini, müvekkili şirketin kusurunun iş davasında %20 olarak değerlendirildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tacirler arası hizmet sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 ve devamı maddeleri, 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesi
3. Değerlendirme
3.1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.2. Davacı asıl işveren ile dava dışı işçi arasındaki Bakırköy 5. İş Mahkemesinin 2012/216 E., 2013/380 K. sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda iş kazasının meydana gelmesinde davacı asıl işvereninin kusurunun % 70, davalı alt işverenin kusurunun % 20, dava dışı işçinin kusurunun % 10 olduğunun belirtildiği görülmüştür. İşbu davanın 19.02.2015 tarihli duruşmasında davacı vekilinin İş Mahkemesindeki bilirkişi raporu doğrultusunda davalının % 20 kusur oranına göre payına düşen miktarı talep ettiklerini beyan etmiş, davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ise iş kazasından kaynaklanan kesinleşmiş bulunan tazminat davasındaki kusur oranlarının tartışılmaz karine ve ölçüt olduğunu belirtmiştir. Bu durumda, kesinleşen İş Mahkemesi dosyasındaki bilirkişi raporu, taraf vekillerinin beyanları göz önünde bulundurularak ve HMK 26. taleple bağlılık kuralı gözetilerek davalının iş kazasının meydana gelmesinde % 20 oranında kusurlu olduğu, davacının talebinin de davalının % 20 kusur oranına göre payına düşen miktar olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de karar sonucu itibariyle doğru olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün gerekçesi DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan taraflara verilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.