Logo

6. Hukuk Dairesi2022/4979 E. 2024/1949 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki eser sözleşmesinin davalı idare tarafından feshinin haklı olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Nakit bedel karşılığı eser sözleşmelerinde fesih için tek taraflı irade beyanının yeterli olduğu, haksız fesih durumunda zararın tazmin edilebileceği, ancak feshedilen sözleşmenin aynen ifa edilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin sözleşmenin haksız feshedildiğine dair kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2071 E., 2022/2249 K.

HÜKÜM : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ordu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/102 E., 2022/113 K.

Taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: taraflar arasında imzalanan 12.08.2016 tarihli sözleşme gereği ... İlçesi içmesuyu, İsale şebeke ve Kanalizasyon hattı inşaatı konusunda anlaşıldığı ve anılan sözleşmenin 9.1 maddesi gereği tarafına yer teslimi yapılarak çalışmaya başlanıldığı, fakat davalı Ordu Büyükşehir Belediyesi Oski yönetim kurulunun bir takım gerçeği yansıtmayan ve tarafına tebliğ dahi edilmeyen 194 nolu 01/12/2018 tarihli karar ile aralarında düzenlenen 12/08/2016 tarihli sözleşmenin feshine ve hesabın genel hükümlere göre tasviye edilmesine dair karar alındığını, davalı idarenin 194 nolu 01/12/2018 tarihli taraflar arasında düzenlenen 12/08/2016 tarihli sözleşmenin feshine ve hesabın genel hükümlere göre tasfiye edilmesine dair kararının (İdari işlemin) yürütmesinin ivedilikle durdurulmasına, davalı idarenin 194 nolu 01/12/2018 tarihli taraflar arasında düzenlenen 12.08.2016 tarihli sözleşmenin feshine ve hesabın genel hükümlere göre tasfiye edilmesine dair kararının (idari işlemin) iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşme Kanununun 20. Maddesi ve Yapım işleri Genel Şartnamesinin 47. maddesinin uygulanacağı aşikar olup, yani, imalatın sözleşmede belirtilen süre içinde gecikmeye uğratılmaksızın onaylı iş programına uygun hale getirilmesi gerektiği, aksi takdirde fesih hükümlerinin uygulanacağı vurgulanmış ve belirtilmiş olduğunu, ayrıca tüm bu hususlara müvekkil kurum tarafından riayet edilmiş ve davacının sözleşmeden doğan iş ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşme feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile keşif sonucunda işin gerçekleşme oranının %81,32 olarak hesaplandığı, davacı yüklenici tarafından işe başlandıktan sonra Karayolları Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğünü ilgilendiren işlemler nedeniyle yapılan güzergah değişiklikleri ve Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmaların patlatmalı çalışma olması nedeniyle davalı idare tarafından ilave tedbirler alınmaması, kurumlar arası yazışmaların tamamlanması sebebi ile davacı yüklenici tarafından çalışmanın tamamlanamadığı gibi davalı idarenin olabilecek proje değişiklikleri ve protokolleri önceden planlayarak değişiklikleri daha önceden yapmasının mümkün olduğu, davacı yüklenicinin ise söz konusu işle ilgili olarak teklif verme aşamasında olabilecek durumları iyi bir şekilde inceleyerek buna göre teklif vermesi gerektiği, davalı idarenin ve davacı yükleyicinin ihale işi kapsamında yapılan çalışmalarda meydana gelen gecikmeler ve verimsiz çalışmalardan ortak kusurlu oldukları, davalı idare tarafından yapılan fesih işlemi ve sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle kesin teminat mektubunun güncellenerek irat kaydedildiği ve davacı yüklenici hakkında ihalelere girmekten yasaklama kararlarının davalı idarenin de kusurlu olması sebebi ile haksız olduğu ve aralarındaki sözleşmenin tasfiye edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacı yüklenici ...- ... Hafriyat İnş. Taah. Nak. ve Tem. Hiz. Tic.Ltd.Şti iş ortaklığı ile davalı ... arasında imzalanan 12/08/2016 tarihli 2016/222719 ihale kayıt numaralı sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedildiğinin tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: 05.01.2022 tarihli raporun sonuç kısmında belirtilen % 81,32'lik oranın daha yüksek olması gerektiğini, müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, davalı idarenin tek taraflı sözleşme feshinin ve teminatı irat kaydetmesinin hukuksuz olduğunu, davalının eksik ve hatalı imalatlar hususunda herhangi bir talebinin olmadığı gibi olmuş olsa dahi eksik imalatın söz konusu ise bu halde hakkediş yapmamasının gerektiği ve yanlış, eksik de olsa hakedişler yapıldığından artık bu hususta herhangi bir talep hakkının bulunmadığını, mahkemece keşide edilen hükmün; bilirkişi raporu esas alınarak müvekkilinin kusurlu addedilmesine, davalı idare ile ortak kusurlu olduklarına ve davalı idareye karşı, idarenin tam kusurlu olmasından dolayı uğramış oldukları zararlarını, kar kayıplarını, tazminatlarını vs bütün hak ve alacaklarını isteyemeyeceklerine dair kararın, ayrıca mahkemenin haklı davalarının kabulü ile sözleşmenin haksız yere feshedildiğinin tespitine ve lehlerine olan diğer hükümlere dair kesinlikle herhangi bir itirazları bulunmadığını, davalıya yol gösterir ve taleplerini aşar şekilde derc edilen ve zarar talep edemeyeceklerine dair gerekçelerin hükümden çıkarılmasına, müvekkilin kusurunun bulunmadığına dair hüküm tesisine, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur.

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yükleniciye teslim edilen yerlerde işe devamının mümkün olması, işi tamamlamak için yeterli sürenin verilmiş olması, yüklenicinin de iş alanında bulunan makine ve ekipmanlarla birlikte iş alanını terk etmesi, davacının sözleşmeden doğan sorumluluklarına aykırı davranmasına bağlı olarak teslim etmesi gereken eseri ortaya koyamaması, borçlunun borcunu yerine getirmemesi sonucu kendisine sağladığı yarar bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının tam kusurlu olduğunun kabulü gerektiğini, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve gerekçesinin düzeltilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin feshinin haklı olup olmadığına ilişkin tespit talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri

3. Değerlendirme

1-Yasalarda sözleşmenin feshinin bazı koşullara bağlı tutulduğu istisnalar dışında, sözleşmeden dönme (fesih), mahkeme kararına gerek olmaksızın ileri sürülebilen, karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan, karşı tarafa ulaşmakla sonuç doğuran, karşı tarafa ulaştıktan sonra tek taraflı geri alınması mümkün bulunmayan bozucu yenilik doğuran tek taraflı irade beyanıdır. Genel kural bu olsa da kat karşılığı inşaat sözleşmesi, kira sözleşmesi, iş sözleşmesi gibi bazı sözleşmeler yönünden yasalarda öngörülen sınırlayıcı kurallardan doğan istisnalar da mevcuttur. Nakit bedel karşılığı eser sözleşmeleri yönünden ise sınırlayıcı istisnai bir kural bulunmadığından mahkeme kararına gerek olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeden dönme mümkündür. Hukuk Genel Kurulu'nun 08.11.2006 tarih 2006/15-702 Esas, 2006/691 Karar sayılı kararı ve Dairemizin 04.06.1998 tarih 1998/513 Esas, 1998/2377 Karar sayılı kararında da bedel karşılığı eser sözleşmesinden dönme için tek taraflı irade beyanının yeterli olduğu benimsenmiştir. Tek taraflı irade beyanı ile dönme (fesih) mümkün olmakla birlikte, sözleşmeyi haksız ya da kusuruyla fesheden taraf, fesih bildiriminin sonuçlarına da katlanmak durumundadır. Fesih sonucu zarara uğrayan kimse koşulları mevcutsa haksız fesih sebebiyle uğradığı zararlarının tazminini isteyebilir. Fesihle sona eren sözleşme nedeniyle hiç kimse sona eren sözleşme ile bağlı kalmaya zorlanamayacağından feshin iptali ya da bu şekilde yaratılan muarazanın men’ine karar verilemez.

Yukarıda izah edildiği şekilde karşı tarafa ulaştırılacak irade beyanı ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği, ayrıca fesih suretiyle sona eren sözleşme yönünden de mahkemece aynen ifa kararı verilemeyeceği dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesi yerine hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde kabulü doğru olmamıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.