"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1983 E., 2022/1608 K.
BİRLEŞEN İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2016/1179 ESAS SAYILI
DAVA DOSYASINDA;
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2015/1218 E., 2019/445 K.
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen dosyada alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 30.01.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili Avukat ... ile asıl davada davacı-birleşen davada davalı Avukat ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, iş sahibi tarafından açılan asıl dava fazla ödenen bedeli iadesi, yüklenici tarafından açılan birleşen dava, bakiye alacak istemine ilişkindir.
2-İlk derece mahkemesince "yanlar arasında bağıtlanan sözleşmelerin açık hükümleri, yasal düzenlemeler, TBK'nın 481. maddesi uyarınca bilirkişi heyeti tarafından mahallinde keşif suretiyle düzenlenen, denetime ve hükme dayanak teşkil etmeye elverişli bilirkişi heyeti raporuna göre, davanın subut bulduğu, davalı yüklenicinin de işin mahallinde birim fiyatlar ve yapılan iş esas alınarak bedelinin belirlenmesi hususunu kabul ettiği, otel maliyet hesaplamaları yapılırken otelin 4 yıldızlı veya 5 yıldızlı olması kıstasının maliyet hesabına kesin etkisi olmadığı, birleşen dava yönünden davacı yüklenicinin herhangi bir hakediş alacağı bulunmadığının tesbit edildiği" gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
3- İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi tarafından "gerek davacı tarafın dava açılmadan önce aldığı özel rapor, gerekse dava sırasında bilirkişi heyetinden alınan 04.04.2018 tarihli kök rapor ve itiraz üzerine alınan ek rapora göre, davalı yüklenicinin sözleşme kapsamında ve sözleşme dışı ilave işler nedeniyle toplam hakediş bedelinin 10.486.882,93 TL olduğu, davacının fatura karşılığı toplam 13.189.715,00 TL ödediği, fazladan 2.702.832,07 TL ödemenin bulunduğu, bu bedelin iadesinin talep edilebileceği, davalı yüklenicinin birleşen davada yaptığı işlerin tespiti ve eksik hakediş bedelinin kendisine ödenmesine dair açtığı davada eksik ödeme bulunmadığından birleşen davanın reddine dair verilen kararın da yerinde olduğu" gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
4-Bu karara karşı davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine; taraflar arasındaki sözleşmelerde yeralan bedellerin yaklaşık bedel olarak kararlaştırıldığı, bu durumda Türk Borçlar Kanununun 481. maddesi uyarınca yüklenicinin yaptığı imalatın, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenmesi gerekmekte olup, bilirkişi kurulu raporunda da Türk Borçlar Kanununun 481. maddesi hükmüne uygun olarak hesaplama yapıldığı, hükme esas alınan bilirkişi asıl ve ek raporunun olaya uygun, içerik itibariyle yeterli, denetime elverişli ve inandırıcı olduğu anlaşılmakla, davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-birleşen dava davacısından alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı-birleşen dava davalısına verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.