Logo

6. Hukuk Dairesi2023/1590 E. 2023/2362 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ıslah dilekçesi ile tapu iptali ve tescili yerine bedel iadesi talebinin kooperatif üyeliğinden ayrılma iradesi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu, davacının eksik de olsa ödeme yaptığı durumlarda konut karşılığı tazminat talep etme hakkı bulunduğu ve mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiği gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

EK KARAR TARİHİ : 14.03.2023

SAYISI : 2023/27 E., 2023/165 K.

...

HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Esastan Reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2020/410 E., 2022/615 K.

Taraflar arasında açılan tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili; müvekkilinin kooperatifin ortağı olduğunu, bu pay devir sözleşmesinde kura çekilmiş olan D blok 5.kat 17 no.lu dairenin pay karşılığı verildiğini, müvekkilinin sözleşme gereği ödemelerini bu şahıslara yaptığını ve borcunu bitirdiğini, buna rağmen ödemelerin kooperatif hesaplarına kaydedilmediğini ve kendisine taşınmaz verilmediğini, 2006 tarihinde ortaklık belgesi düzenlendiğini, ancak kendisine borç çıkarttıklarını, müvekkilinin toplamda 57.000,00 TL civarında ödeme yapmak zorunda kaldığını, ancak kooperatifin halen borç çıkardığını ve taşınmazını vermediğini, müvekkili hakkında verilen ihraç kararının mahkeme kararı ile iptal edildiğini, numarataj ve projede binaların blok adının değişmesi neticesinde D blokta yer almasına rağmen A blok olarak değiştiğini, kendisine verilen dairenin tapusunun halen kooperatif adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek İzmir ili, ... ada, 1 parselde kayıtlı A blok 5.kat 17 no.lu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı vekili 10.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile; tapusunu iptal ettikleri dairenin cebri icra ile satıldığını, bu nedenle bu dairenin müvekkili adına tescili imkanı kalmadığını, davayı ıslah ettiklerini bildirerek kooperatif adına kayıtlı ..., ... parselde kayıtlı E blok 5.kat 17 no.lu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline, tescilin mümkün olmaması halinde kooperatif ortaklık payına karşılık gelen taşınmaz için ödenen 57.000,00 TL aidat vs., ad altında tahsil edilen bedellerin ödeme gününden itibaren işleyecek faizleri ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davacının kooperatifin ortağı olduğunu, ortakların kendilerine tahsis edilen konutun mülkiyetini devir ve tescilini isteyebilmeleri için parasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olmaları gerektiğini, davacının ise bu yükümlülüklerini yerine getirmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının alacak talebini ayrılma payı olarak nitelendirdiği ve bu talebin kooperatif üyeliğinden ayrılma ( çıkma/istifa ) iradesini ortaya koyduğu, bu iradenin ilk defa 10/02/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile ifade edildiği, ıslah dilekçesinin davalıya 22/02/2016 tarihinde ulaştığı, ıslah dilekçesinin 22/02/2016 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi sebebiyle, çıkmanın 2016 hesap yılı sonu için geçekleştiği, Koop.K m. 17 ile Anasözleşmenin 15. maddesine göre bu durumda da ayrılma payının/iade alacağının 2016 yılı bilançosuna göre ve bilançonun kabulünden itibaren 1 ay sonra talep edilebileceği, davalı kooperatifin 2016 hesap yılına ilişkin genel kurul toplantısının 22/10/2017 tarihinde yapıldığı ve bu genel kurul toplantısının 4. gündem maddesinde 2016 yılı bilançosunun kabul edildiği, buna göre bilançonun 22/11/2017 tarihinde kesinleştiği ve iade alacağının da bu tarihte muaccel hale geldiği, davacının henüz iade alacağı muaccel hale gelmeden talepte bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunda davacının dava tarihi itibariyle kooperatife ödemesi gereken bedelin 66.387,00 TL olduğu, ancak 40.566,00 TL ödendiğinden kooperatife borcunun bulunduğunun tespit edilmesine karşın ödenen meblağın daha fazla olduğunu, kooperatifin borcu olan kişilere tapu devri yapılmış olmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, bilirkişi raporlarının yetersiz bulunduğunu, kooperatif 2015 yılı genel kurulunun süresi içerisinde yapılmayarak yasaya aykırı şekilde 2 hesap yılını birleştirerek olağan toplantı yapılmasının kanuna aykırı olduğunu, bunun sorumluluğunun davalı kooperatifte olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 14/03/2023 tarihli temyiz değerlendirme ek kararıyla; miktar itibariyle kesin olarak verilen karara HMK'nın 346/1 ve 346/2 maddeleri yollamasıyla aynı Yasanın 344. maddesi uyarınca, temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

3. Bölge Adliye Mahkemesinin 14/03/2023 tarihli temyiz değerlendirme ek kararına süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili ek karar karşı sunduğu temyiz dilekçesinde ; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olmadığını, taleplerinin önce tapu iptal ve tescil olduğunu bu nedenle temyize tabi olduğunu, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.

2. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuşlardır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355., 369/1., 370. ve 371. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dava, kooperatif üyeliğine dayalı tapu iptal ve tescil istemine mümkün olmazsa ödediği bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacının tapu iptal ve tescil talebi de olduğundan kararın kesin olduğu değerlendirmesi doğru görülmemiş, bu nedenle ek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

2. Davacı vekilinin temyiz sebepleri yönünden; davacının ıslah dilekçesinde ve daha sonra alınan beyan dilekçesinde, dava konusu dairenin tapu iptal ve tescilini olmaz ise ödediği bedelin tahsilini talep etmesi; mahkemenin kabulünde olduğu şeklilde kooperatif üyeliğinden ayrılma iradesini ortaya koymaz. Bu nedenle davacının kooperatif üyesi olduğu kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

3. Yapı Kooperatifinin ana amacı ortakların akçeli yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, konut ya da işyeri teslim etmektir. Konut karşılığı tazminat isteyebilmesi için, kooperatifin inşaatlarının bitirilip konut tahsisi aşamasına gelindiği ve diğer üyelere tahsis ve teslim yapıldığı halde davacıya konut tahsis ve tesliminin yapılmaması gerekir. Bu husus, bu tazminatın istenebilmesinin ön koşuludur. Bu önkoşulun gerçekleşmesinden sonra, davacı için çeşitli nedenlerle konut ya da işyeri tahsisi imkânsızlığı ortaya çıktığında ortağın uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Normal ödemesini yapıp konut sahibi olan üyelerle eşit miktarda ödemesi bulunduğu tespit edilen, diğer anlatımla eksik ödemesi bulunmadığı belirlenen, ancak kendisine konut tahsis ve teslimi yapılamayan ortağın, ödemesi eksik olmayan diğer üyelere verilen emsal bir konutun dava tarihi itibariyle rayiç değerini talep edebileceğinin, hiç ödemesi yok ise konut karşılığı tazminat talep hakkı olup, bu isteminin reddi gerektiğinin kabulü gerekir. Eksik ödemesi olan bir üyenin ise, konut karşılığı tazminat talep hakkı olup, alacağının hesaplanma şekli Dairemizin yerleşik uygulamalarında aşağıdaki gibi formüle edilmiştir:

a-Önce ortaklara tahsis edilen konutun dava değeri itibariyle rayiç değeri hesaplanmalıdır.

b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar ( toptan eşya fiyat endeksi " TEFE" artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak güncel değeri bulunmalıdır.

c-Bundan sonra yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettiği ortaya çıkarılmalıdır.

d-Bunu takiben eksik ödeme yapan davacı ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı güncelleştirilmelidir.

e- Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yararlanması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar (c ) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın (d ) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın davalı kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar tutarıdır.

4. Açıklandığı üzere, kooperatif üyesinin ödemelerini hiç yapmamış olması halinde tazminat talep etme hakkı bulunmamakta ise de, eksik ödeme yapmış olması durumunda kural olarak konut karşılığı tazminat talep hakkı bulunduğu kabul edilmelidir.

5. Bu durumda Mahkemece yukarıda belirtilen esaslar dikkate alınarak, aralarında kooperatifler konusunda uzman bilirkişinin de yer aldığı bir bilirkişi kurulu oluşturulmak suretiyle kooperatife ait tüm defter, belge ve kayıtlar getirtilerek inceleme yapılması gerekirken yazılı şekilde eksik ve yetersiz rapora dayanılarak hüküm tesisi hatalı görülmüş olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan,14/03/2023 tarihli temyiz değerlendirme ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.