Logo

6. Hukuk Dairesi2023/3336 E. 2023/3409 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinin feshi, eksik imalatlar nedeniyle nama ifaya izin, kira gelir kaybı ve fazla imalat bedellerinin tespiti taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla imalat bedellerinin sözleşme dışı yapılan işlerin yapıldığı yılın piyasa rayici ile hesaplanmaması ve bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması gözetilerek Yargıtay'ın bozma kararına ek gerekçe eklenmek suretiyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/139 E., 2021/643 K.

DAVA TARİHİ : 04.02.2013

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı-karşı Davacı vekili

Taraflar arasındaki asıl davada nama ifaya izin ve kira gelir kaybı, karşı davada sözleşmenin feshi, manevi tazminat ve ilave imalat bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı Dairemizin 24.03.2023 tarihli ve 2022/777 Esas, 2023/1213 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.

Bu kez Dairemiz bozma kararına karşı davalı-karşı davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.

Yapılan inceleme neticesinde;

I. DAVA

1-Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı arasında 27.10.2010 tarihinde düzenlenen sözleşme ile, müvekkillerine ait arsa üzerine inşaat yapımının kararlaştırıldığını, inşaatın süresinde tamamlanmadığını, bu nedenle müvekkillerinin hem ödenen kiralar hem de elde edemedikleri kira bedelleri nedeniyle kazanç kaybına uğradıklarını ileri sürerek, inşaatın keşif yapılmak suretiyle eksikliklerinin tespiti ile nama ifaya izin verilmesini, müvekkillerinin doğmuş ve doğacak tüm zarar ve kayıpları için şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir.

2-Davacılar vekili 08.03.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile fazla ödeme ve eksik işler bedeli olarak talebini 195.808,49 TL’ye, yapı denetim giderini 7.845,00 TL’ye, iskan harcı ve oturma giderini 11.636,00 TL’ye, kira alacağı talebini 3.618,00 TL’ye arttırmıştır.

3-Karşı davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı iş sahipleri 495 m² büyüklüğünde inşaat yapımı için sözlü şekilde anlaşmalarına rağmen, ortak kullanım alanları dahil 1.107,08 m² büyüklüğünde inşaat yapıldığını, ek süre verilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshine, müvekkilinin yaptığı inşaatın değerinin tespiti ile şimdilik 2.000,00 TL’nin, proje harici yapılan inşaatın bedelinin tespiti fazla yapılan işlere ilişkin şimdilik 1.000,00 TL’nin, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.

4- Karşı davada davacı vekili 23.09.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini toplam 158.068,49 TL’ye arttırmıştır.

II. CEVAP

Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.

Karşı davada davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.03.2017 tarihli ve 2013/270 Esas, 2017/108 Karar sayılı kararıyla, taraflar arasında 27.10.2010 tarihli anahtar teslim götürü bedel inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiği, inşaat projesinde inşaat alanı 662 m² olup, yüklenicinin bu hususu bilmesi gerektiği, yüklenicinin inşaatı süresinde tamamlamadığı ve sözleşmenin feshine yönelik talebinin uygun bulunmadığı, manevi zarara ilişkin delil bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, davalının 09/10/2011 tarih itibariyle temerrüde düştüğünün tespitine, inşaatta 119.128,55 TL eksik imalat borcunun olduğu anlaşıldığından, bu eksikliğin giderilmesi için davacı yana nama ifaya izin verilmesine, miktarın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacıların yoksun kalınan kira geliri için her bir davacı yönünden ayrı ayrı 1.206,00 TL ücretin 09/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine, karşı davanın kısmen kabulüne, sözleşmesi feshi talebinin reddine, sözleşme harici yapmış olduğu fazla imalat bedelinin 07/05/2014 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde 71.681,61 TL bedelin karşı davalılardan alınarak karşı davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin ispatlanmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 23.01.2019 tarih ve 2018/4106 Esas, 2019/323 Karar sayılı ilamı ile, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile, sözleşmenin feshinin bazı koşullara bağlı tutulduğu istisnalar dışında, sözleşmenin feshinin, mahkeme kararına gerek olmaksızın ileri sürülebilen, karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan, karşı tarafa ulaşmakla sonuç doğuran, karşı tarafa ulaştıktan sonra tek taraflı geri alınması mümkün bulunmayan bozucu yenilik doğuran tek taraflı irade beyanı olduğu, eser sözleşmeleri yönünden tapu devrini içermeyen sözleşmeler hariç mahkeme kararına gerek olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeden dönmenin her zaman mümkün olduğu, davalı yüklenicinin karşı davasında sözleşmenin feshini istemiş olup, tek taraflı beyan ile fesih mümkün olduğundan davalı-karşı davacının sözleşmenin mahkemece feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığından, karşı davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddinin gerektiği, davalı yüklenici karşı dava dilekçesi ile fesih istemiş olup, karşı tarafa ulaşmakla sözleşme feshedilmiş sayılacağından davacı iş sahibinin nama ifaya izin istemesinin mümkün olmadığı, sözleşme feshedildiğinden davacı fazla ödemiş olduğu bedeli davalı yükleniciden isteyebileceği, sözleşmede iş bedeli götürü bedel olarak kararlaştırılmış olup, davalı yükleniciye fazla ödeme yapılıp yapılmadığının fiziki oran kurularak bulunması gerektiği, davacı iş sahibi, yükleniciye fazla ödeme yaptığını ve yüklenicinin talimatıyla malzeme alınırken de dava dışı satıcılara malzeme karşılığı bedel ödediğini iddia edip muhtelif faturalar sunduğu, mahkemece ödemeler konusundaki bu iddialar üzerinde de durulması gerektiği, yeni bilirkişi heyeti oluşturarak fesih tarihi itibariyle (karşı dava) yapılan inşaatın sözleşme kapsamındaki işlerin dosyadaki belge ve bilgiler, belediye ve yapı denetim firmasının raporları gözetilerek, bulunacak fiziki oranın sözleşme bedeli olan 375.000,00 TL'ye uygulanıp, bulunan bedel yüklenicinin hak ettiği iş bedeli olup, davacı tarafından yapılan tüm ödemeler ve yine yüklenici tarafından kabul edilecek diğer ödemeler de ilave edilerek toplam ödemenin bulunması gerekip, fazla ödemenin istirdadına ve faize karar verilmesi gerektiği, karşı dava yönünden bilirkişi kurulu oluşturularak sözleşme dışı yapılan işlerin neler olduğunun açıklığa kavuşturulması, bu işlerin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayici ile rapor alınması ve talebe bağlı kalınarak hüküm kurulması gerektiği, karşı davada alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen istediği halde davalılardan tahsiline şeklinde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tapu devrini içermeyen eser sözleşmelerinin tek taraflı irade beyanı ile sona erdirilebildiği, davalı yüklenici karşı davada sözleşmenin feshini istemişse de, tek taraflı irade beyanı ile sözleşme feshedilebileceğinden karşı davada fesih talebi açısından hukuki yararının bulunmadığı, davalı yüklenici karşı dava dilekçesi ile fesih istemiş olup, sözleşme feshedilmiş sayılacağından davacı arsa sahiplerinin nama ifaya izin istemesinin mümkün olmadığı, işin tamamlanma oranının %68,15, yüklenicinin hak ettiği bedelin 255.562,50 TL olduğu, davacı arsa sahiplerinin toplamda 400.106,00 TL ödediği ve iadesini talep edebileceği bedelin 144.543,50 TL olduğu, davalı yüklenicinin yaptığı ilave iş bedelinin 19.038,25 TL olduğu, davalı-karşı davacının talebi ile bağlı kalınarak ilave iş bedeli için 2.000,00 TL yönünden karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, kira alacağı ve manevi tazminat bozma dışında bırakıldığından bu hususlar hakkında önceki hüküm korunmak suretiyle karar verildiği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile, davalının 09.10.2011 tarih itibariyle temerrüte düştüğünün tespitine, 144.543,50 TL'nin davalı-karşı davada davacıdan alınarak davacılara verilmesine, her bir davacı yönünden ayrı ayrı 1.206,00 TL kira bedelinin 09.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karşı davanın kısmen kabulü ile, sözleşmenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, 2.000,00 TL fazla imalat bedelinin davacı-karşı davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı-karşı davada davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 24.03.2023 tarih, 2022/777 Esas ve 2023/1213 Karar sayılı kararı ile taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile, asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde, davalı yüklenicinin temerrüte düştüğünün tespiti ile bu tarih itibariyle alacaklarının reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği, mahkemece asıl davada davacılar vekilinin faiz talebiyle ilgili, faiz türüne ve faizin başlangıç tarihine ilişkin hüküm kurulmamasının doğru olmadığı, karşı davada davacı vekili, 23.09.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 158.068,49 TL’ye çıkarttığı, mahkemece karşı davada ıslah dilekçesi göz önünde bulundurulmadan, davacının ilave iş bedelinin 19.038,25 TL olduğunun tespit ile talebi ile bağlı kalınarak 2.000,00 TL’ye hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Talep Edenler:

Dairemizin yukarıda belirtilen ilamına karşı süresi içinde davalı-karşı davada davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri:

Davalı-karşı davada davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; sözleşme dışı işlerin mahalli piyasa rayici ile hesap edilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı düzenlendiğini, inşaatın tamamlanma oranının %68,15 olarak tespitinin hatalı olduğunu, müvekkilinin mimari proje haricinde de işler yaptığını, yapılan bu imalatların eksik tespit edildiğini, taraflar arasındaki eser sözleşmesi feshedildiğinden müvekkilden sözleşmeyi süresinde ifa etmediği gerekçesi ile kira talep edilemeyeceğini, bozma kararında kira alacağı ile ilgili her hangi bir hükme yer verilmediğini, davacı-karşı davalıların müvekkile 392.000,00 TL ödediğine dair müvekkilden yazı aldıklarını, ödemelerin yanlış hesaplandığını, sözleşmede kararlaştırılan bedelin içine KDV dahil olmadığını, yıkım işi bedelinin götürü bedele dahil edilmemesi gerektiğini belirterek, karar düzeltme talebinin kabulünü talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl davada uyuşmazlık eksik kalan işler için nama ifaya izin ve kira gelir kaybı istemine, karşı davada sözleşmenin feshi, manevi tazminat ve fazla iş bedeli istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

818 sayılı Borçlar Kanununun 97 nci, 355 inci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında HUMK’un 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uymayan davalı-karşı davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.

2. Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 23.01.2019 tarih ve 2018/4106 Esas, 2019/323 Karar sayılı ilamında “Karşı dava yönünden yapılan temiz incelemesinde ise; bilirkişi kurulu oluşturularak sözleşme dışı yapılan işlerin neler olduğu açıklığa kavuşturulup, bu işlerin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayici ile hesaplanması hususunda (serbest piyasa rayici içerisinde KDV bulunduğundan ayrıca KDV ilave edilmemelidir) rapor alınmalı, talebe bağlı kalınarak hüküm kurulmalıdır” denmiştir. Bozma ilâmında yapılacak iş açıkça gösterilmiş, mahkemece bozma ilâmına uyulmuştur. Bozma ilâmına uyulduğuna göre bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usulü kazanılmış hak oluşturacağından mahkemece hükmüne uyulan bozma ilâmı uyarınca inceleme ve araştırma yapılması ve karar verilmesi zorunludur.

Eldeki karşı davada ise; fazla imalat bedeli bakımından mahkemece görüşüne başvurulan üç ayrı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporlar arasında çelişki olduğu gibi, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda sözleşme dışı yapılan iş bedeli, işlerin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayici ile hesap edilmemiş, birim fiyata göre hesap yapan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuştur.

O halde mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK’nIn 266. maddesi hükmüne göre yeniden oluşturulacak uyuşmazlık konusunda uzman teknik bilirkişi kurulundan sözleşme dışı yapılan işlerin neler olduğu açıklığa kavuşturulup, bu işlerin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayici ile bedeli hususunda (serbest piyasa rayici içerisinde KDV bulunduğundan ayrıca KDV ilave edilmemelidir) bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi de giderecek rapor alınmalı, talebe bağlı kalınarak hüküm kurulmalıdır.

Kararın bu gerekçelerle de bozulması gerekirken yazılı gerekçeyle bozulması doğru olmamış, bu gerekçenin de ilavesi suretiyle bozulması uygun bulunmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davada davacı vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine,

Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davada davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 24.03.2023 tarih, 2022/777 Esas ve 2023/1213 Karar sayılı bozma gerekçesine ilave edilerek BOZULMASINA,

Peşin alınan karar düzeltme harcının istek hâlinde davalı-karşı davada davacıya iadesine,

19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.