"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1652 -2023/1845
DAVACILAR : 1-... 2-... 3-Çağdaş Çok Amaçlı Özel Diş Laboratuvar Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd.şti.
4- Kızılırmak Dişcilik Medikal Gereçler San.ve Tic. Ltd.Şti.
5- Özel Sahil Çok Amaçlı Diş Protez Laboratuvarı Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. 6-Özel Samsun Oluşum Çok Amaçlı Diş Laboratuvar Hiz. San. Ve Tic. A.Ş. 7- Yekta Diş Protez Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 21.09.2021
HÜKÜM : Esasdan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/556 Esas, 2022/636 Karar
Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin kurduğu adi ortaklık ile davalı idare arasında 11.04.2019 tarihli ı Samsun İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı sağlık tesislerinin diş protez laboratuvarlarından hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, ihalenin yapılmasından sonraki süreçte pandemi ilan edildiği ve iş bitirme belgesinden de anlaşılacağı üzere iş eksilişi olduğu, sözleşmede kararlaştırılan bedelin %80inden düşük bedele işin bitirildiği, sözleşmenin 29.1. maddesi ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 24. maddesi çerçevesinde iş eksilişinin yapılabileceğini, ihale konusu işin sözleşme bedelinin %80'inden daha düşük bedelle tamamlanabileceğinin anlaşılması halinde yükleniciye yapmış olduğu gerçek giderler ve yüklenici karına karşılık olarak sözleşme bedelinin %80'i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5 ödeneceğinin düzenlendiğini %5 lik bedelin ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik 20.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 17.05.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle; 407.304,85 TL' nin hak ediş tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile müvekkillerine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş eksilişi durumunda işin esasında idarenin ihtiyacını karşılayacak şekilde tamamlandığı, bu tamamlanma durumunun ise işin sözleşme bedelinden daha düşük bedelle gerçekleşmiş olma halini ifade ettiği dikkate alındığında, Covid-19 salgını nedeniyle idarenin Türk Borçlar Kanunu’nun imkansızlık hükümleri uyarınca işlem tesis ettiği sözleşmelerde, sözleşmenin ifa edilemeyen kısmına karşılık iş eksilişi yapıldığından bahisle yükleniciye ödenmesinin mümkün olmadığına dendiğinden yükleniciye, 4735 sayılı Kanun'un 24. maddesinde öngörülen %5'lik tazminat tutarı adı altında herhangi bir ödeme yapılmadığını savunarak, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Covid 19 salgını nedeniyle işin TBK’nın imkansızlık hükümleri uyarınca sözleşme bedelinden daha düşük bedelle gerçekleşmiş olması nedeniyle davalı idarenin ücret ödeme borcunun olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekillerin talebinin taraflar arasındaki sözleşmenin 29.1. maddesi ve 4735 sayılı Kanun’un 24. maddesine dayandığı, sözleşmenin 29 maddesine göre öngörülemeyen durumlarda iş artışı yapılabileceği gibi iş eksilişinin de yapılabileceği bu durumda da %5 lik tazminata hak kazanıldığı, 4735 sayılı Yasa'nın 24/son maddesinde yer alan düzenlemeye göre iş eksilişi yapılması gereken hallerde yüklenicinin menfaatlerinin korunması gerektiği, ilgili hükümde ifanın imkansızlaşması nedeniyle yahut başka bir sebeple iş eksilişi yapılması arasında herhangi bir fark gözetilmediği, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirterek , istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf nedenlerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri
3.Değerlendirme
1.Taraflar arasında, davalı Samsun İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı sağlık tesisleri ile ek hizmet binalarının Diş Protez Laboratuvarlarından hizmet hizmet alımı işine ilişkin 11/04/2019 tarihinde sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmede işe başlama tarihi 01/05/2019 bitirilme tarihi ise 30/04/2021 olarak kararlaştırılmıştır.
2.Sözleşmenin mücbir sebeplerden dolayı sözleşmenin feshi başlıklı 28. maddesinde " mücbir sebeplerden dolayı, idare veya yüklenici sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir. Ancak yüklenicinin mücbir sebebe dayalı bir süre uzatımı talebi varsa idarenin sözleşmeyi feshedebilmesi için uzatılan sürenin sonunda işin sözleşme ve eklerine uygun şekilde tamamlanmamış olması gerekir. Sözleşmenin feshedilmesi halinde, hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilerek kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar iade edilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Sözleşmenin, "Sözleşme kapsamında yaptırılabilecek ilave işler, iş eksilişi ve işin tasfiyesi" ' başlıklı 29. maddesinde ise " ...bu ihalede 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 24. maddesi çerçevesinde iş eksilişi yapılabilir. İhale konusu işin, sözleşme bedelinin %80'inden daha düşük bedelle tamamlanacağının anlaşılması halinde ise, yükleniciye yapmış olduğu gerçek giderler ve yüklenici karına karşılık olarak sözleşme bedelinin %80'i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5'i ödenir." hükmü bulunmaktadır. Bu sözleşme hükmü, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu 24/son madde hükmü ile Hizmet İşleri Genel Şartnamesi 53/son madde hükmünün tekrarı niteliğindedir.
İş eksilişi sözleşmeyle kararlaştırıldığına göre eksilen miktar olarak ifa, işin tamamlanmadığı anlamına gelmez. Zira eksiltilmiş haliyle ifa gerçekleştiğinden sözleşmenin ifa edilmediği veya edilemediğinden söz edilemeyecektir.
3.Davacının iş eksilişine ilişkin hükme dayalı % 5 bedel farkı talebinin, COVID-19 Salgını nedeniyle ifa imkansızlığından söz edilerek reddedilmesi nedeniyle bu dava açıldığından öncelikle ifa imkansızlığı üzerinde durulmalıdır.
Borç ilişkisinden kaynaklanan bütün borçlar ifa edilince o borç ilişkisi sona erer. İfa bu hali ile borçlanılan edimin yerine getirilmesidir. İfanın konusu, borçlanılan edimdir.
Sözleşmedeki edim yerine getirilmemişse borçlu alacaklının uğradığı zararları gidermekle yükümlüdür. Fakat bazen sözleşmedeki edimin yerine getirilmesi; edimin yok olması gibi maddi, sözleşme konusunu yapılamaz kılan hukuki bir nedenle ya da ekonomik, sosyal vs. bir olay niteliğindeki fiili bir nedenle mümkün olmayabilir. Bu durumda ifa imkansızlığı gündeme gelir. İfa imkansızlığı; edimin içeriği değişmeksizin borcun aynen yerine getirilmesinin imkansız hale gelmesi olarak açıklanabilir. Eğer ifa imkansızlığı sadece sözleşmenin tarafları bakımından değil, herkes için sözkonusu ise buna objektif imkansızlık, yalnız sözleşmenin taraflarından birinin tutumundan doğmuşsa buna da subjektif imkansızlık denir. İfa imkansızlığı sözleşme yapılmadan önce var ve bu olgu herkes bakımından aynı sonucu meydana getirmekte ise 6100 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK'nın) 27. maddesi gereğince sözleşme geçersizdir. İfa imkansızlığı sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkmış ve eğer borçlunun kusuru olmaksızın edim imkansızlaşmışsa TBK'nın 136. maddesi, borçlunun kusuru sonunda imkansızlaşmış olursa TBK'nın 112. maddesinin uygulanması gerekir.
Yukarıda sözü edilen TBK'nın 136. maddesine göre; borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle borcun ifası imkansızlaşırsa, borç sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır. Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.
İfa imkansızlığı kısmen de doğmuş olabilir. Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle kısmen imkânsızlaşırsa borçlu, borcunun sadece imkânsızlaşan kısmından kurtulur. Ancak, bu kısmi ifa imkânsızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, borcun tamamı sona erer (TBK 137/1). Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, bir tarafın borcu kısmen imkânsızlaşır ve alacaklı kısmi ifaya razı olursa, karşı edim de o oranda ifa edilir. Alacaklının böyle bir ifaya razı olmaması veya karşı edimin bölünemeyen nitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanır (TBK 137/2).
4.İfa imkansızlığı ile aşırı ifa güçlüğü birbirinden farklıdır. Aşırı ifa güçlüğü TBK 138. maddede düzenlenmiş olup bu hükme göre; sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır. (TBK 138/1). Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır (TBK 138/2).
5.COVID-19 Salgınının Kamu İhale Sözleşmelerine Etkisi ile ilgili 2020/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesinde; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (istisnaları dahil) ile bu Kanundan istisna edilen düzenlemeler kapsamında gerçekleştirilen ihaleler sonucunda imzalanan sözleşmelerde, COVID-19 salgını nedeniyle sözleşme konusu işin yerine getirilmesinin geçici veya sürekli olarak, kısmen veya tamamen imkânsız hale geldiğine ilişkin başvurular, yükleniciler tarafından bu durumun belgelendirilmesi suretiyle sözleşmenin tarafı olan idareye yapılacağı, İdarelerce yapılan değerlendirme sonucunda; ortaya çıkan durumun yükleniciden kaynaklanan bir kusurdan ileri gelmemiş olması, yüklenicinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesine engel nitelikte olması ve yüklenicinin bu engeli ortadan kaldırmaya gücünün yetmemesi şartlarının birlikte gerçekleştiğinin tespit edilmesi üzerine süre uzatımı verilmesine veya sözleşmenin feshine karar verilebileceği belirtilmiştir.
6.Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davalı idarenin pandemi tedbirleri nedeniyle yeterli sayıda hasta gelmemesine dayalı olarak eksik hizmet alımı yapması sonucu ihale konusu iş sözleşme bedelinin %80'inden daha düşük bedelle tamamlanmıştır. Sözleşmede taraflar iş eksilişi yapılabileceğini kararlaştırmış olduklarından eksik hizmet alınması da sözleşmedeki iş eksilişi maddesine uygun bir ifa niteliğini taşımaktadır.
Hasta geldiği ölçüde hizmet alımı yapılabildiğine göre, davalı idare yönünden işin ifasına engel oluşturan bir imkansızlığın varlığından da söz edilemez. İdare aldığı hizmet ölçüsünde bedel ödediği için kendisi için ifanın imkansız hale geldiğini veya aşırı ifa güçlüğü içinde olduğunu ileri sürebilecek taraf durumunda da değildir.
Sözleşme kapsamındaki işe göre COVID-19 Salgınından dolayı tedarik zincirindeki bir bozulma gibi bir nedenle ifanın imkansız hale gelebileceği veya kısmi imkansızlığın söz konusu olabileceği, piyasa koşullarındaki olağan dışı değişimler nedeniyle aşırı ifa güçlüğünün doğmuş olabileceği düşünülebilir ise de bunu da ileri sürmek durumunda olan davacı bu hallerin varlığını ileri süren bir iddia ile dava açmamış sadece iş eksilişi maddesine dayalı talepte bulunmuştur.
Davacı idare yönünden ifa imkansızlığının varlığı söz konusu olmadığından bu yöndeki savunma yerinde değildir. Kaldı ki davacı tarafın COVID-19 Salgını nedeniyle sözleşmenin feshi talebi idarece kabul edilmemiş işin süresi gözetilerek tamamlanması istenmiş olduğundan buna rağmen ifa imkansızlığı hükmüne dayanılmak istenmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğini de taşımaktadır.
7.Toplanan delillerle iş eksilişinin gerçekleştiği, işin sözleşme bedelinin % 80 inden az bedelle tamamlandığı sabit olmuştur. İhale konusu işin, sözleşme bedelinin %80'inden daha düşük bedelle tamamlanacağının anlaşılması halinde yükleniciye, yapmış olduğu gerçek giderler ve yüklenici karına karşılık olarak sözleşme bedelinin %80'i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5'inin ödeneceğini belirten sözleşme hükmü nedeniyle davacının isteyebileceği alacak miktarı belirlenerek bu miktara hükmedilmesi gerekirken işin tamamlanmadığından ve ifa imkansızlığından söz edilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcın istek halinde ilgilisine iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.