"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2371 E., 2022/1597 K.
DAVA TARİHİ : 24.05.2016
HÜKÜM/KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mah. Sıft.)
SAYISI : 2020/173 E., 2021/240 K.
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hasyalçın Dış Tic. ve Gıda Pzl. San. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; borçlunun üçüncü kişilerdeki alacaklarına haciz konulduğunu, düzenlenen sıra cetvelinde davalı dosyasına ilk iki sırada yer verildiğini ve tüm paranın davalıya ödendiğini, davalının takibine dayanak senetlerin 1.000.000,00 TL bedelli, olduğu, protesto edilmediğini, senetlerin 5 gün arayla vadelendirildiğini, bu kadar yükek meblağlı senetlerin hangi ticari ilişkinin sonucu verildiğinin ispatlanması gerektiğini, dosyada tapu haczinden başka işlem yapılmadığını, senedin her zaman düzenlenebileceğini, davalı alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalının sıra cetvelinde çıkarılmasını ve müvekkili alacağının ilk sıraya alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin borçludan olan alacağının ticari belge ve defterler üzerinde yapılacak inceleme ile ispatlanmış olacağını, asıl davacının muvazaalı hareketler yaptığını, borçluya ait 13 adet taşınmazın önce kayınbiraderinin üzerine geçirip, ondan da cüz'i rakamlar ile davacıya geçirildiğini, bu taşınmazlar ile ilgili tasarrufun iptali davalarının devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının alacaklı olduğu dosyada takibin dayanağı olan kambiyo senedinin, ne zaman düzenlenmiş olduğuna ilişkin bir belge sunulmadığından, en geç takip tarihi olan 22.01.2016 tarihinde düzenlenebileceğinin kabulünün gerektiği, buna göre davacının alacağının 26.01.2016 ve 27.01.2016 tarihlerinde doğmuş olduğu gözetildiğinde, davacı alacağının davalı alacağından sonra doğduğu, bu nedenle davalı alacağının muvazaalı olduğu yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, her ne kadar davacı taraf, dava dışı borçlu Serkan Kurtuluş'un kendisine ödemesi gereken borcun kaynağının ham ayçiçek yağı satışı olduğu beyanla takibe konu çeklerin bu nedenle düzenlendiğini belirtmişse de buna ilişkin bir delil göstermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin kararının sadece davalı şirketin alacağının müvekkil şirket alacağından önce olduğu nedenine dayandırdığını, başkaca husus incelenmeden karar verildiğini, müvekkili şirketin alacaklı olduğu dosyalara sıra cetvelinde 4,5,6,7. Sırada yer verildiğini, takiplerin tamamının çeke dayalı kambiyo takibi olduğunu, müvekkil ve borçlu arasında geçmiş yıllara dayanan ticari ilişki ve ticari alacakların söz konusu olduğunu, çekler üzerindeki yazılı tarihlerin müvekkili şirket yönünden alacağın doğum tarihi olarak kabulünün açıkça yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin defter ve kayıtları incelenmiş olsaydı, alacağının 22.01.2016 tarihinden çok önceki tarihlerde doğduğu, iş bu borcun ödenmesi için müvekkili şirketin ödeme amacı ile çekler verildiğinin görüleceğini, davalı şirketin kayıtları ile dava dışı borçluya ait ticaret kayıtlarının birbirleri ile uyuşmadığını, davalı şirket ile borçlunun arasında gerçek bir alacağın olmadığının raporlar ile ortaya çıktığını, davalının alacağın varlığını ispat edemediğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı alacağı bakımından yapılan bilirkişi incelemesinde taraf defterlerinin birbirini doğrulamadığı, her zaman düzenlenebilecek nitelikte bononun alacağın varlığını ispata yeterli kabul edilemeyeceğini, bu haliyle davalının dava dosyasına sunduğu delillerin alacağın muvazaalı olmadığını ispatlamaya yeterli olmadığı, davacının alacaklı olduğu dosyalardan 2016/2629 E sayılı dosyadan 09.02.2016 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, takibe dayanak çeklerden 0456746 seri nolu 103.800,00 TL bedelli çekin 12.01.2016 tarihinde, 0455854 seri no.lu 100.800,00 TL bedelli çekin 14.01.2016 tarihinde, 04558555 nolu 100.710,00 TL bedelli çekin 21.01.2016 tarihinde ibraz edildiği, bu bedelli çekler yönüyle davacı alacağının davalı alacağından daha önce doğduğu, gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilerek sıra cetvelinde birinci sırada yer alan davalıya isabet eden payın, davacının 2016/2629 E sayılı dosyasından takibe dayanak bu üç çek bakımından karşılıksız çek tazminatı alacağı ve işlemiş faizleri yönüyle isabet eden payın davacıya sıra cetvelindeki alacak sıralarına bakılmaksızın öncelikle ödenmesine, artan kısmın bulunması halinde davalıya ödenmesine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde temlik alan davalı Hasyalçın Dış Tic. ve Gıda Pzl. San. Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; sıra cetvelinin icra hukuku ilkelerine uygun düzenlendiğini, bilirkişi raporunda müvekkilin alacağı bulunduğunun belirlendiğini, davacının muvaazaya yönelik beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, davacının muvazaalı işlemler yaptığını, bununla ilgili tasarrufun iptali davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, davacının takibinin ve haczinin müvekkilinden sonra olduğunu, davanın kısmen kabulünün yasal düzenlemelerle bağdaşmadığını, dava dışı borçlunun senetleri defterlerine kaydetmemesinin basiretli davranmamasından kaynaklandığını temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muvazaa nedeniyle sıra cetveline itiraza ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 140 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.