"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi(İlk Derece)
SAYISI : 2024/8 E., 2024/9 K.
DAVA TARİHİ : 27.08.2024
HÜKÜM/KARAR : Kabul
1-Davacı vekili; davalının hakeme başvuru dilekçesinde 2024 yılı tam tasdik sözleşme bedeli olan 550.200,00 TL'nin iadesini talep etmemesine rağmen hakem heyetinin yetkisini aşarak, bedelin başvurucuya iadesine karar verdiğini, taleple bağlılık ilkesinin yok sayıldığını, bu hususun eşitlik ilkesine de aykırı olduğunu, davalı tarafça beklenmedik ve öngörülmeyen gelir kaybı yaşandığı ve güç duruma düşüldüğü iddia edilse de buna ilişkin herhangi bir maddi delil sunulmadığını, tam tasdik sözleşmesi gereği 12 eşit taksit halinde ödenmesi gereken sözleşme bedelinin hakem kararında peşin olarak ödeneceğine karar verilmesinin de sözleşmenin içeriğine aykırı olduğunu, davalıya vermediği bir hizmet için tüm yılı kapsayacak şekilde ücret tayin edilmesinin dürüstlük kuralına ve hakkaniyet ilkesine açıkça aykırı olduğunu, davalının sebepsiz zenginleşmesine neden olan, usul ve yasaya aykırı İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası Hakem Heyeti tarafından verilen 24.07.2024 tarihli 2024/03 dosya no 2024/05 karar sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı vekili; hakem kararının iptali sebeplerinin HMK'da tahdidi olarak sayıldığını, davacının hakem heyetinin yetkisini aştığı yönündeki iddialarının yerinde olmadığını, davacının haksız şekilde, sözleşmeyi feshetmeden, geçerli olan sözleşmeyi ihlal ederek başka bir yeminli mali müşavirlik şirketiyle sözleşme imzaladığını, müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre hak ettiği ücretin tamamını alacağını, denetim ve tam tasdik sözleşmelerinin kanundan kaynaklandığını ve niteliği gereği aynı dönem içinde birden fazla yeminli mali müşavirle yapılabilecek sözleşmelerden olmadığını, davacının müvekkiline yazılı veya sözlü hiçbir fesih bildirimi yapmadan sözleşme konusu işi başkasına yaptırarak müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkilinin zararının ne kadar olduğu ve talebinin ne kadar olduğunu açık ve net bir şeklde beyan ettiğini, davacının iddiasının aksine, tahkim yargılamasının usulüne uygun tahkim sözleşmesi kapsamında tüm talepleri kapsayacak şekilde tarafların eşitliği ve hukuki dinlenilme hakkı gözetilerek yapıldığından, tahkim kararın iptalini gerektirecek yasal bir gerekçe bulunmadığını belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3-Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının başvuru dilekçesi incelendiğinde, HMK'nın 428. maddesine uygun olarak açıkça tazminat talebi bulunulmadığı, hakem heyeti tarafından davalının başvuru dilekçesinde açıkça bir tazminat talebi bulunmadığı halde yargılama yapılarak karar verildiği, HMK'nın 439. maddesinin 2. fıkrasının e bendi gereği, hakem heyetince tahkim yargılamasının HMK'nın 428. maddesi hükmüne uygun olarak yürütülmediği ve bu durumun kararın esasına etkili olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile hakem kararının iptaline karar verilmiştir.
4-Bu karara karşı süresinde davalı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Her ne kadar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince hakem yargılaması sırasındaki davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde tazminat talebinde bulunulmamasına rağmen yargılama yapılarak karar verilmesinin 6100 sayılı HMK'nın 439. maddesinin 2. fıkrasının e bendine aykırı olduğu gerekçesiyle hakem kararının iptaline karar verilmiş ise de; 6100 sayılı HMK'nın 428/3. maddesinde "Taraflar, aksini kararlaştırmış olmadıkça, tahkim yargılamasında iddia ve savunmalarını değiştirebilir veya değiştirilebilir" hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre hakem yargılamasında davacının 11.06.2024 tarihli cevaba cevap dilekçesinde talebini açıkladığı ve 2024 yılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Asgari Ücret Tarifesi'ne göre 589.816,31 TL alacağından 39.000,00 TL indirim yaparak, 550.200,00 TL alacak talebinde bulunduğu anlaşılmakla, Mahkemece davacının diğer iptal nedeni olarak dayandığı hususların incelenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (4) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulüyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nin 28.11.2024 tarihli, 2024/8 Esas, 2024/9 Karar sayılı karar usul ve yasaya aykırı görüldüğünden BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, HMK'nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.