"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1791 E., 2022/141 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul-Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi ve tapu iptal tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın, davacı-karşı davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, asıl davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulüne, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davacı-karşı davalı vekili Avukat ... ile davalı-karşı davacı vekili Avukat ...'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; yurt dışında ikamet eden müvekkilinin, arsasına inşaat yapılması amacıyla, kardeşi olan davalı ...’ın eşi diğer davalı ...’a vekalet verdiğini, davalıların vekalet yetkisini kötüye kullandıklarını, arsa üzerindeki yıkılan eski yapıdan çıkan demir kereste gibi malzemelerin bedellerinin müvekkiline ödenmediğini, yeni inşa edilen yapıdan müvekkiline verileceği taahhüt edilen dairelerin tapularının verilmediğini, davalıların yapmadıkları masrafları yapmış gibi gösterdiklerini, müvekkilinin zararına hareket ettiklerini ileri sürerek, 7 adet bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-karşı davacılar vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; binanın tümüyle müvekillerinin emek ve parası ile yapıldığını, inşaatın bitimine müteakip satılarak, yapılan masraflar düşüldükten sonra, kalan paranın paylaştırılması konusunda taraflar arasında sözlü anlaşma bulunduğunu, davacıya daire verileceğini dair bir anlaşma yapılmadığını, davalı ...’ın tamamen davacının talimatı ile hareket ettiğini, vekaletin, tapunun ...’a devri için verildiğini, devrin yapılmasıyla vekalet görevinin sona erdiğini savunarak, davanın reddini istemiş, açtığı karşı davasında ise taraflar arasındaki sözlü anlaşmanın karma nitelikli bir eser sözleşmesi olduğunu, resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu, karşı davalının yapılan masraflar için yeterli katkı sağlamaması ve vekaletten azletmesi nedeniyle sözleşmenin ifa olanağı kalmadığını, tarafların aldıklarını iade ile yükümlü olduklarını ileri sürerek, taraflar arasındaki muarazanın giderilmesini, yapılan inşaatın maliyeti tespit edilerek müvekkiline ödenmesini, bu kapsamda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini, buna mukabil dava konusu bağımsız bölümlerin davalı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde; arsasına yapılacak binadan müvekkiline kar ve/veya iki adet daire verileceği konusunda taraflar arasında sözlü anlaşma bulunduğunu, davacıların inşaat maliyeti için fazla para talep ettiklerini, talep ettikleri tutarı ödemelerinin mümkün olmadığını, eski yapıdan çıkan demir kereste gibi ekonomik değerlerin masraflardan düşülmesi gerektiğini, inşaatın yapılması için bankadan çekilen kredinin faizinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini savunarak, karşı davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile inşaatın %43 seviyesinde olduğu, taraflardan sözleşme ilişkisini devam ettirmelerinin artık beklenemeyeceği, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi gerektiği, tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları, eski yapıdaki ekonomik değerlerin ancak eski yapının yıkım masraflarını karışlayabilecek düzeyde olduğu, asıl davada davacının bu husustaki talebinin yerinde olmadığı, arsa sahibi ...’nin yapılan imalatın bedelini karşılamakla, yüklenici ...’ın da arsanın tapusunu iade ile yükümlü olduğu, davacı ... ile davalı ... arasında yapılan sözleşmede davalı ... taraf olmadığından ona husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davalı ... adına kaydına, %43 düzeyindeki inşaat imalat bedeli olarak 294.242,12 TL’nin davalı ...’den tahsili ile davacı ...’a ödenmesine, davacı-karşı davalı ... yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalıların taahhütlerini yerine getirmediklerini, eski yapıdan çıkan ekonomik değerlerin bedellerinin ödenmediğini, bu husustaki tanığın dinlenmediğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, bilirkişi raporları arasında çelişkiler bulunduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ...’in vekalet görevinin, davacıya ait arsanın davalı ...’a devri ile sınırlı olduğu, arsa devrinin gerçekleştirilmesi ile edimini yerine getirdiği, binayı teslim yükümlülüğünün davalı ...’a ait olduğu, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, ancak mahkemece asıl davada davacının talebinin sözleşmenin feshi ve tapu iptal tescil olduğu gözden kaçırılarak, davalı ... yönünden de vekalet yetkisinin kötüye kullanıldığı sebebine dayanılarak asıl davada red kararı verilmesinin doğru olmadığı, asıl davada davacı arsa sahibi ...’nin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini talep ettiği, karşı davada davacı yüklenici ...’ın da imalat bedelini talep ettiği, buna göre sözleşmenin geriye etkili feshi konusunda taraf iradelerinin birleştiği, bu itibarla asıl davanın da kabulü gerektiği belirtilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl davada davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulü ile sözleşmenin geriye etkili olarak fesihine, dava konusu bağımsız bölümlerin davacı adına tesciline, karşı davanın kabulü ile sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, 294.242,12 TL imalat bedelinin davalı ...’den tahsili ile davacı ...’a ödenmesine, ... yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğundan karşı davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı ... yönünden verilen red kararının ve karşı davanın kabulünün hatalı olduğunu, davalıların vekalet ilişkisini kötüye kullandıklarını, arsa üzerinde yıkılan eski yapıdaki demir kereste gibi malzemelerin bedellerinin ödenmediğini, taşınmazın üzerindeki ipoteğin halen durduğunu, bu hususta bir karar tesis edilmediğini, ipotek konusu borcun davalılara ait olduğunu, reddi hakim talepleri hakkında bir karar verilmediğini savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi, tapu iptal tescil ve alacak istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin dava konusu yapılmamış olmasına göre usul ve kanuna uygun olup, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan davalılar-karşı davacılar yararına takdir olunan 8.400,00 TL
duruşma vekalet ücretinin, davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalılar-karşı davacılara ödenmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.