Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2419 E. 2023/3891 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, belediyenin plan değişikliği sonucu fazladan inşa edilen dairelerden arsa sahiplerine düşen payın tescili veya bedelinin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların hem tapu iptali ve tescil hem de alacak talebinde bulunduğu, mahkemenin ise tapu iptali ve tescil talebi hakkında değerlendirme yapmadan sadece bedel talebini kısmen kabul etmesinin, HMK’nın 26. ve 297/1-c maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/335 E., 2022/372 K.

DAVA TARİHİ : 05.05.2015

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/856 E., 2021/585 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı arasında düzenlenen 19.03.2012 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile tevhid ile oluşacak parsele inşaa edilecek dairelerin %25’inin müvekkillerine ait olacağının kararlaştırıldığını, emsal artışı ile inşaat alanının arttığını ve daha fazla daire yapıldığını ileri sürerek, 3.000 m²'lik inşaat alanının %25'ine tekabül eden kısmın tapu kaydının iptaline, bu alanların müvekkilleri adına tesciline, olmadığı takdirde müvekkillerinin hissesine düşecek parasal değerin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların sözleşme gereğince hakkı olan daireleri aldıklarını, dava konusu alanın ise satın alma ile oluşturulduğunu, bu nedenle davacıların hak sahibi olmadıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında düzenlenen sözleşmede davaya konu olabilecek herhangi bir tazminat hükmüne rastlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak talebinde bulunduklarını, ancak tapu iptali ve tescil kararı verilebilecek iken verilmediğini, mahkemece talebin cezai şart olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, raporlar arasında çelişkiler bulunduğunu, daire değerlerinin doğru hesaplanmadığını, belirsiz alacak davası açıldığı halde mahkeme kararı ile harcın yüksek dava değerinden tamamlanmak zorunda kalındığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince Niğde 1. Noterliğinin 19.03.2012 tarih ve 2665 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde davaya konu olabilecek herhangi bir tazminat hükmüne rastlanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasının yerinde olmadığı, davacıların sözleşmede yer alan bir tazminat şartına dayalı olarak işbu davayı açmadıkları, sözleşme hükümlerine göre, belediye tarafından sonradan yapılan plan düzenlemesine göre fazladan yapılan dairelerden kendi paylarına düşen kısımların tapusunu ya da bedelini talep ettikleri, bilirkişi raporları denetime elverişli, gerekçeli, somut olaya uygun nitelikte olup, hüküm kurmak için yeterli olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 160.200,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle temyiz yoluna başvurmuştur.

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu parselin satın alma ile oluştuğunu, davacıların arsa paylarına düşen dairelerin tümünü teslim aldıklarından davanın reddi gerektiğini belirterek, temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26, 297/1-e, 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri

3. Değerlendirme

1-Davacı arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında Niğde 1. Noterliğinin 19.03.2012 tarih ve 02665 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir.

Anayasanın 141/3. maddesine göre bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Adil yargılanma hakkının sağlanması kapsamında kararların gerekçeli olmasıyla ilgili kamu düzenine ilişkin hükümlere 6100 sayılı HMK’da da yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 297/1-c maddesi uyarınca hükmün tarafların iddia ve savunmalarının özetini; anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsaması, aynı maddenin 2 no.lu bendi uyarınca da hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK'nın 26. maddesi uyarınca talep sonucuyla bağlı kalınarak talep edilen tüm istekler hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi zorunludur.

Somut olay incelendiğinde; davacı arsa sahipleri vekili dava dilekçesinde öncelikle tapu iptali ve tescil, bu talebin reddi halinde alacağın tahsili talebinde bulunmuştur. Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacıların sözleşme hükümlerine göre, belediye tarafından sonradan yapılan plan düzenlemesine göre fazladan yapılan dairelerden kendi paylarına düşen kısımların tapusunu ya da bedelini talep ettikleri belirtilmiş, ancak tapu iptali ve tescil talebinin neden reddedildiği açıklanmadan, bedel talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Anılan yasa hükümleri uyarınca, davada talep edilen her bir kalem ile ilgili değerlendirme yapılması ve hüküm kurulması zorunlu olduğundan, tapu iptali ve tescil talebi ile ilgili değerlendirme yapılmaması usule aykırı olmuş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

2-Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

2-Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harçların istek hâlinde taraflara iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.