Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2762 E. 2023/1922 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak davasında, Yargıtay'ın bozma kararına uyularak yapılan yargılamada davacıların feragat etmesinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların Yargıtay bozma kararından sonra davadan feragat etmelerinin davaya son veren bir taraf işlemi olduğu ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin feragate dayalı ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/2 E., 2019/118 K.- Birl. Dava 2013/191 E.

ASIL DAVADA DAVACI : ...

ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA

DAVACILAR : ... Mirasçıları a-... b-... c-...

ASIL VE BİRL. DAVADA

DAVA TARİHİ : 01.08.2011

HÜKÜM/KARAR : Red

Taraflar arasında görülen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı asıl ve birleşen davalarda davacılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı ... ile müvekkilleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı belediyece sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 90.000 TL ceza-i şart bedelinin ve fesih tarihinden dava tarihine kadar olan kira kaybı nedeniyle kira bedeli için 10.000 TL nin yasal faizi ile tahsilini talep etmişlerdir.

Birleşen dava davacı vekili dava dilekçesinde; ilk davaya ek olarak 10.000 TL kira bedelinin ve fesih tarihinden itibaren yasal faizi ile 90.000 TL de ceza-i şart bedelinin mükerrer olmamak koşulu ile tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Asıl ve Birleşen davalarda davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14/03/2014 tarihli ve 2011/490 Esas, 2014/107 Karar sayılı kararı ile; sözleşmenin feshi durumunda haklı olan tarafın maruz kaldığı tüm zararlarını karşılamak üzere cezai şart ödeneceğinin kabul edildiği, sözleşme konusu işe hiç başlanamadığı, davalı ... Belediyesince sözleşmenin feshi kararı alındığı, geriye doğru fesih nedeniyle müsbet zararı oluşturan kira istenemeyeceğinden, asıl davanın ve birleşen davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile asıl ve birleşen davada kira bedeline yönelik davanın reddine, birleşen davada 90.000 TL cayma tazminatının aktin feshi tarihi olan 12.6.2008 tarihinden işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınıp davacı ... 'e ödenmesine, Asıl davada; 410.000.00 TL cayma tazminatının 131.579 TLsinin davacı ...'e, 278.421 TL sinin de davacı ... 'e ödenmesine, her iki davacıya verilecek bu bedellere; aktin feshi tarihinden işleyecek yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 29.06.2018 tarihli 2015/9216 Esas, 2018/3833 karar sayılı ilamı ile; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin TMK nın 692. maddesi gereğince bütün paydaşların kabulü ve uygun irade beyanları ile yapılması gerektiği, tüm paydaşların katılmadığı veya icazet vermediği sözleşme geçersiz olacağı, somut olayda sözleşme konusu taşınmazlarda payları olan... ve ... tarafından sözleşmenin imzalanmadığı, bu durumda sözleşmenin baştan beri geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayanılarak ceza-i şart talep edilemeyeceği gerekçesiyle bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ... ile ölü davacı ... mirasçıları sundukları dilekçeleriyle davadan feragat ettiklerini bildirdikleri, feragat davaya son veren taraf işlemlerinden olup, karşı tarafın ve mahkemenin kabulüne bağlı olmadığı, asıl ve birleşen davaların feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleşen davalarda davacılar temyiz dilekçesinde; dosya yargıtay aşamasında iken taraflar arasında yeni bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı sözleşmeye göre davalı kuruma yöneltilen davalardan feragat edileceğinin kararlaştırıldığını, buna istinaden davadan feragat edildiğini, tarafların karşılıklı olarak feragatleri gerekirken davalı vekili tarafından vekalet ücreti talep edilmesinin kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki sözleşme kapsamında başlatılan inşaatın yarım kaldığını, zarara uğradıklarını, davalı tarafa vekalet üctreti hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu kaldırılması gerektiğini temyiz nedeni olarak ileri sürmüşlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık,arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, Türk Borçlar Kanununun 470. ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asıl ve birleşen davalarda davacıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden tahsilatta tekerrüre sebebiyet vermemek kaydıyla müştereken ve müteselsilen alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.